• Hakkımda
    • istatistik
      • Bisikletle Gittiğim Yerler
      • Yollar
      • Bisiklet Turu Geçmişi
  • Geçitler
  • Gezilecek yerler
  • Login
  • Register
Ferdimen
Search
Generic filters
  • Giriş
  • Anasayfa
    • Gezilecek Yerler
    • Türkiye’nin Karayolu Geçitleri Haritası
  • Dosyalar
    • Garmin İçin Haritalar
  • Hakkımda
    • Aykırı düşünceler
  • Giriş
  • Anasayfa
    • Gezilecek Yerler
    • Türkiye’nin Karayolu Geçitleri Haritası
  • Dosyalar
    • Garmin İçin Haritalar
  • Hakkımda
    • Aykırı düşünceler
No Result
View All Result
Ferdimen
No Result
View All Result
Home Organize İşler 2016 suyun kaynağına yolculuk (küçük menderes)

2016/04/27 Suyun Kaynağına Yolculuk 3.Gün (Beyköy – Çatak Vadisi)

Ferdimen by Ferdimen
Temmuz 20, 2024
in 2016 suyun kaynağına yolculuk (küçük menderes)
0

image
Ne yalan söyleyeyim gece biraz üşüdüm ve defalarca uyandım Güneşin doğup sabah olmasını iple çektim.

image
Gözümü açtığım gibi hemen gölgelikten mümkün olduğunca kaçarak Urimbaba’nın ulu çınar altında yaktığı ocağının etrafında yerimi alarak tekkeyi beklemeye koyuldum.  Ben kendi nasibimi yudumlarken bir yandan da etrafı yeni ısıtmaya başlayan güneşten faydalandım.
image
Biz kahve keyfi yaparken Kaya ağabey neredeyse yola çıkmaya hazırdı.
image
Tüm ova ve Beydağ barajının ayaklarımızın altında olduğu seyrine doyum olmayan muhteşem manzaraya kayıtsız kalamadık. Hemen köy kahvesindeki masaları birleştirerek kahvaltı yapmaya başladık.
image
Bir yandan soframızdakileri bir birimiz ile paylaşarak karnımızı bir diğer yandan karşımızdaki manzara ile ruhumuzu doyurduk.
image
Kahvaltının ardından yakınlarda bulunduğu söylenen bir şelaleden bahsedildi. Herkes şelaleye doğru yola koyulduğunda ben kamp alanında kalmayı yeğledim.
image
Sabah herkes çadırlarını toplamış, bisikletlerini yüklemiş olduğundan kamp alanında toparlanmamış tek kişi bendim. Onlar gelene kadar hem toparlanmayı hem de eşyalara göz kulak olmayı düşündüm.
image
Yaklaşık bir saat sonra herkes şelale gezisinden döndüğünde saat 10:00 sularında misafirperver Beyköy muhtarı ve köy ahalisine teşekkür ederek ilk pedalı bastık.
image
Dün bin bir zorlukla tırmandığımız dik rampayı kısa bir sürede inerek Beydağ merkezine geldik.
image
Yarım saat kadar Beydağ’da oyalandıktan sonra Kiraz’a doğru yola koyulduk.
image
Baraj yapılan her yerde olduğu gibi burada da sonradan yapılan yolların rakımı biraz daha yüksekten yapılmak zorunda kalınıyor. Hali ile bu da bizim için rampa demek oluyor. Ama olsun tırmanışın sonundaki manzaraya doyum olmuyor.
image
“Yolcular, İlk hedefiniz Çatak vadisi’dir! İleri.”

 

image
Bugün Kiraz’a kadar takip edeceğimiz rota benim ve Urimbaba için hiç yabancı değil. Geçen sene yağmur atında alelacele geçtiğimiz yolları bu sefer ışık oyunları eşliğinde güneşli parıltılı havada tek kelime ile hayran kaldığımız manzarayı seyrederek ağır, ağır kat edeceğiz.
image
Ressamın fırça darbeleri ile meydana gelmiş tablo gibi manzara içinde ilerlerken “-Şurada bisikletleri ile mutlu bir şekilde ilerleyen bisikletliler olsun.” Dediği kişilerdik.
image
Diyelim ki resmimizde tam karşımızda bir dağlar varmış. Adı da Bozdağlarmış. Biraz siyah, biraz van dyke kahverengi, biraz alizarin kızılı çok azıcıkta Prusya mavisi. Belki doruklarında özgürce süzülen küçük mutlu bulutlarda vardır.
 
image
Belki de buralarda yaşayan mutlu inekler vardır, yemyeşil çayırlarda otluyorlardır.
image
Mevsim bahar olduğundan tüm varlıklar daha mutlu. Her yer parıl, parıl parlıyor. Kuşlar da neşeli, özgür, keyifli ve hayatlarından memnun. Tıpkı bizim gibi.
image
Herkesin kendi temposunda ilerlediği keyifli yolculuğumuz esnasında biri zorunlu olmak üzere iki molada Kiraz girişine geldik. Buradaki kahvehanede tüm grubun bir araya gelmesini bekleyerek toplu bir şekilde şehir merkezine hareket ettik.
image
Zorunlu moladan söz açıldığında “-Bir çayımı içmeden geçemezsiniz.” diye ısrar eden Ahmet Sezer’den bahsetmeden geçemeyeceğim, Kendisi Anadolu’nun bağrında saklı milyonlarca kişi gibi çok renkli bir şahsiyet.
image
Kiraz, İzmir’in doğusunda yer alır. İl merkezine uzaklığı 142 km’dir. Kuzeyinde Manisa ilinin Salihli ilçesi; yine kuzeyinde ve doğusunda Manisa’nın Alaşehir ilçesi; batısında Ödemiş; güneyinde Beydağ ve Aydın ilinin Nazilli ilçesi ile çevrelenir… Falan filan… (devamı için wikipedia)
image
Ahalinin şaşkın bakışları arasında bisikletlerimizi yolumuz üstündeki bir kahvehanede müsait bir yere bırakarak şehir içinde ihtiyaçlarımızı karşılamak için serbest zaman belirledik.
image
Herkes kendi damak tadına uygun farklı seçenekleri değerlendirerek öğlen yemeğini yedi.
image
Hatta biz Gürel ile yemeğin ardından artan zamanı değerlendirmek için ilçede kurulan pazarı bile gezdik.
image
İhtiyaçlarımızı giderip hazırlanarak mazlumun dostu, zalimin düşmanı Gökçen Efe, Çakırcalı Mehmet Efe gibi nice koç yiğidin mekânı Bozdağ’a doğru başka bir isyankârın sözleri ile “Ferman padişahınsa, Dağlar bizimdir” diyerek yola koyulduk.
image
Açık söylemek gerekirse Dağlar, her zaman ilgimi çekmiştir, yüreğimde yeri ayrıdır.
image
Her dağ bulunduğu zamanın şahidi ve bekçisidir. Bozdağ da Ege’nin bekçisi, adeta Ege’yi bekleyen bir efe gibidir.
 
image
Bu yüce dağın eteklerinde güneşin ışıkları altında parıldayan güzel ağaçların dallarını ve yapraklarını arasında ulaşılması zor ve sarp yerlerde doğru ilerledik.
image
Vadi içinde ilerledikçe, bizi dostça kucaklayan ağaçların dalları arasında kaybol olarak doğanın efendisi değil onun kardeşi, bir parçası olduğumuzu bir kez daha hissettik.
 
Tabiat Odam
Severim kırlarda ben yaşamayı,
On iki ayı.
Severim kırların yeşil göğsünü,
Bütün süsünü.
İstemem başımın üzerinde dam,
Tabiat odam.
İstemem topraktan başka bir yatak,
Kehkeşanlar tak.
Kuşlardan savrulan bir incecik tüy,
Üstümde örtü.
Ve aydan kırpılan bütün yıldızlar,
Rüyamda kızlar.
Her sabah neşeyle uyanan bir eş,
Koynumda güneş.
Dallarda ötüşen kuşlar kabilem,
Bilmezler elem.
Ağlarsak bizimle beraber olur,
Hemşirem yağmur.
Sızlarsak bizimle beraber sızlar,
Kardeşim rüzgâr.
İsteyen toplasın binlerce arşın,
Karlardan kışın.
Mutlaka öptürür bağlarda temmuz,
Çıplak bir omuz.
Severim kırlarda ben yaşamayı,
On iki ayı.
Severim kırların yeşil göğsünü,
Bütün süsünü.
Ölürsem istemem ne yas, ne kefen,
Ne başka bir fen.
Üstümden kalkmasın çimen, çiy, yosun,
Ruhum uyusun.
Ahmet Kutsi Tecer

 

image
Bu büyüleyici atmosfer içinde hızlı gitmek isteyen önden, yavaş gitmek isteyen geriden giderek kendi temposunda ilerledi.
image
image
Biz Gürel ile bir Kızılderili bilgenin nasihatini dinleyerek usul, usul ilerleyenlerdendik. 
“İlkbaharda usul usul yürü; toprak ana hamiledir.”

 

image
Bu sakin ilerleyişimiz esnasında sohbet ederken zamanın ne nasıl geçtiğini bile anlamadık.
image
Çatak köyünü geçtikten yaklaşık yarım saat sonra geceyi geçireceğimiz Alabalık tesisine geldik.
image
Tesis içindeki huzur verici fon müziği sağlayan küçük şelalelerden akan suyun etkisi anlatılamaz.
Zaten bilimsel araştırmalarda gösteriyor ki; su sesi, insana eski doğal ortamını hatırlattığı için dinleyenlerde müzikten daha iyi şekilde gerginliği ve stresin azaldığı belirtiliyor.
Her ne kadar “teknenin köpürttüğü suyun verdiği huzur” kadar olmasa da modern dünyanın keşmekeşi içinde özünü unutanların anlayamayacağı bir his bu.

Anlayamazsınız! 🙂
 
image
image
Urimbaba eriyen kar suları ile buz gibi olmuş dereye girerken, biz ihtiyarlar; onun kadar genç olmadığımız için karşıdan seyretmekle yetindik.
image
Böylesine güzel bir mekân bulunca sağ olsun Gürel çok fiyakalı fotoğraflarımı çekti.
image
İleride bir gün evlenecek olursam düğün fotoğrafçım şimdiden hazır. 🙂
image
Yukarıda bunlar olurken aşağıda yani geriden gelen Cem ağabeyin talihsiz bir kaza geçirmesinden mütevellit hesapta olmayan bir gecikme söz konusu oldu. Vadi içinde telefonların çekmemesi iletişim kopukluğuna neden olurken bu da korku ve endişeye sebebiyet verdi. Cem ağabey çok şükür geçirdiği kazayı küçük sıyrıklar ile atlatarak aramıza katılarak tüm endişelerimizi sonlandırdı.
image
Bu küçük aksilikten dolayı suyun kaynağına kadar yapmayı planladığımız doğa yürüyüşünü iptal etmek zorunda kaldık. Bizde bisiklet turunun ilk gününden beri yanımızda taşıdığımız sembolik toprağı buradan ait olduğu yere bırakmaya karar verdik.
image
Yola çıkarken koyduğumuz hedefi gerçekleştirmenin huzuru ile hep beraber bu anları ölümsüzleştirdik.
image
image
image
Grup içinde yemek şurada-burada yenecek gibi bir zorlama olmadığından dileyen kişi alabalık tesisinin sahibi Hüsnü Demir ve eşinin hazırladığı fırında pişirilmiş kiremitte köfte ve alabalık yedi. Dileyenler ise kendi imkânları ile karnını doyurdu.
Bir gün daha böyle geçip gitti.
[advanced_iframe src=”https://tr.wikiloc.com/wikiloc/spatialArtifacts.do?event=view&id=12583732&measures=on&title=on&near=off&images=on&maptype=H” width=”100%” height=”650″]

SON SÖZ:
Güzel yerlerden geçip, güzel insanlarla tanıştığımız bu güzel günde yazıma olumsuz hiç bir şey yansıtmamaya gayret ettim. Fakat şimdi yazımın sonunda bazı kötü gerçeklerden bahsetmek istiyorum. Söyleyeceklerimin daha etkili olması için özellikle bu güzel yeri seçtiğimi de eklemeliyim.
İnsanoğlunun en büyük zaafı, dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanması. Hatta bütün yiyecekleri, hayvanları ve doğayı kendine sunulmuş bir nimet sanıyor. Evren dediğimiz bütün içerisinde, kendisini diğer canlılardan ayrı tutuyor. Çevreyi istediği gibi kullanıyor. Yıkıyor, yok ediyor. Halbuki insanoğlu bu evrende zincirin sadece küçük bir parçası. Bunu reddederek aslında kendisine bir hapishane yaratıyor. İnsanın bu yanılgıdan kurtulması en büyük özgürlük. Tabii bu da tam olarak mümkün olmayabilir ama bu çabanın kendisi de bir özgürlük.
Albert Einstein

 

image
Kimlik ya da statü inşa etme kaygıları ile sosyal kovalamaca oyununu içindeki pek çok kişi için kalkınma ile eşanlamlı tutulan otobanlar, rezidanslar, gökdelenler, fast food mekanları, büyük alışveriş merkezleri, otomobillerden uzak bu yerde; içinde bulunduğumuz devasa organizmayı gözlemledikçe aslında bütünü oluşturan varlıklar arasında biz insanlar onun bir parçası olduğumuzu ve sadece doğayla “birlikte” var olabileceğimiz anlaşılıyor.
O’ndan farklı ya da O’nun dışında değiliz. Her şey birbirine bağlıdır. Biz doğayı bilinçsizce yok etmeye devam ettikçe yerkürenin başına gelen, elbet bir gün yerkürenin çocuklarının da başına gelecektir.
 
image
Tüketim toplumu olmak artık geride dursun; artık tüketen canavarlara döndük resmen. Tüketim çılgınlığı diye adlandırılan bu olay yüzünden, çok değil kısa bir süre sonra dünya daha da yaşanmaz hala gelecek.  Şehirlerin giderek betonlaşması, nehirler ve denizlerin kirlenmesi, bazı hayvan türlerinin neslinin tükenmesi, hepsi kıyamete doğru emin adımlarla gittiğimizin göstergesi. Yaşanılacak yer, yenilecek yiyecek, içilecek su kalmayacak güne adeta koşuyoruz.
Parası olanlar için dağları delip, ormanları yakarak üzerlerine beton yığınları koyuyorlar, ağacı bol, çiçekli yapay muhitlerde yaratılıyor.
Yine parasız insanlar, egzoz dumanlarını, fabrikaların atık sularının pis kokularını teneffüs etmek zorundalar. Zenginler şimdilik bunlardan habersiz. Ama öyle bir zaman gelecek ki, zenginler için bile rahat edecek yer kalmayacak.
 
image
“Son ağaç kesildikten, son ırmak zehirlendikten, son balık yakalandıktan sonra paranın yenemeyeceğini anlayacaksınız.”
Şef Seattle

 

image
Kontrolsüz gelişmemiz ve bu sözde modernliğimiz yok oluşumuzun işareti gibi. Belki de geçmiş zamanlarda paskalya adası halkının başına gelenlerin bizim başımıza da geleceği günler çok yakındır.
Dünyamızda var olan kaynaklar, gelişen toplum düzeyimizi koruyacak ve ihtiyaçlarımızı karşılayacak sonsuzlukta değildir. Bizim de yaşadığımız dünya dışında kaçacak yerimiz yoktur. İnsan türü olarak varlığımızı sürdürdüğümüz bu dünyada, elimizdeki kaynakları tüketmeyecek yaşam tarzını bulmak zorundayız. Aksi takdirde Paskalya Adası halkının tarihi dünya toplumlarının tarihi olacaktır.
Unutmayın; çeşitli dayatmalar ve reklamlar sayesinde “arzuların” “istekler”e, isteklerin de “ihtiyaç”lara dönüştürülmüş hallerini tüketmeden de yaşayabilirsiniz.
“Çok az şeye sahip olan insan değil, asıl çok şeyin özlemini çeken insan fakirdir.”
Tags: 2016beydağbeyköybisiklet turubozdağ #beyköy barajıçatakçatak vadisiçevre kirliliği #izmirdoğaferdimenggyissizmirkirazküçük menderesşafak omaçtabiattgyyurim babacanwikiloc
Previous Post

2016/04/26 Suyun Kaynağına Yolculuk 2.Gün (Tire-Ödemiş-Beydağ)

Next Post

2016/04/28 Suyun Kaynağına Yolculuk 4.Gün (Çatak Vadisi – Bayındır)

Ferdimen

Ferdimen

Next Post

2016/04/28 Suyun Kaynağına Yolculuk 4.Gün (Çatak Vadisi - Bayındır)

  • Giriş
  • Anasayfa
    • Gezilecek Yerler
    • Türkiye’nin Karayolu Geçitleri Haritası
  • Dosyalar
    • Garmin İçin Haritalar
  • Hakkımda
    • Aykırı düşünceler

Strava

Bisiklet Turları Üzerine Söylenen Yalanlar ve Gerçekler
Aykırı düşünceler

Bisiklet Turları Üzerine Söylenen Yalanlar ve Gerçekler

by Ferdimen
Mayıs 15, 2025
0

Yola çıkmadan önce duyduklarını unut, yolda öğrenecek çok şey var. Bisikletle uzun yola çıkmak cesaret ister derler. Doğrudur. Ama bu...

Read more
Önce Kendini Tanı: Harici Güzelleme, Dahili Küçümseme Üzerine
Aykırı düşünceler

Önce Kendini Tanı: Harici Güzelleme, Dahili Küçümseme Üzerine

by Ferdimen
Mayıs 13, 2025
0

Günümüzde seyahat etmek artık bir prestij göstergesi haline geldi. Pasaportunda onlarca damga olan, sosyal medyada egzotik sokaklardan pozlar paylaşan, dünya...

Read more
Bisikletin Mevsimi Ruh Halidir, Meteoroloji Değil
Aykırı düşünceler

Bisikletin Mevsimi Ruh Halidir, Meteoroloji Değil

by Ferdimen
Mayıs 11, 2025
0

Birçok bisiklet meraklısı için “bisiklet sezonu” denildiğinde akla genellikle sıcak yaz ayları gelir. Hatta, geçtiğimiz günlerde bir podcast'te “bisiklet sezonu...

Read more
Elektrikli Bisikletlerde Ehliyet Şartı Gelmeli mi? Kesinlikle Evet!
Aykırı düşünceler

Elektrikli Bisikletlerde Ehliyet Şartı Gelmeli mi? Kesinlikle Evet!

by Ferdimen
Mayıs 10, 2025
0

Merhaba, ben Ferdimen. Uzun yıllardır bisikletle Türkiye’yi gezen, pedal çevirerek yolların nabzını tutan biriyim. Benim yazı ve konuşma tarzım genelde...

Read more
Duyguların Ticareti: Aşkı ve Özgürlüğü Pazarlamak
Aykırı düşünceler

Duyguların Ticareti: Aşkı ve Özgürlüğü Pazarlamak

by Ferdimen
Şubat 11, 2025
0

Günümüzde aşk, özgürlük, mutluluk gibi kavramlar sadece bireysel deneyimler olmaktan çıkıp, ticari birer meta haline gelmiş durumda. Kendi hikâyelerini anlatan,...

Read more
Sık Sorulan Sorular (S.S.S.)
Aykırı düşünceler

#Unutmadık! mı?

by Ferdimen
Şubat 12, 2025
0

Sosyal medya, bilgiye anında erişim sağlayan, fikirleri yayınlamaya olanak tanıyan ve toplumsal hafızanın şekillendirilmesine katkı sunan bir platform. Ancak bu...

Read more
Bisiklet özgürlük müdür, değil midir?
Aykırı düşünceler

Bisiklet özgürlük müdür, değil midir?

by Ferdimen
Şubat 11, 2025
0

Reklamcılıkta ürün yerine duygu satmak, tüketici davranışını yönlendirmede etkili bir stratejidir. Türk kahvesinin "sohbetin başlangıcı" ya da bir otomobilin "prestij"...

Read more
Ferdimen YouTube Desteği
☰

Destek Ol

Bi' tıkla, sen de bu yolun parçası ol

Katıl

Sadece izleyip kaçmak yok. :)

Adı yalnızlığından gelen kahraman
Seyyah, gezgin yada turist değil, Avareyim.

Takip Et

Browse by Category

  • 2011 Enez Turu
  • 2012 İç ve Batı Anadolu Turu
  • 2012 Trakya Turu
  • 2013 Türkiye Turu
  • 2014 Frig & Lidya Turu
  • 2015 Buralarda geziyorum bisiklet turu
  • 2015 Kendime Yolculuk
  • 2016 Az bilinen antik kentler turu
  • 2016 suyun kaynağına yolculuk (küçük menderes)
  • 2017 Gökova Bisiklet Turu
  • 2017 suyun kaynağına yolculuk (bakırcay)
  • 2017 Trakya Turu
  • 2018 Batı Karadeniz
  • 2018 istiklal yolundan zafer yoluna
  • 2018 K.K.T.C. Turu
  • 2018 suyun kaynağına yolculuk (büyük menderes)
  • 2019 ata yolu-kurtuluş yolu
  • 2019 Monapetra Turu
  • 2019 Of – Alanya Turu
  • 2019 Sandras Dağı & Arapapıştı Kanyonu
  • 2020 zafere giden yol
  • 2020 zafere giden yol
  • 2021 Alaşehir'den Kuşadası
  • 2021 Alaşehir'den Kuşadası
  • 2021 Deli Divane
  • 2021 Deli Divane Bisiklet Turu
  • 2021 Gelibolu 1915
  • 2021 intikal
  • 2021 Karaburun Bisiklet Turu
  • 2021 Kumpasa Geldim
  • 2021-Bafa Gölü Civarı
  • 2022 Anadolum Benim
  • 2022 Aykırı Yollar
  • 2022 Az Anadolu
  • 2022 Az Anadolu
  • 2022 İstiklal Yolu
  • Aykırı düşünceler
  • Bisiklet Turları
  • günübirlik
  • Organize İşler
  • tur videoları
  • Uzun yolun kısası
  • Videolar
  • yol yordam
  • Hakkımda
  • Geçitler
  • Gezilecek yerler

© 2023 - Tüm yazı, fotoğraf video, rota vs. gibi materyaller Ferdimen'e aittir. lütfen izinsiz kullanmayın.

No Result
View All Result
  • Giriş
  • Ana Sayfa
    • Türkiye’de Gezilecek Yerler
  • Hakkımda

© 2023 - Tüm yazı, fotoğraf video, rota vs. gibi materyaller Ferdimen'e aittir. lütfen izinsiz kullanmayın.

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password? Sign Up

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In
 
 
 
 
 
 
 
 
Giriş yapın
*
E-posta / Kullanıcı adı
Kullanıcı adı boş bırakılamaz.
Please enter valid data.
*
Şifre
şifre boş bırakılamaz.
Please enter valid data.
Please enter at least 1 characters.
GİRİŞ
Şifreni mi unuttun
Hesabınız yok mu? KAYIT OL