• Hakkımda
    • istatistik
      • Bisikletle Gittiğim Yerler
      • Yollar
      • Bisiklet Turu Geçmişi
  • Geçitler
  • Gezilecek yerler
  • Login
  • Register
Ferdimen
Search
Generic filters
  • Giriş
  • Anasayfa
    • Gezilecek Yerler
    • Türkiye’nin Karayolu Geçitleri Haritası
  • Dosyalar
    • Garmin İçin Haritalar
  • Hakkımda
    • Aykırı düşünceler
  • Giriş
  • Anasayfa
    • Gezilecek Yerler
    • Türkiye’nin Karayolu Geçitleri Haritası
  • Dosyalar
    • Garmin İçin Haritalar
  • Hakkımda
    • Aykırı düşünceler
No Result
View All Result
Ferdimen
No Result
View All Result
Home Bisiklet Turları

Anadolu İrfanı Bisiklet Turu

Ferdimen by Ferdimen
Ekim 17, 2025
in Bisiklet Turları
0

Kırıkkale İl Emniyet Müdürlüğü

  • Eylül 23, 2025
  • 26°
Duyarlı vatandaş olmanın çilesini çekiyorum. Otobüsten indiğim gibi yolda bulduğum cüzdanı teslim etmek için Kırıkkale‘yi boydan boya gezip karakol aradım.

Balışeyh

  • Eylül 23, 2025
  • 26°
  1. Aslında anayolu kullanıp buraya gelme niyetim yoktu. Karacaali Kızıldere köyleri üstünden kestirmeden Sulakyurt’a gitme niyetindeydim. Ama sabahın erken saatlerinde alışveriş imkanı olmadığında aç susuz ve tedariksiz ara yollara girmek istemedim. Dükkanların açılmasını beklemektense alışveriş ve kahvaltıyı Balışeyh’te yapmayı daha mantıklı buldum.

Balışeyh İlçe Emniyet Müdürlüğü

  • Eylül 23, 2025
  • 26°
  1. Bu turda bütün karakolları ziyaret edeceğiz galiba. 0.5 litre benzin almak için ilçede bir uçtan diğer uca dört döndüm. Sözüm ona ormanları koruyacağız. Bunlar hem polis memurlarına angarya hem de kağıt ziyanlığı.

Balışeyh Meydan Parkı

  • Eylül 23, 2025
  • 25°
  1. Uzun uğraşlar sonunda benzin alıp ocağı yakabildimde boğazımdan iki lokma birşeyler geçti. Oturmaya kamelyalar, çeşme ve tuvalet mevcut. Kamp yapmaya elverişli. Uyarı: İlçenin tek sosyal alanı olduğu için mevsimine göre gece geç saatlere kadar yoğun olabilir.

Balışeyh – Sulakyurt Yolu (71-02)

  • Eylül 23, 2025
  • 26°
  1. Bir turda olmak istediğim en düşük rakım. Sabah otobüsten indiğimde içimi üşüten soğuk beni umutlandırsada şimdilik yollarda kar olmadığından alıştığım o tadı alamadım.

Sulakyurt

  • Eylül 23, 2025
  • 27°
  1. Gece konaklama için Sulakyurt baraj gölünün çevresini düşünüyordum, fakat oraya alemci takımınon müdavim olduğu duyumunu aldım. Sulakyurt içinde kafamda birkaç yer belirleyip polis karakoluna bilgi vermek için geldiğimde bu parkın varlığını öğrendim. Gerekli bilgilendirme ve kimlik kontrolünden sonra hemen yemek faaliyetine giriştim. Hava kararınca çadırı kurup dinlenmeye çekildim. Oturmaya kamelyalar, çeşme ve tuvalet mevcut. Hatta kısa bir araştırma neyicesinde elektirik prizide buldum.

Kırıkkale – Çankırı İl Sınırı

  • Eylül 24, 2025
  • 28°

Kizilirmak

  • Eylül 24, 2025
  • 29°
  1. Kızılırmak’a öğlen saatinde geldim. Önce içecek birşeyler alıp gölgede biraz dinledim. Daha sonra eksiklerimi tamamladıktan sonra yola çıktım.

Kızılırmak nehri

  • Eylül 24, 2025
  • 29°
  1. Aslında nehir suyunun daha fazla olması gerekli fakat kuraklık ve barajlarda su tutulması sonucu bu şekilde.

Çankırı – Çorum İl Sınırı

  • Eylül 24, 2025
  • 29°
  1. Bugün üç ayrı il sınırlarında pedal çevirdiğim nadir günlerden biriydi.

Bu gece buralıyım

  • Eylül 24, 2025
  • 29°
  1. Yaklaşık olarak bir ay önce bu yoldan geçen Şafak ağabeyden aldığım istihbarat neticesinde burada kalacağım Kızılırmak’tan çıktığımda belliydi. Güneşin batmasına bir saat kala buraya geldim. İlk işim yemek faaliyetine girişmek oldu. Yemeğin ardından havanın kararması ile mescite girip uyku tulumunu açıp yattım. Halılar temiz ve yumuşak. Çeşme tuvalet mevcut fakat bu bölgenin suları tuzlu olduğu için içilmiyor. Sinekleri hafife almayın, mümkünse önlem alın.

Bayat Sapağı

  • Eylül 25, 2025
  • 29°
  1. İstikamet Bayat! Kısa süreli olarak D180-02 karayolundan ayrılıp 19-77 numaralı karayolunda 10 kilometre gidip Bayat ilçesini ziyaret edeceğim. Sonra aynı yolu geri gelip yoluma devam edeceğim.

Bayat

  • Eylül 25, 2025
  • 28°
  1. Bayat; Ortasından Bayat çayının geçtiği etrafını tepelerin çevrelediği bir vadi içine kurulu şirin bir ilçe. Yolüstü olmadığı için gelmek için özel çaba gerekiyor. Aslında Tosya’ya doğru çok güzel aykırı dağ yolları olduğu öğrendim, birgün değerlendireceğim. İlçede muhtelif yerlerde özel tuzlu su kaynakları gözüme çarptı, öğrendiğime göre turşu ve salamura yapımında kullanılıyormuş. Herneyse ilçe merkezine gelip eksiklerimi tamamlayıp çay içip öğlen sıcağının geçmesini bekleyerek dinlendim.

Eskiçeltek

  • Eylül 25, 2025
  • 28°
  1. Havanın kararmasına 20 dakika kala yorgun argın karanlıkta rampa tırmanarak daha ileri gitmek istemedim. Onun yerine tırmanışın başındaki ilk köye gelip köy camisine doğru ilerledim. Bugünkü önceliklerim güzel bir duş ve şarj meselerini halletmek. Cemaatten agalardan muhtemel çadır kurabileceğim yerleri ve muhtarın evini ve numarasını öğrendim. Muhtarı arayarak Önceliklerimi göz önüne alarak yapımı devam eden taziye evinin inşaatında kalacağımı haber verdim. Bu arada sağolsun bakkalcı Bayram ağabey çok ilgilendi hatta evine bile davet etti ama rahatsızlık vermek istemedim. Saat 21:00 gibi yatma hazırlıkları yaptığım dakikalarda jandarma ekibi gelerek gerekli işlemleri yaptı. Yattım, uyuyacağım.

Uğurludağ

  • Eylül 26, 2025
  • 19°
  1. Çorum’un şirin bir ilçesi olan Uğurludağ, gerçekten keşfedilmeyi bekleyen bir yer. Burası daha çok doğal güzellikleri ve sakin atmosferiyle öne çıkıyor. Öyle kalabalık ve gürültülü bir yer değil, tam kafa dinlemelik. Çok turistik bir beklentiyle değil de, sakinlik ve doğa arayışıyla gelirseniz, keyif alacağınız kesin. Öğlen 11:30 civarı geldim ufak tefek alışveriş yapıp çay içip dinlendim. Fotoğraf çekerken akşam köye kontrole gelen jandarma subayı ile karşılaştım. Sivil halde olduğundan pek tanıyamadım, üniforma insanı bu kadar mı değiştirir. Daha sonra geldiğim yoldan geri dönerek İskilip’e doğru devam ettim.

19-76 numaralı karayolu

  • Eylül 26, 2025
  • 22°
  1. Karşıdan esen şiddetli rüzgar ilerlemi oldukça güçleştirdi.

D-180-02

  • Eylül 26, 2025
  • 23°
D-180 numaralı kara yoluna girdikten sonra rüzgarın yandan esmesi sebebiyle hayatım bir derece kolaylaştı (en azından Kızılırmak köprüsünün sonuna kadar)

Kızılırmak köprüsü

  • Eylül 26, 2025
  • 23°
  1. Öyle ırmak geçişi gibi değilde daha çok kıtalar arası seyahat hissi veriyor.

D180-02

  • Eylül 26, 2025
  • 23°
Lanet olasıca D180 Kızılırmak köprüsünden sonra yol çalışmasının olduğu bölümler bir nebze çekilir olsada yolun daraldığı emniyet şeridi olmayan bölümlerde ölümle burun buruna gelip ecel terleri döktürdü.

İskilip

  • Eylül 26, 2025
  • 21°
  1. Eğer yol düzelmeseydi İskilip’e kadar çıkmayı düşünmüyordum. Yol düzelince şehir merkezine çıkmaya karar verdim. Yolda karşı kaldırımdan yürüyen bir çift beni Şafak ağabey sanıp “-Şafak yollarda!” diye seslendi. Bende Şafak ağabeyin tanıdığı olduğunu düşünerek kısa süreliğine yanlarına gidip sohbet ettim. Eskiden instagram kullandığım zamanlarda Şafak ağabeyin etiketlerini yapıştırdığı tabelaların fotoğraflarını bana gönderenler oluyordu ama bu değişik bir durum oldu. Bir iki gündür akşam öğünlerini makarna konserve ile geçiştiriyordum buda beni gün içinde zorluyordu. Yarın ciddi tırmanışların olacağı bir gün olacağından protein takviyesi için alışveriş yaptım. Güncelleme: İskilip’e gelmiş olsam da, burayı gezmeye pek niyetlenmedim. Bunun en önemli sebebi, benim vatan şairi Namık Kemal’in hemşehrisi olmam ve bu toprakların, benim düşüncelerime ters düşen İskilipli Atıf Hoca’nın mirasıyla anılmasıydı. Bir yanda hürriyet, vatan aşkını ve modernleşmeyi savunan bir Namık Kemal, diğer yanda Cumhuriyet’in getirdiği yeniliklere karşı çıkan bir figür… Bu iki zıt düşünce arasındaki gerilim, bu coğrafyayı gezme isteğimi gölgede bıraktı. Kendi değerlerime saygımdan dolayı, sadece fiziksel olarak oradaydım ama zihnen başka bir yerdeydim. Bu yüzden İskilip’i gezmemem, sadece kişisel bir tercih değil; aynı zamanda fikirsel bir duruşun somut bir ifadesidir.

İskilip kampı

  • Eylül 26, 2025
  • 23°
  1. İskilip’te kamp yerlerinin sıkıntılı olduğunu Şafak ağabeyin videosundan aşinaydım. Tırmanış ile eş zamanlı olarak muhtemel alanları tarıyordum. İlçe tabelasına ve çeşneye yakın kamp noktasını tespit edip alışverişe gidip döndüm. İlk işim çadırı kurmak oldu. Eşyaları yerleştirdikten sonra yarınki zorlu yolculuğum için yemek yeyip dinlenmeye çekildim. Sabah güncelleme: Yorgun argın gelip çadırı aceleyle kurduğum için zemini pek düzlemekle uğraşmadığım için pek konforlu bir gece geçirdiğim söylenemez. Başlangıçta yorgunken bir rahatsızlık vermesede vücut dinlendikçe rahatsız olmaya başladım.

Musular – Örübağ yolu

  • Eylül 27, 2025
  • 20°
  1. D-785 yolu

    • Eylül 27, 2025
    • 18°
    1. Aykırı gitmek tabiatımdır! Normal anayolu kullanmış olsaydım aynı noktaya varmak için 5 kilometre fazladan yol katetmem gerekecekti. %10 eğimli dik rampalar olsada D-180 karayoluna girmemek için katlanılacak bir durum. Hangi yolu kullanacak olsam aynı rakıma çıkacağım, o tırmqnıştan kaçış yok. Uzun yoldan ağır ağır çıkacağıma aykırı yoldan peşinen çıkıyorum en azından bu yol daha güvenli.Ara yollardaki maceram şimdilik buraya kadar. Bundan sonra anayolda devam edeceğim. Emniyet şeridi olmayan iki şeritli bir yol, umarım trafik yoğun değildir.

    Kayıbeli Geçidi

    • Eylül 27, 2025
    • 19°

     

    Tam inişe geçiyordum, benim için sürpriz oldu. Sabahtan beri 1000 metre tırmanmanın mükafatı oldu.

    Oğuzlar

    • Eylül 27, 2025
    • 19°

    Çorum’un Oğuzlar ilçesi… Adı kocaman bir tarihten geliyor ama köy gibi sessiz, doğa gibi sakin. Kızılırmak kıyısına kurulmuş, cevizleriyle meşhur ama bu sene don vurmuş ne ceviz var ne meyva. Anadolu’nun o derin, reklamsız güzelliklerinden: kimse bilmez, gelen unutmaz. Oğuzlar ilçe merkezine geldiğim gibi ilk işim yolumun üstünde olduğundan polis karakoluna gidip muhtemel kamp yerim hakkında bilgi vermek istedim ama orası jandarma bölgesindeymiş. Alışverişten sonra yoldan geçen jandarma aracını durdurdum. Jandarma eskortunda mesire alanına doğru yol aldım.

    1. Oğuzlar Altın Koz Mesire Alanı

      • Eylül 27, 2025
      • 19°

      Jandarma eskortu ile mesire alanına fiyakalı bir giriş yaptıktan piknik masalarının olduğu bölümde zevkime göre ne çok ayak altı ne de sotede bir teras seçtim. Biraz dinlenip soluklandıktan sonra tuvalet ve kaba temizlik işlerinden sonra yemek işine giriştim. Yemeğin ardından çay iyi gitti. Çadırı kurduktan sonra önce yakındaki işletmeye power bankı şarja bıraktım daha sonra önceden tespit ettiğim hortumu olana çeşmede duş ve çamaşır işini hallettim. Çamaşırları astıktan sonra dinlenmeye çekildim. Bugün efsane zorlukta bir gün oldu, iyi bir dinlenmeyi hak ettim. Sabah güncellemesi: Sabah 7 gibi uyandım tuvalet işini halledip kimseler gelmeden fotoğraf video çektikten sonra tam kahvaltı işlerine girişecekken belediyeye ait Altın Koz tesisletinin güvenliği Saadettin aga çay içmeye davet etti sohbet muhabbet uzadı birde üstüne sucuklu yumurta gelince saat 9 oldu, haliyle benim kahvaltıyada gerek kalmadı. Toparlanıp yola çıkmam 10:00 u buldu. Bugün biraz saldım, dünkü yorgunluğun üzerine bugün pek acele etmiyorum..

      Obruk Barajı

      • Eylül 28, 2025
      • 22°

      Özel güvenlik bölgesi olduğu için fotoğraf video çekmek yasak, hatta durmak bile yasak. Sete yaklaşmadan fotoğraf çekmek lazımdı. 🙁 Not: Eve gidince hareket halinde video görüntülerinden ekleme yaparım.

      Dodurga – Laçin Sapağı

      • Eylül 28, 2025
      • 22°

      İstikametim Dodurga, Buradan 7 kilometre uzaklıkta.

      Dodurga

      • Eylül 28, 2025
      • 24°

      Dodurga haritada minnacık görünüyor ama gidince insanda kocaman bir iz bırakıyor. Sessiz, sakin, kendi halinde bir yer. Turistik makyajı yok; ne varsa öyle, saf haliyle. Kahveye oturuyorsun, yan masadaki amca zaten muhabbete dalıyor. “Buralar boş” diyen olursa inanmayın, çünkü içi dopdolu. Anadolu işte; tabelası küçük ama yüreği kocaman. Yolun düşerse, sadece haritadaki bir nokta olmadığını anlarsın.

      Osmancık

      • Eylül 28, 2025
      • 24°

      Aslında Osmancık’a gelmeyi hiç düşünmemiştim. Ama biliyorum ki başka bir turda illa D100’ü kullanmak zorunda kalacağım. Bir de bulunduğum konumdan bakınca en zahmetsiz ulaşabileceğim yerdi. Dedim “tamam, hadi gidelim.” yola çıktım Osmancık’a vardım. Kızılırmak’ın kenarında, köprüsüyle selam verdi önce. Köprübaşında durup biraz nefeslendim. Günlerden pazar olması sebebiyle çarşısı kalabalık, insanları sıcak. Biraz vakit geçirdikten sonra yeniden yola koyuldum. D100 karayoluna çıktım, kamyonlarla, arabalarla aynı ritimde pedallamak biraz yorucu olsa da, bazen katlanmak gerekiyor. Kısa bir süre sonra Laçin tarafına yöneldim.

      Anız Kampı

      • Eylül 28, 2025
      • 24°

      Osmancık civarındaki pirinç tarlalarındaki sineklerden mümkün olduğunca uzaklaşma çabası içinde Güvercinlik köyüne geldim. Köyü az geçtikten sonra yeni yola paralel giden eski yol boyunca ağaçlık alanlar dikkatimi çekti. Daha sonra ağaçların arkasındaki anızı görünce aradığım yerin burası olduğuna karar verdim. Çadırı kurduktan sonra içine sinek girmemesi için azami çaba sarfederek eşyaları ve kendimi içeri attım. Ateş yakıp yemek yapmam mümkün olmadığından akşam öğününü konserve ile geçiştirip dinlenmeye çekildim.

      Kargı köyü sosyal tesisleri

      • Eylül 29, 2025
      • 24°

      Yola çıktım tam bir kilometre gitttim gitmedim yağmur başladı, hemen Kargı köyünün sapağındaki mescite sığındım. Dün biraz daha yol almış olsaydım kesin burada kalırdım. Yağmur dinene kadar kahvaltımı yapıp tekrar yola çıktım.

      İstikamet Hamamözü

      • Eylül 29, 2025
      • 21°
      Laçin’e varmadan tırmanışın hemen başında köy yollarına saparak Amasya‘ya bağlı Hamamözü ilçesine doğru yöneldim. Böylece Laçin’e iki defa tırmanmaktan kurtuldum. Kafa zehir. 🙂

      Çorum – Amasya İl Sınırı (1)

      • Eylül 29, 2025
      • 20°

       

      Hamamözü

      • Eylül 29, 2025
      • 21°

      Hamamözü’ne vardım. Küçük bir ilçe ama termalleriyle ünlü İnsanları sakin, muhabbeti samimi. Hamamözü ufak tefek görünebilir ama yolda bir mola gibi, insana iyi geliyor. Çarşısında oyalanıp biraz vakit geçirdim. Gürültü yok, telaş yok. Sonra yeniden aynı yoldan Laçin’e doğru yola koyuldum.

      Laçin

      • Eylül 29, 2025
      • 21°

      Laçin küçük, sessiz kendi halinde bir ilçe. Hamamözü’nden Laçin’e doğru geldiğimde güneşin batmasına daha iki saat vardı. Dedim ki, “hadi bakalım, kırkdilim geçidi önümde, 400 metre tırmanış… hava kararıncaya kadar çıkarım ben bunu.” Hiç oyalanmadan çıktım yola.

      Kapıkaya

      • Eylül 29, 2025
      • 21°

      Videoda Fotoğrafta güzel, ama gözle görünce şükür sebebi. Kaya susuyor, sen dinliyorsun. O an anlıyorsun: Dünya gözüyle görmek, işte gerçek zenginlik.

      Kırkdilim Geçidi

      • Eylül 29, 2025
      • 21°

      Öyle abartıldığı gibi efsane bir geçit değil, toplamda 400 metre irtifa kazanıyorsun. Ama yer yer heyelan tehlikesi var, bu sebepten Laçinden Kırkdilin köyüne kadar 3 kilometrelik tünel yapılıyor 2025 yılının sonuna kadar tamamlanması planlanıyormuş

      Kırkdilim

      • Eylül 29, 2025
      • 21°

      İşte metnin düzeltilmiş hali: Kırkdilim rampasını çıktığımda hem hava kararmış hem de yağmur başlamıştı. Ben de Çorum‘a doğru inmek yerine, Kırkdilim köyünün camisinin şadırvanının kuytusuna sığındım. Önce bir çorba yapıp içimi ısıttım, daha sonra da alelacele bir makarna pişirdim. O arada cami hocası geldi. Gece burada kalmamın bir mahsuru olup olmadığını sorduğumda, bir sıkıntı olmayacağını söyledi. Daha sonra bir odanın olduğunu ama kilitli olup sadece giriş bölümünün açık olduğunu söyledi. Baktım, ardiye gibi kullanıldığını gördüm. “Körün istediği bir göz, Allah vermiş iki göz.” dedim içimden, en azından kapalı alandı. Hemen oradaki halılarla zemin izolasyonunu sağladım. Ne olur ne olmaz, böcek ve sineğe karşı çadırın tek katını kurdum. Yatana kadar kamera ve telefon gibi kıymetli cihazları, yatarken de powerbankları cami girişinde prize taktım. Bu arada tüm gece yağmur yağdı.

      Çorum

      • Eylül 30, 2025
      • 18°

      “Bu Çorumluların dünyası pek küçükmüş, Çorum’u dünya sanıyorlar.” Valla helal olsun, NASA uğraşsın dursun, koordinat hesaplasın; Çorumlular çoktan çözmüş işi. ???? Yalnız şöyle de bir sorun var: Çorumlular dünyayı biraz fazla küçültmüş olabilir. Hani “Çorum = Dünya” denklemini kurmuşlar.

      Amasya Sapağı

      • Eylül 30, 2025
      • 20°

      Çorum‘dan çıktıktan sonra sabah indiğimden daha fazlasını rüzgara karşı ve zaman zaman yağmur altında tırmanarak 1200 metre civarında rakıma ulaştım. Daha sonra inişe geçerek Amasya sapağından saptığım gibi rüzgarıda arkama Mecitözü’ne doğru devam ettim.

      Çorum – Amasya yolu (D180-4)

      • Eylül 30, 2025
      • 20°

      Rüzgarı arkaya almak işimi ciddi oranda kolaylaştırmış olsada sürekli iniş olacağını düşündüğüm yolda sık sık iniş çıkışlaırın olması hayalkırıklığı yanında yorucu oldu. öyle deli rampalar yok ama ufak ufak iniş çıkışlar var.

      Mecitözü

      • Eylül 30, 2025
      • 20°

      Mecitözü’ne havanın kararmasına yakın geldim. Gözüme kamp yapabileceğim park, bahçe gibi bir yer ilişmedi. En kötü ihtimalle bir okul bahçesini cebe koyup akşam yemeği alışverişi yaptıktan sonra, marketin karşısındaki benzinlikte ağaç gölgesinde bir bank dikkatimi çekti. Hemen gidip burada bu gece çadır kurup kuramayacağımı sordum. İstasyonun sahibi Ali ağabeyden olumlu cevap alınca önce yemek işini aradan çıkarıp çadırı kurup eşyaları yerleştirdim. İstasyon çalışan Mustafa ağabeyle biraz sohbet ettikten sonra 21:00 dinlenmeye çekildim. Sabah 07:00 gibi Mustafa ağabeyin “-Ferdiii!” nidası ile uyandım çay demlemiş, çay içtik beraber. Sonra çadırı toparlayıp kahvaltıyı yapıp yolla koyuldum.

      Çorum – Amasya İl Sınırı (2)

      • October 1, 2025
      • 18°

      İl Sınırlarında girdiçıktı yaparak vurkaç taktikleriyle parça parça toprak kopartıp Ferdimen İmparatorluğuna ekliyorum. 🙂

      05-51 numaralı karayolu

      • October 1, 2025
      • 19°

      Anayoldan ilerleyerek aynı noktaya 30 kilometrede geleceğime aralardan 14 kilometre sonunda Amasya-Göynücek yoluna çıktım.

      Göynücek

      • October 1, 2025
      • 20°

      Amasya zaten başlı başına bir doğa tablosu; Dağlarla nehirlerin birbirine sarıldığı bir coğrafya. Her köşesi ayrı bir hikâye anlatıyor. İşte o tablonun biraz daha iç tarafında, saklı bir köşe gibi duran Göynücek var. Dağların arasında sıkışmış gibi görünse de aslında doğanın bütün cömertliğini burada sunuyor. Ne çok kalabalık, ne de çok uzak – tam ayarında bir Anadolu kasabası.

      Amasya – Çorum İl Sınırı (3)

      • October 1, 2025
      • 20°

      Çorum‘dan vazgeçemiyorum. 🙂

      Anız spor dinlenme tesisleri

      • October 1, 2025
      • 20°

      Amasya – Çorum il sınırına yaklaştığımda zaten hava kararmak üzereydi ama hem hava güzeldi hem yol ay kendimide yorgun hissetmediğim için ışığında keyfini çıkartarak yaklaşık 10 kilometre kadar ilerledikten sonra Ortaköy’e 10 kilometre kala rampa başlamadan yol kenarında bir tarlaya ağaçları kendimi siper ederek çadırımı kurdum. Çadır içinde konserve domates ile öğünü geçiştirip dinlenmeye çekildim. Sabah 8:00 gibi kahvaltıyı başka bir alanda yapmak için tesislerden ayrıldım.

      İncesu Kanyonu

      • October 2, 2025
      • 18°

      Sabah yağmur yağmamış olsaydı Çekerek çayı boyunca tarla yollardan hiç tırmanış yapmadan İncesu‘ya geçme niyetim vardı. Aşdağul’dan sonra tırmanışın ardından inip çıkmak zor geldi. Önce Ortaköy’e uğrayıp İncesu köyünden Kazankaya köyüne kadar yol olup olmadığını sorup soruçturduktan sonra eğer varsa kanyondan geçme niyetine girdim. Kanyondan geçmek mümkün değilmiş. Bu seferlik oda olmadı, başka ziyaretimde uğrarım artık.

      Ortaköy

      • October 2, 2025
      • 17°

      Sabah kahvaltıyı ileride bir yerde yaparım diye yola çıktım. Müsait bir yerde denk gelmedi Ortaköy’e vardığımda kahvaltı öğle yemeğine dönüştü. Bu arada rampada son enerjimide tükettim. Öğlene doğru yemek yiyesiye iyice halsizleştim. Rampa çıkarken terledikten sonra birde rüzgar çarpınca iyice yamuldum. Ortaköy’deyken pek hissetmedim ama daha sonra Şapinuva gezisi sonunda yola çıktığımda pedal çevirmekte oldukça zorlandım.

      Şapinuva

      • October 2, 2025
      • 18°

      Burası bir zamanlar Hititlerin idari ve dini merkeziymiş; hem devletin arşivi tutulmuş hem de ritüeller yapılmış. 4 binden fazla tablet çıkmış buradan, farklı dillerde… Yani dönemin diplomasi masası aslında buradaymış. Sonu büyük bir yangınla gelmiş. Bugünse o kül olmuş geçmişin içinde yürürken insan tarihin hâlâ sıcacık olduğunu hissediyor.

      Çorum – Yozgat İl Sınırı

      • October 2, 2025
      • 20°

      Çorum‘dan ayrılmak zor oldu, içim buruk. Normal şartlarda pek zorlu olmayan rampayı ittire kaktıra tırmanarak Çorum–Yozgat il sınırına gelip aşağı doğru inişe geçtim.

      Kazankaya

      • October 2, 2025
      • 20°

      İncesu kanyonunu göremedim ama Yozgat il sınırları içindeki ismiyle Kapıkaya kanyonunu görürüm diyordum ama hastalık ve keyifsizlik buda olmadı.

      Aydıncık

      • October 2, 2025
      • 20°

      Zile – Alaca yolundan sonra Aydıncık‘a gelene kadar yol boyunca muhtelif kamp alanları belirleyip haritada işaretledim ilçe merkezine geldikten sonra eczaneden ilaç aldım.

      Aydıncık Öğretmenevi

      • October 2, 2025
      • 20°

      Hastalığımı daha kolay atlatabilmek için geceyi çadırda geçirmek yerine Öğretmenevinde kalmaya karar verdim. İlaç takviyesi, duş, iyi bir beslenme ve dinlenme ile kısa sürede atlatacağıma inanıyorum. Sabah güncellemesi: Ölmedim, daha iyiyim saat 09:00 gibi tekrar yola çıktım. Hafif terleme var rüzgar olunca üşütüyor.

      Bazlambaç

      • October 3, 2025
      • 23°

      Rampanın bağlangıcı

      Yollar, o çok sevdiğim yollar…

      • October 3, 2025
      • 26°

      Hastalığın o ağır ve kasvetli perdesi indiğinde, dünya üzerime kapandı sandım. Sanki bir ateşin içinde yanıyor, her şeyin sonuna gelmiş gibi hissediyordum. Bedenim yorgun, ruhum ise paramparçaydı. Yollar, o çok sevdiğim yollar, sanki benden sonsuza dek uzaklaşmıştı. ​Fakat o ateş beni yok etmedi, aksine yeniden yarattı. Küllerin içinde buldum kendimi; zayıf, ama asla yenilmemiş. O küllerden, yepyeni bir “ben” doğdu. Şimdi, o zorlu günden sonra, tekrar yollardayım. O küllerin sıcaklığı hala kalbinde. O sıcaklık, bana hayatın değerini ve her anın ne kadar kıymetli olduğunu hatırlattı. Her pedal basışım, bir zaferin ilanı. Her nefesim, hayatın bana sunduğu ikinci bir şans.

      Çekerek

      • October 3, 2025
      • 24°

      Yozgat‘ın Çekerek ilçesi, bisiklet yolları, geniş ve yeni yapılarla beni şaşırttı. Düzenli ve tek tip tabelalarıyla adeta devletin tüm imkanlarının seferber edildiği, her şeyin en güzelinin serpiştirildiği bir proje şehri gibiydi. Bunca düzene ve modernliğe rağmen, Çekerek‘te bir şehir kimliği ve kültürü hissedemedim. Bana daha çok, şehirler arası yollarda gördüğümüz, fiyakalı dükkanların sıralandığı bir alışveriş merkezini anımsattı. Gezilecek, görülecek bir yer bulamadığım için de transit geçip gittim.

      Süreyyabey Barajı

      • October 3, 2025
      • 24°

      Yozgat‘ın Çekerek ilçesinde, Çekerek Nehri üzerinde yer alan Süreyyabey Barajı, bölgenin tarımsal faaliyetleri için hayati bir öneme sahiptir. Temel amacı sulama olan bu baraj, 2011 yılında hizmete girmiş ve Yozgat‘ın geniş bir alandaki tarım arazilerinin su ihtiyacını karşılamaktadır. Baraj, yöre çiftçileri için adeta bir can suyu niteliğindedir. Son yıllarda yaşanan kuraklıklar ve düzensiz yağışlar, Yozgat‘ın bereketli topraklarına hayat veren bu barajın su seviyesini ciddi anlamda düşürmüş durumda. Bir zamanlar yemyeşil tarlalara hayat veren baraj gölü, şimdi çekilmiş, çatlamış topraklarıyla geleceğe dair kaygı verici bir manzara sunuyor. Bu manzara, sadece bölge çiftçilerinin değil, hepimizin geleceği hakkında düşündürücü bir uyarı niteliğinde.

      Çekerek – Kadışehri yolu (66-03)

      • October 3, 2025
      • 26°

      Yozgat‘ın Çekerek ve Kadışehri ilçeleri arasında yolculuk. Bozkırın sakinliği ve yalınlığı, gökyüzünün sonsuz maviliğiyle birleşiyor. ​Bu yol sadece bir yerden bir yere gitmekle kalmıyor, aynı zamanda anın tadını çıkarmak için de harika bir fırsat sunuyor.

      Özükavak mezarlık dinlenme tesisleri

      • October 3, 2025
      • 26°

      Havanın kararmasına yakın dakikalarda konaklayacak bir yer ararken Özükavak köyüne vardım. Aklımdaki tek şey bir an önce dinlenebileceğim bir yer bulmaktı. İşte o sırada bir marketin önünde durup birine selam verdim. O an, bu basit hareketin tüm planlarımı nasıl değiştireceğini bilmiyordum. Selam verdiğim kişi, meğersem marketin sahibiymiş ve bana öyle bir kapı açtı ki, hayretler içinde kaldım. ​Bana istediğim yerde kalabileceğimi söyledi, hatta spor salonunu bile açtırmayı teklif etti. O sıcakkanlılık karşısında şaşırdım. Yol üstünde, daha kolay ulaşabileceğim bir yer sorduğumda ise köyün çıkışındaki mescidi işaret etti. Burası mezarlığın yanındaydı, ama öyle bildiğiniz mezarlıklar gibi değil. Adeta bir park gibi, çam ağaçlarının gölgesinde, huzurlu bir yer. Üstelik tuvalet ve çeşme de vardı. İşlerimi kolaylaştırmak için muhtara haber vereceğini bile söyledi. ​İşte o an anladım ki, bir selam bazen en lüks otellerden bile daha değerli bir anahtar olabilir. Bu basit, samimi iletişim sayesinde, konaklama sorunum bir anda çözüldü ve ben kendimi ağaçların gölgesinde, huzur dolu bir mescitte buldum. Tüm kapıları açan, güven veren ve insanları birleştiren o basit ama güçlü kelimeyi, “selam”ı bir kez daha baş tacı ettim. Bu yaşadıkların, bir selamın gücünü ve samimi bir iletişimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Bazen en modern çözümler bile, sıcak bir gülümseme ve içten bir selamın açtığı kapıların yerini tutamaz.

      Yavuhasan Geçidi

      • October 4, 2025
      • 26°

      Sabah Özükavak’tan dinlenmiş halde tırmanışa başladım. Yokuşun sonunda bir baktım karşımda “Yahuhasan Geçidi” tabelası. İçimden “Yahu bunu kim koymuş buraya?” diye gülüp şaşırdım. Bir de tabelanın üzerinde daha önce buradan geçen bir arkadaşın etiketini görünce keyfim iyice yerine geldi. Hem yol yorgunluğu dağıldı hem de sanki uzaktan bir selam almış gibi oldum.

      Kadışehri

      • October 4, 2025
      • 26°

      Kadışehri’ne girer girmez karşı kaldırımdan birkaç kişi “hello” diye seslendi. Ben de Türkçe karşılık verdim. Türk olduğumu anlayınca, yan taraftaki parktan gelen müzik sesini işaret edip “Gel, hayır yemeği var” dediler. Aç değildim, zaten öğle öğününü meyveyle geçiştirmeyi düşünüyordum. Ayrıca bu tür hayır yemeklerinin genelde yağlı olması da hafif rahatsızlığım için pek iyi olmayacaktı. O yüzden kibarca teşekkür edip yoluma devam etmek istedim. Tam arkamı dönüp gidiyordum ki, içlerinden birileri bu kibarlığı zayıflık sanmış olacak, arkamdan “Gel lan buraya” diye bağırdı. Döndüm, “Kim o arkamdan lanlı lunlu konuşan? İtine, piçine mi bağırıyorsun sen. Çık karşıma da söyle” diye sert bir çıkış yaptım. O an ortam birden değişti; özürler peş peşe gelmeye başladı. İnsanlık yapıp kibar davrandık diye bizi muhallebi çocuğu sandılar galiba. İçimden şunu geçirdim: Biz buralara önyargıları yıkmaya, insanları daha iyi tanımaya geliyoruz. Ama sonra birileri, kendi memleketini kaba tavırlarla temsil edince insan üzülmeden edemiyor. Yozgat’ın adını yükseltecek yerde, küçük düşürmeye ne gerek var?

      İkinci yol…

      • October 4, 2025
      • 30°

      Büyük komutanların en büyük sırlarından biri coğrafyayı müttefikleri haline getirmeleridir. Aynı prensip aslında bir bisiklet turcusunun da yol arkadaşıdır: coğrafyayı tanımak, haritayı doğru okumak ve gözlemi iyi yapmak. Dahi komutan Hannibal, Alpleri aşarken savaşın kaderini sadece ordusunun gücüyle değil, topografyayı zekice okuyarak, coğrafyayı müttefik yaparak değiştirmişti. En zorlu engeli, doğru geçidi seçerek aşmıştı. Benim de Kadışehri’nden Akdağmadeni’ne giderken verdiğim karar, küçük ölçekte aynı mantığa dayanıyordu. Önümde bol inişli çıkışlı yorucu bir ana yol vardı. Haritayı dikkatle inceleyince, bir vadi boyunca hafif hafif yükselip aynı noktaya varan ikinci bir güzergâh gördüm. Hannibal’in dağlarda strateji yaparken yaptığı gibi, ben de coğrafyayı okuyup kendi yolumu seçtim. Aradaki paralellik şuydu: O, savaş meydanında coğrafyayı zekâsıyla kendi tarafına çekmişti; ben de pedalların üzerinde aynı stratejiyi uygulayıp enerjimi doğru yolda kullanmış oldum.

      Boyalık

      • October 4, 2025
      • 30°
      1. Behramşah (Muşluali) Kalesi

        • October 4, 2025
        • 30°

        Akdağmadeni’ne doğru pedallarken yol seçimim bana sürpriz yaptı; farkında olmadan eski kadim kervan yollarının izini sürüyormuşum. Tekerlerim, bir zamanlar deve kervanlarının iz bıraktığı taşlara denk geliyor, ben ise sadece yolun keyfine varıyorum. Yolun üstünde adı kulağa efsunlu gelen kaleler çıktı karşıma: Behramşah ya da halkın diliyle Muşluali Kalesi. Danişmentliler dönemine kadar uzanan, taşların diliyle tarih anlatan bir yapıymış. Şimdi harabe gibi görünüyor ama zamanında bölgeyi gözetleyen, kervanların güvenliğini kontrol eden önemli bir noktaymış. Kaleye bakınca, bin yıl öncesinin askerleri, burçlardan bakıp ufku süzen gözcüleri gözümde canlandı. Ama buranın güzelliği şu: müze vitrinine kaldırılmış steril bir tarih değil; doğanın içinde, köyün yamacında kendi halinde duruyor. Hem tarihi hem manzarasıyla iki kat keyifli.

        Muşalikalesi

        • October 4, 2025
        • 30°

        Aslında bu köyde kalmak gibi bir düşüncem yoktu. Ta ki köyün çıkışındaki o kavaklığı görene kadar. Güneşin batmasına bir saatten fazla vardı ama içimden bir ses “burada kal” dedi, ani bir kararla durdum. Hava kararmadan çadır kuracağım yeri belirledim, zemini düzeltip altına biraz saman yaydım, Anadolu’nun beş yıldızlı yatak sistemi. sonra çadırı kurup yerleştim. Yemekten sonra powerbank’ı şarja koymak için camiye gittim. Cami bahçesindeki bankı görünce “sabah geldiğimde kahvaltıyı da burada yaparım” diye geçirdim içimden. Nitekim sabah erkenden camiye uğradım, orada Fahrettin adında bir ağabeyle tanıştım. Laf lafı açtı, güzel bir sohbete daldık. Bana getirdiği ekmek ve domatesle kahvaltım bir anda organik köy kahvaltısına dönüştü. Kahvaltıdan sonra köyden ayrıldım. Geriye sadece birkaç kare fotoğraf değil, küçük ama iç ısıtan bir anı kaldı: plansız bir duraklamanın, güzel bir karşılaşmaya dönüşmesi.

        Akdağmadeni

        • October 5, 2025
        • 27°

        Köyden ayrıldıktan sonra yol çalışmasının olduğu rampayı tırmanırken defalarca arkama dönüp köyü ve kaleyi seyrettim. Neredeyse ayrılamıyordum… Sanki her pedalda biraz daha uzaklaşıyor ama bir yanım hâlâ orada kalıyordu. Açıkçası bu yolu seneye, yol çalışmaları tamamlandıktan sonra bir kez daha geçmeyi isterim. Neyse, sonunda anayola çıktım. Yaklaşık beş kilometre sonra Akdağmadeni’ne vardım. İlçe merkezine uğrayıp eksiklerimi tamamladım. Günlerden pazardı; şehir öyle sessizdi ki sanki dekorları yeni koymuşlar ama figüranlar henüz sete gelmemiş gibiydi. Orada biraz durup rotayı düşündüm. Önce “otobüsle Yozgat’a geçip turu Kayseri’de bitiririm” diye aklımdan geçirdim ama rüzgâr bu düşünceyi uçurdu gitti. Onun yerine, yönümü Çayıralan’a çevirdim ve turu Yozgat’ta bitirmeye karar verdim. D200 karayolundan ayrıldıktan sonra yolculuk bambaşka bir keyfe dönüştü. Trafik azaldı, manzara güzelleşti, rüzgâr bile dost yüzünü gösterdi. Bu güzergâhı kesinlikle herkese tavsiye ederim — hem yolu güzel, hem de ruhu dingin.

        Küçük yol arkadaşım.

        • October 5, 2025
        • 18°

        Tekkegüney Köyü ile Özer Köyü arasında yol alırken bir yerlerden kısık bir miyavlama duydum. Sesin geldiği yere baktığımda, karşımda tatlı mı tatlı bir yavru kedi duruyordu. Küçücük bedeniyle ayağıma dolanıyor, bisikletin üstüne, oradan sırtıma tırmanıyordu. Aç olabileceğini düşündüm, biraz peynir verdim. Peyniri yedi ama gideceğine daha da bana yanaştı — tam bir sevgi arsızı! Yola çıkmaya hazırlanırken peşimden gelmeye başladı. Yolda ezilmesin diye “en azından ilerideki köye bırakayım da başına bir şey gelmesin” dedim. Ama öyle bir inadı vardı ki, her seferinde beni buldu. Ne kadar uzağa bıraksam, koşup tekrar yanıma geldi. Bir ara bahçeye koydum, duvarı tırmanıp yine önüme çıktı. O an dedim ki: “Bu kadar azim boşuna olamaz, vardır bir hayır bu işte.” Ben aslında onu bırakmaya çalışıyordum ama belli ki o beni seçmişti. Ne kıyabiliyordum, ne de ne yapacağımı biliyordum. Cebime koydum olmadı, tişörtümün içine koydum olmadı. En sonunda bez torbaya yerleştirdim, onu da gidon çantasına oturttum. Ama çantanın kapağını kapatınca hemen mırıldanıyor, illa yüzümü görmek istiyor. Kahrolası cazibem! ???? En sonunda başını dışarıda bırakacak şekilde yerleştirdim. Düz yolda bakışıyoruz, rampada sohbet ediyoruz, inişlerde güvenlik modu: çanta kapalı. Şimdilik sistem çalışıyor ama ileride ne olur bilmiyorum. Ona iyi bakabilecek birini bulursam belki teslim ederim ama kalbim diyor ki bu yol arkadaşlığı kolay kopmaz. Aramızda çoktan bir bağ oluştu bile. Ama şu bir gerçek: Yıllar sonra kalbimi çalmayı başaran bir hanım çıktı karşıma. Hem de dört patili, kuyruklu, mırıldayan bir hanım. ❤️ Yolun üstünde bazen harita dışı bir yer değil, kalbine düşen küçücük bir canlı değiştiriyor tüm rotanı.

        Akçakışla

        • October 5, 2025
        • 20°

        Akşamüstü, Akçakışla köyünden Sarıkaya yoluna doğru ilerlerken, asıl rotam olan bozuk yola girmeden önce son bir bilgi almak istedim. Köy çıkışında rastladığım Orhan’a bir selam verdim. Daha önceki tecrübelerim gibi, bu samimi selamın da neleri başlatacağını bilemezdim. Kısa sürede başlayan hoş sohbette nereden gelip nereye gittiğim soruldu, ardından geceyi nerede geçireceğim… İşte tam bu noktada, o sıcak Anadolu daveti geldi: “Gel, misafirimiz ol.” Kimsenin aile düzenini bozmak istemediğimi belirterek, bir misafirhane veya köy evi gibi bir yer varsa kalabileceğimi söyledim. Bunun üzerine, köy odasının anahtarını almak için muhtara ulaşma çabası başladı. Bu bekleme sırasında Orhan ve ağabeyi Oğuz’un evlerinin bahçesine geçtik. Alelacele bir kahvaltı sofrası hazırladı — peynir, zeytin, yumurta… yorgunluk yerini şükrana bıraktı. Sofrada hem karnımızı doyurduk hem de muhabbetimizi ilerlettik. Nihayet muhtardan anahtarı alıp köy odasına yerleştik. Orhan, hemen sobayı yakıp fırına patatesleri sürdü. Ateşin başında pişen patatesleri yiyip koyu bir sohbete daldık. Sohbet, sıcacık soba kadar içtendi. Anadolu insanının o eşsiz cömertliği ve samimiyeti sayesinde, yorgun bir günün sonu yabancı bir yerde değil, sıcak bir dost meclisinde son buldu. Geç saatlere kadar süren bu tatlı yorgunluğun ardından huzurla uyudum. Sabah erken kalktım. Çadır toplama derdi olmaksızın, dinlenmiş bir şekilde güne başlamak büyük bir kolaylıktı. Kahvaltının ardından, Orhan ve Oğuz ile vedalaşarak köyden ayrıldım. Bu deneyim, bir kez daha gösterdi ki, içten bir selam engebeli yollarda bile en kestirme yolu açar ve Anadolu misafirperverliği, sadece bir gece konaklamasından ibaret değil, ruhu besleyen, unutulmaz bir insanlık dersidir. Yolun zorluğu unutulur ama Anadolu insanının misafirperverliği — o hiç unutulmaz.

        Ara yolun güzelliği…

        • October 6, 2025
        • 21°

        Akdağmadeni ilçesinin son köyü olan Akçakışla’dan, Sarıkaya ilçesine bağlı Derekaplancı köyüne uzanan güzergâh oldukça bozuk ve zorluydu. Ancak, yolun bu zahmeti, ilerlediği vadi boyunca uzanan doğanın şahaneliği karşısında tamamen geri planda kaldı. Bu ilçelerarası geçiş bölgesi, adeta gizli bir hazine gibiydi; zorlu yolculuğa inat, etrafı saran muhteşem bir manzara sunuyordu. Yolun kalitesi düşüktü ama doğanın ihtişamı zirvedeydi. Nihayet, bu göz alıcı vadiyi geride bırakıp geçiş bölgesinden çıktıktan sonra, yolun yüzeyi düzeldi ve seyahat yeniden konforlu bir hal aldı. Ancak akılda kalan, o bozuk yolda karşılaşılan doğanın unutulmaz güzelliği oldu.

        Doğansaray

        • October 6, 2025
        • 22°

        Yolculukta hayatımın kontrolünün günbegün ellerimden kayıp gittiğini, ancak bunun tatlı bir teslimiyet olduğunu fark ediyorum. Kalp hırsızı küçük kedicik, yavaş yavaş hem hayatımın hem de rotamın kontrolünü ele almaya başladı ve artık yolun baş tacı o. Molalarımı artık hanımefendinin mızmızlanmalarına göre belirliyorum. Derekaplancı, Gündüzlü, Mescitli ve Emirbey köylerini geçtikten sonra Doğansaray köyüne ulaştığımızda, mola zamanının geldiğini anladım. Hemen çeşmenin yanındaki gölgelik bir yere yerleştik; kediciğim için yiyeceğini ve suyunu hazırlayıp biraz dinlendik. Burada önemli bir yol ayrımına geldik: Ya asfalt yoldan giderek yolu uzatacaktık ya da kestirme ve bozuk yolu kullanacaktık. Elbette, macerayı seven ruhumuzla kestirme olanı seçtik. Ayrıca, kediciği gidon çantasında taşımak zor olduğu için yeni bir taşıma çözümü geliştirdim. Üç litrelik bir şişeye hava delikleri açarak, bu şişeyi sağ ön çantamın içine yarı açık bir şekilde yerleştirdim. Böylece hem onun konforunu sağladım hem de yolculuğumuzu daha pratik hale getirdim. Artık yolda, yeni patronumun rahatı öncelikli.

        Sessizliğin Kestirme Yolu

        • October 6, 2025
        • 25°

        Bozkırın ortasında, kestirme ve bozuk yolların bizi çağırdığı yerdeyiz! Asfaltı bırakıp, ıssızlığın ortasında maceranın izini sürüyoruz. Yükümüz ağır, yolumuz çetin ama manzaralar paha biçilemez. Ufukta sadece bir ağaç, gökyüzünde güneş ve altımızda yolun tozu var. ​Akıp giden zamanın en güzel tanığı bu bozuk toprak yol oldu. Bu tek başına duran ağaç gibi, biz de kendi yolumuzun ortasındayız.

        Çayiralan

        • October 6, 2025
        • 25°

        Bozuk yoldan ayrılıp asfalta çıktığımızda, gün bolca inişli çıkışlı bir tempoda devam etti. Karakışla, Menteşe, Konuklar ve Günyayla köylerini geride bırakarak nihayet 1550 metre rakıma ulaştım. Bu zirveden sonra, Aşağıtekke köyü üzerinden inişe geçtik ve güneş batmadan kısa bir süre önce Çayıralan ilçesine vardık. ​Yorgunlukla birlikte hemen hızlı bir alışveriş yaptım ve akabinde kamp yeri arayışına koyuldum. İlçe çıkışında, mezarlık ve sanayi sitesinin hemen yanında bir park tespit ettim. Ancak bu konumu gözüm pek tutmadı, yol üstü olduğu için geceyi güvenle geçirmeye pek uygun görünmüyordu. Bu yüzden, kısa bir mola verip kediciğin ihtiyaçlarını giderdikten sonra, daha güvenli ve huzurlu olacağımız başka bir kamp alanı bulma kararıyla arayışımıza devam ettik. Zorlu bir günün sonu, güvenli bir yuva bulma çabasıyla noktalanacaktı.

        Benzinlik Dinlenme Tesisleri

        • October 6, 2025
        • 25°
        Mezarlık civarındaki parktan yaklaşık bir kilometre ilerledikten sonra, gözüme kamp kurmaya elverişli bir benzinliğin alanı çarptı. Hemen çalışanların bulunduğu yazıhaneye gidip müsade istedim. Olumlu yanıt almanın rahatlığıyla çadırı kurmaya hazırlanırken, çalışanlardan Recep beni çaya davet etti. Çay eşliğinde “Nereden gelip nereye gidersin?” ile başlayan samimi sohbetimiz koyulaştı. Muhabbet ilerledikçe Recep’in cömertliği bir üst seviyeye çıktı ve “Hiç çadırla uğraşma!” diyerek içerideki çekyatı gösterdi. Böylece, bisikletimi de içeri alıp sadece uyku tulumumu çıkararak hızla yerleştim. Recep ve arkadaşı (Yerköylü) Yasin ile geç saatlere kadar süren keyifli bir muhabbetimiz oldu. Sabah saat 7:00’de kalktığımda, sadece uyku tulumunu toplayıp çantaya koyarak hemen yola çıkmaya hazırdım. Ancak, kahvaltı ve sıcak sohbet yüzünden yolculuğa başlama saatim 9:00’u buldu. Bu beklenmedik misafirperverlik, zorlu bir günün ardından sadece güvenli bir gece değil, aynı zamanda dostça bir vedalaşma da sunmuş oldu.

        Çayıralan – Sarıkaya Yolu (66-33)

        • October 7, 2025
        • 25°
        Bugünkü yolculuğumuz, dünün yorucu inişli çıkışlı etaplarına göre oldukça rahattı. Çayıralan’dan Sarıkaya’ya uzanan yol boyunca, geniş bozkırın sunduğu imkanları değerlendirdik. Müsait gördüğümüz her cami bahçesinde, çeşme başında ve gölgelik alanlarda kısa, ferahlatıcı molalar vererek ilerledik. Dahası, bu kez rüzgâr da bizden yanaydı! Bozkırın engin düzlüklerinde, sırtımızdan iten dost bir rüzgârın yardımıyla kat edilen her kilometre, yolculuğun keyfini artırdı. Bozkır yolculukları genellikle sert rüzgârları ve zorlu koşullarıyla bilinse de, bu kolay ilerleyiş ve alınan kısa dinlenme araları sayesinde günümüz keyifli ve akıcı geçti.

        Sarikaya

        • October 7, 2025
        • 25°
        Çayıralan-Sarıkaya yolunda hızımı almış ilerlerken, Roma Hamamı aklımdan tamamen çıkmıştı. Sarıkaya tabelasının yanında kırmızı ışıkta durduğumda, bir fotoğraf çekme fikriyle oyalanırken aniden ilgi odağı oldum. ​Hemen yanıma gelen bir amca, “Roma Hamamı’nı gezdin mi?” diye sorunca, büyük bir “Aa!” çektim. İyi ki hatırlatmıştı, zira tam da Sorgun yoluna doğru devam etmek üzereydim ve bu tarihi mirası kim bilir nerede fark edecektim. O an kendimi kurtarılmış hissettim! ​Hamamı gezip tarihin içinde kısa bir mola verdikten sonra, dinlenmek ve kediciğimin ihtiyaçlarını gidermek üzere Hacı Hasan Bor Parkı’na geçtim. Bulduğum boş bir banka oturur oturmaz, yan masadan 17-18 yaşlarında gençler yanıma geldi. ​Başlangıçta keyifli ilerleyen sohbetimiz, bir süre sonra benim anlamlandıramadığım konulara sapmaya başladı. İşte o an kuşak farkı dedikleri durumu net bir şekilde yaşadım. Onların büyük bir ciddiyetle anlattığı pek çok şey, bana oldukça anlamsız ve komik geldi. İçimden gülerken, biliyordum ki; zamanı gelince onlar da bugünkü hallerine dönüp gülümseyeceklerdi
  • Bozkırda Bir Zaman Tüneli: Sarıkaya Roma Hamamı

    • October 7, 2025
    • 25°
    ​Bozkırın ortasında karşıma aniden Sarıkaya Roma Hamamı (nam-ı diğer Basilica Therma) çıktı. Bu devasa yapı, sadece bir turistik gezi noktası değil, adeta bir zaman tüneli. Roma döneminden, Milattan Sonra 2. yüzyıldan kalma bu yapı, bugünkü spa kültüründen çok uzak; taş kemerleri ve mermer zeminleriyle tam anlamıyla bir imparatorluk hamamı. ​Bu Anadolu toprağı, tarih kitaplarında anlatılanları ayaklarımın altına seriyor. Bisikletle kilometrelerce yol kat edip buraya geldiğinizde, bir anda bin sekiz yüz yıl geriye düşüyorsunuz. Roma İmparatorluğu tarihe karışmış olsa da, yerin altından fışkıran sıcak su hâlâ kaynıyor, buhar hâlâ tütüyor. Hamam, adeta “Ben buradayım” dercesine dimdik ayakta. ​O an, sıcak sudan yükselen buhara bakarken, sanki yanınızdan bir centurion havlusunu alıp geçecekmiş gibi bir his kaplıyor içinizi. İşte o an anladım: Tarih kitaplarda değil, pedalın altındaki tozlu bozkır topraklarında canlı canlı yazılı.

    Bebekköy Kampı

    • October 7, 2025
    • 24°
    Hacı Hasan Bor Parkı’ndan ayrıldıktan sonra, Sarıkaya-Akdağmadeni yoluna girdim. Şehir içindeki dik yokuş, başlangıçta zorlayıcı olsa da, hemen ardından gelen keyifli bir inişle enerjimi geri topladım. Ancak yol, “merhaba” diyen başka bir tırmanışla beni tekrar sınadı. Bu inişli çıkışlı tempoyla ilerleyerek Karayakup Köyü’ne ulaştım ve rotamı köy yollarından Doğankent istikametine çevirdim. Güneşin batmasına bir saatten biraz fazla zaman kala, Bebekköy yakınlarındaki bir çeşmeye vardım. Çevresi kamp kurmaya elverişli görünse de, hem çok ayak altı olması hem de gördüğüm yoğun koyun ayak izleri, buranın sürüler tarafından sık kullanıldığını gösteriyordu. Öncelikle çeşme başında elimi yüzümü yıkayıp kişisel temizliğimi yaptım. Ardından, çeşmeye yaklaşık 100 metre mesafedeki ağaçlık alana geçerek akşam yemeği hazırlıklarına başladım. Kediciğimle ay ışığı altında, adeta romantik bir akşam yemeği yedikten sonra çadırımı kurdum ve huzurla uyudum. Ertesi sabah çadırı toparladıktan sonra, bu sefer kahvaltıyı çeşme başında yaparak güne başladım. Karnımızı doyurup, Doğankent-Saraykent rotasına doğru yola koyulmak üzere kapalı havada kamp yerimizden ayrıldık.

    Saraykent

    • October 8, 2025
    • 20°
    Sabah yola çıktığımda arkamdaki kara bulutlar, gün içinde beni nelerin beklediğinin habercisiydi. Neyse ki rüzgârın da yardımıyla, dün akşam çıkmaya üşendiğim rampayı kolayca aştım Küçük Çalağıl’a vardım ve hızla Doğankent’e ulaştım. Buradaki hedefim, Sivas–Yozgat anayolunu kullanarak Saraykent’e gidip geri dönmekti; toplamda yaklaşık 20 kilometrelik bir mesafe. Ancak bu kez yönümü doğuya çevirdiğim için rüzgâr artık arkamda değil, yanımdan esiyordu. Ana yolda anlatılacak pek bir şey yoktu; sadece yoğun trafik, gürültü ve egzoz dumanı. Tam Saraykent’e vardığım anda ise, kara bulutların tehdidi gerçekleşti ve ilk yağmur damlaları düşmeye başladı. Hızla marketten atıştırmalıklar alıp, dönüşe geçmeden evvel bir parkta kısa bir dinlenme molası verdim. Macera devam ediyordu, hem de ıslanma garantili!
  • Tam teçhizat yağmurla inatlaşma

    • October 8, 2025
    • 20°
    Saraykent’ten Doğankent’e dönüş yolunun daha zorlu geçeceği en başından belliydi. Yolculuğun başlangıcında hava biraz idare etse de, sonlara doğru yağmur şiddetini artırmaya başladı. Doğankent’e girmeden hemen önceki sanayi sitesinde, daha önce gözüme çarpan bir kamelyaya sığınmak zorunda kaldım. Burada beklerken, sıcakkanlı İsmail Usta ile tanıştım. Beni dükkânına çay içmeye davet etti. Çay ve samimi sohbet eşliğinde güzel vakit geçirdik, ancak yağmur kısa süreli hafiflese de, duracak gibi görünmüyordu. En sonunda, kendi kendime, “Ne kadar tatlı bir insan olsam da, şeker değilim ki eriyeyim!” diyerek kararlılıkla yola çıkmaya karar verdim. Ancak sadece bir iki kilometre ilerleyebilmiştim ki, yağmur tekrar coştu. Bu kez bir benzinliğe girerek, tam teçhizat yağmurluklarımı kuşanıp savaşa hazırlandım ve yoluma devam ettim. Maceranın vazgeçilmezi olan ıslaklığı kabul etme zamanı gelmişti.

    Sorgun

    • October 8, 2025
    • 19°
    Tam teçhizatlı bir şekilde Sorgun’a doğru ilerlerken, yağmur aralıklarla dinlenip dinlenip bir sağdan bir soldan vurarak beni adeta dövmeye devam etti. Birilerinin “Bu yağmurda en fazla 10 kilometre ilerideki Mahmatlı köyüne kadar gidersin” demesi aklıma geldikçe, o köyü geçince kendimi onlara karşı kanıtlamış gibi hissettim. Tam gazı almış, ilerlerken Kayseri yolu kavşağı belirdi, hemen arkasındaki Yozgat Şeker Fabrikası’nın geniş alanını görünce burayı Sorgun sanıp erken bir zafer hissine kapıldım. Neyse ki bu hayal kırıklığı beni yıldırmadı ve azimle yoluma devam ettim. Nihayet Sorgun ilçe girişine vardığımda, fotoğraf çekerken yanda tarım aletleri satan Faik ve kardeşi İbrahim, kırk yıllık dost gibi “Hoş geldin!” diye seslenip “Gel çay iç” dediler. İlk başta reddettim, ancak onlar “Oralet, kola, ayran, soda…” diye ısrarlarını sürdürünce, “Anlaşıldı, bir şey içirmeden beni buradan göndermeyeceksiniz,” diyerek çay tekliflerini kabul ettim ve yazıhaneye geçtik. Sıcak çay eşliğinde sohbet hemen sıcaklaştı ve samimiyet arttı. Faik’in “Açlık var mı?” sorusuna her ne kadar “Yok” desem de, bir şeyler yemeden ayrılamayacağım belliydi. Uzatmadan teklifi kabul ettim ve hem benim hem de küçük kızçemin yiyebileceği bir pide geldi. Karnımız doyup enerji patlaması yaşayınca, gece yolculuğu yaparak Yozgat‘a varıp otobüsle İstanbul aktarmalı Çorlu‘ya gitme niyetiyle dolmuştum. Faik ve İbrahim’e minnetle vedalaşıp, bu yeni hedef doğrultusunda Sorgun sokaklarında ilerlemeye başladım. Misafirperverlik, en iyi enerji takviyesiydi.
  • Kızçemin adı kondu: Mücella(n)

    • October 8, 2025
    • 18°
    Yeni hedefim doğrultusunda Sorgun sokaklarında ilerlerken, sanayi mahallesinden anayola çıkmadan önce bir camide mola vermek istedim. Cami avlusunda, sonradan Sanayi Camii müezzini olduğunu öğrendiğim Hasan Ağabey ile tanıştım. Klasik “nereden gelip nereye gidiyorsun” sohbeti sırasında “Yalnız mı geziyorsun, arkadaşın yok mu?” diye sordu. Ben de çantamdan kediciğimi çıkarıp “Yalnız olduğumu nereden çıkardın ağabey?” dedim. Meğer Hasan Ağabey de kedileri çok seviyormuş! Gezgin bir kedi olduğu için heyecanla ona “Macellan! Macellan!” diye seslenmeye başladı. Kedinin erkek olmadığını söylediğimde ise hiç tereddüt etmeden, “O zaman Mücellan olsun!” dedi. Böylece, kızçemin ismi dualarla birlikte kulağına fısıldanarak cami avlusunda konulmuş oldu. Tüm bunlar yaşanırken, yağmur tekrar hızlandı ve teri soğuyan bende gece yolculuğu iştahı kalmadı. Durumu gören Hasan Hoca, namazdan sonra olağanüstü bir misafirperverlik gösterdi. Normalde Cuma namazlarında kullanılan şiltelerden 6-7 tanesini üst üste koyarak, caminin önündeki üstü kapalı sundurmada çadır zeminimi yumuşacık yaptı. Ayrıca, “ne olur ne olmaz” diyerek normalde kilitli tuttuğu tuvaletin kapısını da benim için açık bıraktı. Geceyi bu güvenli ve düşünceli ortamda geçirdim. Ertesi sabah hemen çadırı toplayıp şilteleri yerlerine koydum. Hava düne nazaran oldukça güzeldi. Kahvaltının ardından, çantamda Mücellan ve içimde yeni bir enerjiyle Yozgat‘a doğru yola koyuldum.
  • Yağmura ve Rüzgâra Karşı Yozgat’a Doğru…

    • October 9, 2025
    • 12°
    Daha önce havanın güzelleştiğini söylesem de, yolculuğum hiç de günlük güneşlik değildi. Yağmur, farklı şiddetlerde çiseleyerek yağıyor ve rüzgâr sürekli karşıdan esiyordu. Bu zorlu şartlar altında ilerliyordum, ancak toplamda 30 kilometrelik Sorgun-Yozgat mesafesini, saat 16:00’daki otobüse yetişmek için yeterli zamanım olduğu için telaş yapmıyordum. Yolun büyük bir kısmı, Çorum sapağına kadar düzlüktü. Molalarımı mescit ve çeşmelerde vererek ilerledim. Sadece Çorum sapağına çok az kala, yağmurun şiddeti aşırı artınca bir benzinliğin üstü kapalı otoparkında kısa bir bekleme yapmak zorunda kaldım. Mola ve dinlenmelerle ilerleyen tempoda, planlanan otobüse yetişme hedefi yolculuk motivasyonumu yüksek tutuyordu.
  • Tarihi Çalatlı Köprüsü

    • October 9, 2025
    • 12°
    Anadolu’nun kadim topraklarında, Yozgat il sınırları içinde, Sorgun yolu üzerinde sessizce tarihe tanıklık eden bir yapı durur: Tarihi Çalatlı Köprüsü. Bu köprü, sadece iki yakayı birleştiren bir geçiş noktası değil, aynı zamanda bölgenin Geç Osmanlı Dönemi mimari anlayışını yansıtan önemli bir kültürel mirastır. Çalatlı Köyü yakınlarında, Eğriöz Deresi (veya Çalatlı Suyu) üzerinde yer alan köprünün kesin inşa tarihi bilinmemektedir. Ancak mimari özellikleri, onu 19. yüzyılın sonlarına, yani II. Abdülhamit dönemine veya Erken Cumhuriyet dönemine tarihlendirmektedir. Köprü, temel olarak moloz taş üzerine, yüzey kaplamasında ise özenle kesilmiş düzgün kesme köfeki (veya sarı kesme) taş kullanılarak inşa edilmiştir. Çalatlı Köprüsü, Yozgat-Sorgun hattında yer alarak geçmişte ticaret yolları ve insan hareketliliği açısından kilit bir rol oynamıştır. Üzerinde günümüze ulaşan herhangi bir kitabe bulunmaması nedeniyle tarihi detayları tam olarak bilinmese de, yüzlerce yıldır ayakta kalarak bölgeye hizmet etmiş ve Anadolu’nun zorlu coğrafyasında ulaşımın sürekliliğini sağlamıştır. Bu köprü, günümüzde hem bir tarihi eser hem de çevresindeki doğal güzellikleri görmek isteyenler için etkileyici bir durak olmaya devam etmektedir. Taşın dile geldiği bu yapılar, geçmişin izlerini günümüze taşıyan en somut anıtlardır.
  • Muslubelen Geçidi Efsanesi ve Isı Şoku

    • October 9, 2025
    • 12°
    Yozgat‘a doğru yol aldığımı söylediğim herkesin ilk cümlesi, “Muslubelini nasıl çıkacaksın, işin zor” oluyordu. Ancak yaptığım harita incelemesi, bana anlatıldığı gibi korkutucu bir rampa olmadığını gösterdi. Deneyimim de bu şüphemi doğruladı: Çorum sapağından sonraki ilk kilometreler, neredeyse düz yol hissi veren, %3 ila %5 eğimle hissettirmeden 1200 metre rakıma yükselmeyi sağladı. Sadece son 1400 metrelik kısımda eğim biraz sertleşerek 1440 metreye çıktım. Yani Muslubeli, söylendiği gibi bir kâbus değil, yönetilebilir bir tırmanıştı. Tırmanış sırasında hava düzelip güneş açtığı için, bu yolu gece karanlığında katetmediğim için kendimi şanslı hissettim. Ancak bu keyifli an, Yozgat şehir merkezine inerken tam tersine döndü. Hava aniden buz kesti. Tam 17 gündür yoldaydım ve ilk defa Yozgat‘a inerken bu kadar üşüdüm. Tırmanışta sıcaklık veren güneş, inişte yerini ayaza bırakmıştı.

    Yozgat’tan Huzurlu Bir Ayrılış

    • Ekim 9, 2025
    • 12°
    Sorgun’da yoldaşım Mücellan için Faik’ten aldığım karton kutunun yeterli olup olmadığını öğrenmek üzere otogara gittim. Yolda bir veteriner kliniğinde taşıma çantası için 500 TL fiyat istemişlerdi; bu yüksek meblağı vermemek için otogara danışmayı tercih ettim. Otogarda Huzur Seyahat’in yazıhanesine giderek, çalışan Yasin’e niyetimi içtenlikle anlattım: “Yozgat‘ta çok güzel anılar biriktirdim, buradan ayrılırken de sorun yaşamadan, huzur içinde gitmek istiyorum. Lütfen bana yardımcı ol.” dedim. Sağ olsun, Yasin elinden gelen gayreti gösterdi. Veterinerden taşıma çantasını alıp fazladan 500 TL harcamak yerine, bu parayı bisiklet ve Mücellan’ın taşıma ücreti olarak ödedim. (Zaten bu parayıda yolda bulmuştum. Teknik olarak cebimden para çıkmadı) Bu sayede hem başım ağrımadı hem de ödemeyi kartla yaparak her şeyi resmi yollarla halletmiş oldum. 1600 TL olan bilet ücretimin üzerine bu ek ödeme ile sorunsuz bir veda organize ettim.
    Değerlendirme:
    Bu bisiklet turuna çıkış amacım kafayı boşaltmaktı, ama sonunda fark ettim ki, bu yolculuk yüreğimi doldurdu. Dışarıdan bakıldığında 17 gündür yollarda bisikletle seyahat ediyor gibi görünsem de, bu süreç benim için daha çok hayata karşı bakış açımı değiştiren ve geliştiren, derin bir içsel yolculuk oldu. Özellikle Çorum ve Yozgat gibi bölgelere dair önyargıları bu yolculukta kırdım. Karşılaştığım her selamda, her davette ve her yardım elinde o eşsiz Anadolu İrfanını gördüm. Orhan’dan Faik’e, Fahrettin ağbeyden Recep’e, Müezzin Hasan Ağabey’den Yasin’e kadar her durakta insan tanıdım. Bir selammın hangi kapıları açabileceğini, rüzgârın nereden eseceğini ve en önemlisi samimiyetin parasal karşılığının olmadığını deneyimledim. Bu tur, sadece kilometreleri değil, kalbimdeki duvarları da aştı.

 

Tags: akdagmadeniAmasyaAnadolu irfanıaydıncıkbaliseyhBayatÇankırıcayiralancekerekçorumDodurgagoynucekhamamozuiskilipkadisehrikırıkkaleKızılırmaklacinmecitozuoguzlarOrtaköyosmanciksaraykentsarıkayasorgunsulakyurtugurludagYozgat
Previous Post

Vida Deliği Olmayan Bisiklet Maşasına Bagaj Montajı Nasıl Yapılır?

Ferdimen

Ferdimen

Please login to join discussion
  • Giriş
  • Anasayfa
    • Gezilecek Yerler
    • Türkiye’nin Karayolu Geçitleri Haritası
  • Dosyalar
    • Garmin İçin Haritalar
  • Hakkımda
    • Aykırı düşünceler

Strava

No Content Available
Ferdimen YouTube Desteği
☰

Destek Ol

Bi' tıkla, sen de bu yolun parçası ol

Katıl

Sadece izleyip kaçmak yok. :)

Adı yalnızlığından gelen kahraman
Seyyah, gezgin yada turist değil, Avareyim.

Takip Et

Browse by Category

  • 2011 Enez Turu
  • 2012 İç ve Batı Anadolu Turu
  • 2012 Trakya Turu
  • 2013 Türkiye Turu
  • 2014 Frig & Lidya Turu
  • 2015 Buralarda geziyorum bisiklet turu
  • 2015 Kendime Yolculuk
  • 2016 Az bilinen antik kentler turu
  • 2016 suyun kaynağına yolculuk (küçük menderes)
  • 2017 Gökova Bisiklet Turu
  • 2017 suyun kaynağına yolculuk (bakırcay)
  • 2017 Trakya Turu
  • 2018 Batı Karadeniz
  • 2018 istiklal yolundan zafer yoluna
  • 2018 K.K.T.C. Turu
  • 2018 suyun kaynağına yolculuk (büyük menderes)
  • 2019 ata yolu-kurtuluş yolu
  • 2019 Monapetra Turu
  • 2019 Of – Alanya Turu
  • 2019 Sandras Dağı & Arapapıştı Kanyonu
  • 2020 zafere giden yol
  • 2020 zafere giden yol
  • 2021 Alaşehir'den Kuşadası
  • 2021 Alaşehir'den Kuşadası
  • 2021 Deli Divane
  • 2021 Deli Divane Bisiklet Turu
  • 2021 Gelibolu 1915
  • 2021 intikal
  • 2021 Karaburun Bisiklet Turu
  • 2021 Kumpasa Geldim
  • 2021-Bafa Gölü Civarı
  • 2022 Anadolum Benim
  • 2022 Aykırı Yollar
  • 2022 Az Anadolu
  • 2022 Az Anadolu
  • 2022 İstiklal Yolu
  • Bisiklet Turları
  • günübirlik
  • Organize İşler
  • tur videoları
  • Uzun yolun kısası
  • Videolar
  • yol yordam
  • Hakkımda
  • Geçitler
  • Gezilecek yerler

© 2023 - Tüm yazı, fotoğraf video, rota vs. gibi materyaller Ferdimen'e aittir. lütfen izinsiz kullanmayın.

No Result
View All Result
  • Giriş
  • Ana Sayfa
    • Türkiye’de Gezilecek Yerler
  • Hakkımda

© 2023 - Tüm yazı, fotoğraf video, rota vs. gibi materyaller Ferdimen'e aittir. lütfen izinsiz kullanmayın.

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password? Sign Up

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In
 
 
 
 
 
 
 
 
Giriş yapın
*
E-posta / Kullanıcı adı
Kullanıcı adı boş bırakılamaz.
Please enter valid data.
*
Şifre
şifre boş bırakılamaz.
Please enter valid data.
Please enter at least 1 characters.
GİRİŞ
Şifreni mi unuttun
Hesabınız yok mu? KAYIT OL