
Sabah 07.00 gibi erken bir saatte kalkmış olmama rağmen 1–2 saat kadar yol arkadaşımı kaldırmadan kendiliğinden uyanmasını bekledim. Ardından kendiside kalktı ve tüm hazırlıklarımızı tamamlayarak 10.30 gibi Burhan ağabeyin mekânı adını verdiğimiz petrol istasyonundan ayrıldık.
Bir önceki gün Ankara’da gördüğümüz muameleyi unuttururcasına Burhan ağabeyin hoşsohbeti ve misafirperverliği sayesinde Ankara’dan güzel anılarla ayrıldık.


Kulu sapağına geldiğimizde Bay X’e Şereflikoçhisar, Aksaray istikametine gidip yolculuğumuzu bir iki gün uzatarak Kapadokya’yı da görelim teklifim pek ilgi görmedi. Arkadaşın acelesi varmış. Mecburen Kulu’ya doğru döndük.

Kulu’ya vardığımızda çadır kuracak yer için pek çok kapıyı çalmış olmamıza rağmen tüm kapılar yüzümüze kapandı. Hatta polis bile bizi umursamadı.

Tüm ümitlerimiz tükenmişken Kulu meteoroloji binasında Necati ağabey ile karşılaştık. Necati Ağabey Kulu meteoroloji müdürlüğünün müdürüydü. Biz bahçeye razıyken kendisi binanın kapılarını bize sonuna kadar açtı.

Artık elektriğimiz suyumuz her şeyimiz vardı. Yine dört ayaküstüne düşmüştük. Kamp ateşi yakamayacak olsak bile ocağımız vardı.

Hatta Necati ağabey eşine bizler için mükellef bir sofra bile hazırlattı.
Tek bir sorunumuz vardı o da Necati ağabey sabah erkenden Konya’ya gideceği için sabah 05.30 da kalkmak zorunda olmamızdı. Olsun buna da şükür.