24.800 Hektarı kaplayan Burdur Gölü Türkiye Cumhuriyeti hükümeti tarafından sulak alanların dünya çapında korunması ve akılcı kullanılmasını geliştirmek için RAMSAR (İran) kentinde 1971 yılında imzalanan uluslararası “sulak alanların korunması sözleşmesi” kapsamında oluşturulan Uluslararası sözleşme ile Sulak alanlar listesine eklenmiştir.
Şehir merkezine 4 km. uzaklıktadır. Burdur Gölü tektonik bir göldür. Dünyada nesli tükenmekte olan “dikkuyruk” ördeklerinin % 70’ine ev sahipliği yapmaktadır. Endemik kuş türlerinin barınma alanı olan Burdur Gölü uluslararası öneme sahip bir sulak alandır. 85 kuş türü yaşar.
Burdur, Akdeniz Bölgesinin iç kısmında ve Göller Yöresi adı verilen bölgede yer almaktadır. Güneyde Antalya, Batıda Denizli, Güneybatıda Muğla, Doğu ve Kuzeyde Isparta ve Afyon illeri ile çevrilidir. Burdur, kışları soğuk ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak bir iklime sahiptir.
İlk insanların yaşadıkları, yerleşim yerleri, antik kentleri ve Türk İslam eserleri ile önemli bir turizm merkezidir. Burdur İnsuyu mağarası ve gölleriyle ilgi çekmektedir.
Çeşitli kaynaklar ve arkeolojik bulgular, antik dönemde Pisidia olarak adlandırılan bölgede yer alan Burdur ilinde Paleolitik Çağdan bu yana yaşanıldığını göstermektedir. Yeşilova ilçesinin Başkuyu köyünde bulunan kaya resimlerinden anlaşıldığına göre Paleolitik Çağda bu bölgede ilk insanın varlığı kesinlikle anlaşılmıştır.
İl merkezine bağlı Hacılar Köyünde yapılan kazılarda M.Ö. 7 bin yıllarına tarihlenen “Keramiksiz Neolitik” üzerinde lX-VI katlar (M.Ö.5400), insanın yeryüzünde hayvanı ehlileştirip, köyler kurarak çanak çömlek yapmasını öğrendiği, toplayıcılıktan üretime geçerek belli bir yere bağlandığı merkezlerin en önemlilerindendir. Burada ortaya çıkarılan ana tanrıça figürleri ile boyalı insan yüzlü çanak çömlekleri dünya arkeolojisinde önemli bir yer tutmaktadır. Bölge, Frig, Roma, Bergama Krallığı ve Bizans dönemlerini yaşamıştır. Daha sonra Selçuklular, Hamitoğulları ve Osmanlılar bölgede hakim olmuşlardır.
Burdur yöresi bulunduğu yer bakımından Akdeniz, Ege ve İç Anadolu uygarlıklarının ortak özelliklerini temsil etmektedir. Burdur Müzesi’ndeki buluntular, M.Ö. 7000’den günümüze kadar 9000 yıllık bir geçmişin tarih ve kültür hazinesidir.
Burdur Arkeoloji Müzesi‘nde gezip görülecek Bahçe (Açık Teşhir), Heykel Salonu, Küçük Eserler Salonu olmak üzere 3 bölüm vardır.
Burdur Arkeoloji Müzesi’nde ülkemizde yapılmakta olan en büyük arkeolojik kazılardan biri olan Sagalassos antik kentinde günışığına çıkarılan ve her biri birbirinden güzel heykel buluntuları ve diğer küçük buluntular sergilenmektedir.
İnsuyu Mağarası Burdur–Antalya karayolunun 13 kilometresinde yoldan 900 m. doğuda, Mandıra köyündedir.
Toplam 597 m. uzunluğunda yatay ve kuru bir mağaradır. Uygun ulaşımı bulunduğu için Türkiye’de turizme açılan ilk mağaralardan biridir.
Kalker tortulanmalarından türlü şekil ve yapıda meydana gelen sarkıt ve dikitlerin teşekkül tarzları dikkate alınarak mağaranın binlerce yıl evvel teşekkül ettiği tahmin edilmektedir.
Mağara içinde girintili-çıkıntılı muhtelif istikametlere açılan dehlizlerde yer alan irili ufaklı 9 göl mevcuttur.
Mağara içinde serin ve temiz bir hava cereyanı vardır. Bir kısım mağara sularının şeker ve mide hastalıklarına şifalı olduğuna inanılmaktadır.
[advanced_iframe src=”https://tr.wikiloc.com/wikiloc/spatialArtifacts.do?event=view&id=5434882&measures=on&title=on&near=off&images=on&maptype=H” width=”100%” height=”650″]