Ankara’ya iki günde gitmeyi planladığımız için fazla telaş yapmadan 10.00 gibi yola çıktık.

Akşamki ziyafetten kurtulmayı başaran adını Süleyman koyduğum Şanslı Salyangoz.

Mihalıççık ismin telaffuzda oldukça zorlandığımız dakikalardan bir kare.

Oğlakçı dolaylarında yola devam ediyoruz.

Daha sonra yemek yapmak için yol kenarındaki köylünün sattığı patates ve soğanlardan bir miktar aldık.

Polatlı’ya 30 kilometre kala Ankara’da bizi ailesinin misafir edebileceğini söyleyerek ısrar eden Çorlu’dan arkadaşımızın ikiz kardeşi Engin ile tesadüfen karşılaştık. Yol kenarında bir süre sohbet ettikten sonra yola devam ettik.

Yola devam ederken nasıl olsa Engin Ankara’da diyerek daha rahat edeceğimizi düşünerek daha önceden iki günde gitmeyi planladığımız yolu bir günde kat etme kararı aldık.

Saat 14.00 gibi Polatlı’ya geldik. Şehir içinde alışveriş yaparak hiç vakit kaybetmeden yola devam ettik.

1–2 saat daha pedal bastıktan sonra yol kenarında biraz mola vererek yabancısı olduğumuz bu coğrafyada kene korkusu içinde gıda takviyesi aldık.
Yola çıkalı neredeyse bir hafta olmasına rağmen ilk defa bu kadar kendimizi zorlamıştık. Tabi bacaklarımız bu tempoya alışmakta biraz zorlanıyordu. Ankara’ya 45 kilometre kala kas gevşeticilerini devreye sokarak yola devam etmek zorunda kaldık.