18 Mart 1915;
Bouvet birden sağ tarafa doğru eğilip alabora olarak bir dakikadan az bir süre içerisinde gözden kayboldu.
25 Nisan 1915;
İlk filikalar kıyıya 20 metre kadar yaklaştığında Türkler bir tek el ateş ettiler. River Clyde’ nin açık kapakları ardında inmeyi bekleyenler,diğerlerinin kapana kısılmış fareler gibi ölmelerini İzliyorlardı.
01 Mayıs 1915;
Yarbay Mustafa Kemal’in emrinde yeni gelen kuvvetlerle takviye edilmiş olan 19. Tümen,15 dakikalık topçu hazırlık ateşinden sonra Arıburnu’nda saat 05:00’de taarruza kaktı.
21 Ağustos 1915;
Çanakkale Kara Muharebeleri’ nde en çok askerin katıldığı en büyük muharebe olan İkinci Anafartalar Muharebesi’nde İtilaf Kuvvetleri yaklaşık 40 bin askerle taarruz ediyorlardı.
13 Ekim 1915;
Hamilton,Kitchener’in telgrafına şu karşılığı verdi:” Bence toplam gücün yarısını kaybetmeden Gelibolu’dan çıkmayı düşünmek akıllıca bir şey olmayacaktır”.
20 Aralık 1915;
Osmanlı ordusunda büyük bir sevinç yaşandı. Askerler ve subaylar, uzun zamandır hapsoldukları dar siperlerden ve sığınaklardan kurtulmanın ferahlığını tattılar; düşman eteşi ve engellemelerine maruz kalmadan, arazide özgürce hareket etmenin sevincini yaşadılar.
01 Ocak 1916;
İngiltere Hükümeti,Çanakkale Harekatı’na son verme planını onayladı.
Kaynak:Çanakkale Savaşı Günlüğü-İsmail Bilgin
Gelibolu 1915 projemizin son günü olan 5 nci güne İsmail Bilgin’in Çanakkale Savaşı Günlüğü kitabından alıntı yaparak başladım.Gelibolu 1915 projemiz de 4 gündür Çanakkale bölgesindeyiz,Gelibolu Yarımadasındaki savaş alanlarını,Şehitlikleri,Anıtları gezdik.İtina ile hazırlığını yaptığımız bu projede iyi yol almakta ve sonuçlarını da çok iyi görmekteyiz.Eksik bir yer kalmaması için azami özen gösterdik.Şu ana kadar ön hazırlığını çok iyi yaptığımızdan emeğimizin sonucunu fazlası ile gördük.Hazırlığını yaptığımız ve uyguladığımız Gelibolu 1915 projemizden haklı olarak gurur duymaktayız.Biliyorum biraz duygusal bir giriş oldu ama haklıyım.Gelibolu 1915 projemizde 4 günü geride bıraktık, bugün 09 Haziran 2021 ve projemizin son günü,Küçükanfarta’dan başlayacak olan günümüzde yine Anıtlar,Şehitlikler olacak ve sonunda projeyi gün sonunda nihayete erdireceğiz.Ama Şehitlerimizi hiç bir zaman unutmayacağız.
09 Haziran 2021 5 nci Gün Küçükanafarta-Büyük Kemikli Burnu Yazıtı-Kireçtepe Jandarma Şehitliği-Ece Limanı-Beşyol
Küçükanafarta Sabahı.
Dün çok yorulmuş olacağız ki erkenden uyumuştuk. Sabah ta daha güneş kendini göstermeden uyandık.Çadırlar biraz nemlenmiş,toparlamadık,önceliği kahvaltıya verdik o arada çadırlar da güneş ışığından kurudu.Sonra haliyle toparlanma ve yola çıkma hazırlığı…..
Rutin haline geldi,toparlandıktan sonra otomatik olarak bisikletler bile artık kendiliğinden yerlerini alıyor ve kamp yeri ayrılık fotoğrafı pozumuzu yapıyoruz.
Kamp yerinden ayrıldıktan kısa bir süre sonra Küçükanafarta köyü girişindeyiz.Günün ilk görülecek yeri Küçükanafarta Top Bataryaları ve biz de tam onu yapıyoruz.
Küçükanafarta Top Bataryaları: Büyük Anafarta köy yolundan devam ettiğimiz zaman Küçükanafarta köy girişinde 100 m içeride 15 m ara ile duran iki adet 21cm lik top göze çarpacaktır. Halen orijinal yerlerinde bulunan krupp marka bu toplar yarımada üzerinde hurdaya gitmeyen birkaç toptan biridir. Bu toplar anafartalar ovasına ve Anzak bölgesine uzanan menzilleri ile müttefik askerlerine çok sıkıntı çektirmişlerdir. Kaynak:T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı
Küçükanafarta köyü girişindeki doğal olarak akan (salma çeşme) ve sep serin bir atmosfer sunan çeşmede elimizi yüzümüzü güzelce yıkadık (sabah pet şişeden yapmıştık),kendimize geldik.Günün ikinci ziyaret yeri olan Yusufçuk Tepe Yazıtlarına gitmek için köyün hemen altındaki toprak yola girdik ve Yusufçuk Tepe’ye yol almaya başladık.Yusufçuk Tepe yolundan hem tepe hem de Ege denizinin mavilikleri net olarak görülmekte.
Bir süre sonra Anafartalar ovasının ortasındaki Yusufçuk Tepe’ye vardık.Burada 3 kitabe bulunmakta ve Anafartalar savaşını anlatmakta.Yusufçuk Tepe bölgesinde 21 Ağustos 1915’de 2600 kaybımız olmuştur.Tüm Şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Yusufçuk Tepe Yazıtı: Küçük Anafarta köyünün güney batısında ovaya hakim olan bu tepede üç adet kitabe bulunmaktadır. 12. Tümenin merkez cephesi olan Yusufçuk Tepe Anafartalar ovasının kontrolü için önemli bir tepe olmasından dolayı Anafartalar muharebeleri boyunca müttefik askerlerinin hedef noktalarından biri olmuştur. Yapılan saldırılar neticesinde kısa süreliğine de Yusufçuk Tepe İngilizlerin eline geçmişse bile Mustafa Kemal’in taarruzları neticesinde tekrardan ele geçirilmiştir. 21 Ağustos 1915 günü yeni bir saldırıya hazırlanan İngiliz askerinin saldırı planı şu şekilde olacaktı. Taarruz öğleden sonra yani güneş arkaya alındıktan sonra olacaktı. Bu şekilde Türk askerinin görüş mesafesi en aza indirgenecekti. 10 ve 11 inci Tümenler İsmailoğlutepe’ye 29. Tümen Yusufçuk Tepe’ye saldıracaktı. 21 Ağustos günü saat 14:30 u bulduğunda 85 namlu ile korkunç bir top atışı başlar, bu bombardıman sonucu tepelerde bulunan fundalıklar tutuşur ve Anafartalar ovasını kesif bir duman tabakası kaplar. Bu sırada mevsim normallerinin dışında bir bulut tabakası güneşin önüne geçer böylece İngiliz askerlerinin doğadan yararlanma şansı ortadan kalkar. Bu saldırı sonucunda müttefiklerin kaybı 6558 Türk tarafının ise 2600 kişi civarında olmuştur. Tepede yer alan üç adet kitabede yaşanan olaylara ait bilgiler yer almaktadır.Kaynak:T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı
Yusufçuk Tepe Yazıtlarından sonra yönümüzü Büyük Kemikli Burnu’na çevirdik.Suvla Koyu ve Tuz Gölü kenarından geçerek Büyük Kemikli Burnu’na vardık,burada da görülecekler var.
Suvla Koyu: Ege Denizi’nin Gelibolu Yarımadası dolaylarında ve Saroz Körfezi’nin güneyinde bulunan bir koydur ve hemen yanında bir tuz gölü vardır.Çanakkale Kara Harekatları açısından tarihsel olarak önemli bir yerdir. Çanakkale Savaşı’nın üçüncü cephesi olan Anafartalar Cephesi, 6 Ağustos 1915 tarihindeki Suvla Koyu civarında Müttefik kuvvetlerce yapılan çıkarma harekatıyla başlamış ve hemen ertesinde Arıburnu Cephesi kuvvetleriyle birleşmiştir.
Büyük Kemikli Burnu’na giderken yolun sol tarafında, yoldan 100 metre içerisinde bir geyik heykeli gördük,merak ettik,bakmak için içeri girdik.Newfoundland Alayı’nın simgesiymiş,hangi ülkemi? Kanada imiş.Tüm dünya ülkeleri Gelibolu’ya Türk’ü sınamaya,yurduna musallat olmaya gelmiş,gelmiş ama boylarının ölçüsünü alıp,gitmişler.
Suvla Körfezi’den kuzeybatıya doğru kıvrılarak uzayan Büyük Kemikli Burnu’na vardık.Büyük Kemikli Burnu son İngiliz birliğinin Aralık 1915’te topraklarımızı terk ettiği yerdir.Burada aylar süren işgal sonunda Gelibolu Yarımadasının geçilemeyeceğini anlayan düşmanın cepheyi boşaltmasına atıfta bulunan Büyük Kemikli Yazıtı bulunmaktadır.
Büyük Kemikli Yazıtı: Suvla Körfezi’nin kuzeybatıya doğru kıvrılarak uzayan kıyıları kuzeyde küçük koylar ve girinti-çıkıntılar oluşturmakta ve dağlık, dar bir burun olan Büyük Kemikli Burnu ile son bulmaktadır. İngilizler bu buruna SuvlaPoint-Suvla Ucu ismini vermişlerdir. Kitabe, Aralık 1915’te son İngiliz kuvvetlerinin tahliye edildiği Suvla Koyu’na hakim küçük bir tepenin üzerine yerleştirilmiştir. Mimar Ahmet Gülgönen tarafından tasarlanan yazıt, taş kaplamadır. Kitabenin üzerinde şu yazı bulunmaktadır:“1915 yılının 25 Nisan sabahı Arıburnu’na 6/7 Ağustos gecesinde Anafartalar Limanı’na çıkan düşman kuvvetleri aylar süren muharebelerden sonra Gelibolu Yarımadası’ndaki Türk savunmasının geçilmeyeceğini anlayarak 20 Aralık’ta bu cepheleri boşalttı.’’Kaynak:T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı
Gelibolu Yarımadası’nın kuzeybatı ucunda Saroz Körfezine,Ege Denizine uzanan Büyük Kemikli Burnu’ndan kısaca bahsetmeden buradan ayrılmak doğru olmaz.
Büyük Kemikli Burnu: Çanakkale’nin görülmeye değer güzelliklerinden biri olan eşsiz bir koya sahip Büyük Kemikli Burnu Eceabat ilçesinde bulunmaktadır. Eceabat’a yaklaşık 27 km uzaklıkta bulunan Büyük Kemikli Burnu aynı zamanda dalış tutkunlarının ve sualtı meraklılarının sıklıkla tercih ettiği bir bölgedir. Majestik ve Landi gemi batıklarının bulunduğu bölgede tüplü dalış yapabilmek için Kaymakamlık ve Su Ürünleri Müdürlüğü’nden izin alınması gerekmektedir.Büyük Kemikli Burnu’nda yer alan Lagün Gölü sunduğu doğal güzelliklerin yanı sıra balık çiftliği ile de meşhurdur. Zengin ve köklü bir tarihi olan bölgede yapılan kazı ve araştırmalar sonucunda Antik çağ kentlerinden Alopekonnesos’un bu bölgede olduğuna dair izler bulunmuştur.Kaynak:canakkale.com
Büyük Kemikli Burnu gezimiz bittikten sonra burundan tekrar geri dönüp Suvla Koyu civarından Kireçtepe Jandarma Şehitliği,Ece Limanı tarafına yöneldik.Daha birkaç yüz metre gitmeden Kireçtepe rampalarının dibinde suyu soğuk,gürül gürül çeşme ile karşılaştık.Tam aradığımız atmosfer,hiç düşünmeden çeşme başı molasına geçtik.Kahvemizi yaptık,biraz da keyif yaptık.Şimdi günün önemli yerlerinden birine Kireçtepe Jandarma Şehitliğine gitme zamanı.
Çeşme başındaki kahve molamızdan sonra sol yanımız Saroz Körfezi olarak hafif hafif tırmanarak Kireçtepe Jandarma Şehitliği’ne yol almaya başladık. Bir kaç indi çıktıdan sonra küçük bir vadi ağzından Kireçtepe Jandarma Şehitliği’ni gördük,gördüğümüz de içimizi bir heyecan sardı,o heyecan ile gerçek Şehitlik olan Kireçtepe Jandarma Şehitliği’ne vardık.Önce dışarıdan inceledik,tanıtım tabelasını okuduk,anladık,sonra Şehitlik içerisine girip incelemelerde bulunduk,ziyaret ettik,saygımızı sunduk,duamızı yaptık.Kireçtepe Şehitlerimizin ve tüm Şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Kireçtepe Jandarma Anıtı, Şehitliği ve Kitabesi: Gelibolu Yarımadası’ndaki gerçek şehitliklerden biri olan Kireçtepe Jandarma Şehitliği, Kapanca Tepe’nin zirvesinde bulunmakta olup muharebeler sırasında oluşturulmuştur. Mezarların yanında eski bir taşın üzerine oturtulmuş üst üste boş top mermisi kovanlarının yerleştirilmesiyle yapılmış Kireçtepe Jandarma Anıtı bulunmaktadır. Bu anıtın çevresi taştan yapılmış alçak bir duvarla çevrelenmektedir. Mezar taşlarının üzerindeki yazılar Osmanlıcadır. Bu anıt, yabancı kuvvetlerin çekilmesinden sonra başarılı Türk savunması anısına yarımada üzerine dikilmiş üç anıttan biridir. Anıt ve mezarlık, Eceabat Jandarma Kuvvetleri tarafından 1996 yılında onarılmıştır. Albay Mustafa Kemal savaş sırasında buraya gelerek şehitliği ziyaret etmiş ve Jandarma neferlerini gösterdikleri gayretlerinden dolayı tebrik etmiştir. Burada bulunan bir diğer anıt, Mimar Ahmet Gülgönen tarafından tasarlanan Kireçtepe Kitabesi’dir. Şehitliğin 50 m doğusunda bulunan taş kaplama bir yazıt olan, 1985 yılında dikilmiştir. Kitabede şu ibare okunmaktadır:6/8 Ağustos 1915’te Gelibolu ve Bursa Jandarma Taburları’nın kahramanca çarpışan üç bölüğü, iki tugay gücüne ulaşan İngiliz kuvvetlerini Karakol Dağı ve Kireçtepe’de durdurup Anafartalar Grubu’nun kuzey yanını korumuştur. Kaynak:T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı.
Bugünün ilk Şehitlik ziyareti olan Kapanca Tepe’nin zirvesinde bulunan Kireçtepe Jandarma Şehitliği ziyaretimiz uzun sürdü,Anıtı,kitabeleri,kaideleri hepsini inceledik,gerçek Şehitliğin bulunduğu bölümü ziyaret ettik,huzur bulduk, Şehitlerimizin huzurunda bulunmaktan onur duyduk.Şehitliğin verdiği huzur ile Şehitlik içerisinde bulunan dinlenme yerinde Saroz Körfezinden gelen Ege denizinin iyot kokulu rüzgarı altında bir süre dinlendik.Şehitlik ve projemiz hakkında Ferdi ile bolca konuştuk, projenin sonuna yaklaştığımızın farkında olarak tatlı ve buruk sevinç dalgası içimize yayılarak bir süre daha Şehitlikte vakit geçirdikten sonra yola koyulduk.
Kireçtepe Jandarma Şehitliği’den Ece Limanı istikametine hareket edildiğinde artık asfalt olan yol yerini kendini,taşlık,sert bir zemine bırakıyor.Ama bu bizim tam da aradığımız yol tipi,biraz farklıyız nede olsa,bu bölge için fazla fotoğraf koymamdan yolun bu halinden büyük zevk aldığımızın delili olsa gerek.Ece koyuna doğru yükselti üzerinde tepelerden yol alırken liman görüş alanımıza net olarak girdikten sonra sert ama çok zevkli bir iniş ile Ece Limanı’na giriş yaptık.
Ece Limanı’nı çok duyardım,hep gitmek istemiştim ama bir türlü nasip olmamıştı,nasip işte Gelibolu 1915 projemizde Ece Limanı’na gelmek nasip oldu.Güzel ve bakir sayılabilecek bir koy olan Ece Limanı’nından biraz söz etmek isterim.
Ece Limanı: Büyük Kemikli Burnundan 10 kilometre kuzeydoğuda bulunan Ece Limanı, Saros Körfezinin en büyük limanı niteliğinde olup, ağız genişliği yaklaşık 1 km., karaya doğru girintisi 700 metre civarındadır. Balıkçı barakaları ve bir türbe dışında iskânı olmayan ve yazın günü birlik ziyaretçileri ağırlayan liman, Beşyol Köyü sakinlerinin geçim kaynağı kapısını oluşturmaktadır. Etrafı yüksek tepelerle çevrili olması, bu tepelerin bazı bölümleri uçurum şeklinde denize inmesine karşın çıkarmaya uygun 600 metre kadar sahili vardır. Koca Dere yatağının doğu – güneydoğu yönünde oluşturduğu alçak ve geniş vadisi Turşun Ova’ya açılması, buradan Kumköy – Yalova istikametiyle boğaza ulaşılması nedeniyle çıkarmaya elverişli kıyı parçası ve tali bir yaklaşma istikameti olarak değerlendirilmişti. Ece limanı bölgesi sırasıyla; Bursa jandarma Taburu, 77’nci Alay 3’üncü Tabur, Gelibolu Jandarma Taburu, 4’ncü Süvari Alayı, 126’ncı Piyade Alayı, Ece Müfrezesi(Bursa Jandarma Taburu-Gelibolu Jandarma Taburu- 31’nci Alay 2’nci Tabur) gibi değişik birliklerce seferberliğin ilanından düşmanın tahliyesine kadar olan sürede korunmuştu. Ağustos muharebelerinde Kireç tepe bölgesinin takviyesi için birlikler Turşun- Ece Limanı yolu – 241 Rakımlı Tepe -Yukarı Kapanca – Kireç Tepe yolunu kullanmışlardı.Kaynak:canakkalemuharebeleri1915.com
Ece Limanı’ndan sonra Beşyol Köyüne doğru hareket ettik.Vaktin öğle olması ve sıcağında bastırmaya başlamasından dolayı üzerimize biraz rehavet çöktü,bu biraz da projemizin sonuna yaklaşmış olmasından kaynaklandığı kansındayım.Eh bu arada karnımızın da acıktığını fark edince Ece Limanı-Beşyol Köyü arasında tepe bir bölgede, badem ağaçları altında, Saroz Körfezinden esen rüzgara karşı oturup elimizde ne varsa ortaya döküp güzelce öğle yemeğimizi yedik.Yemekten sonra artık günün son Şehitlik ziyaretini yapmak için Beşyol’a doğru intikale başladık.
Duyduğum ama yerini daha önce kesin bilemediğim,bu proje hazırlık aşamasında ise net bir bilgiye ulaşamadığım Beşyol Değirmendere Şehitliği’ninin yerini Ferdi Kızıl kardeşim ile iyice araştırırız diye düşünmüştüm.Ama kafamın bir tarafında da 2019 yılı içinde ihya edildiği bilgisi vardı,inşallah ihya edilip ziyarete açılmıştır diye düşünürken,gerçekten de Şehitlerimizin adına,namına uygun bir ihya (düzenleme) yapılmış.Biz de günün ve projenin son Şehitlik ziyaretini Beşyol Değirmendere Şehitliğine gerçekleştirerek huzura ve onura ermiş bulunmaktayız.Tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun,vatan ve millet size minnettardır.
Beşyol Değirmendere Şehitliği: Çanakkale’de Gelibolu Yarımadası’ndaki Beşyol Köyü’ndeki şehitlik 101 yıldır ilgi bekliyor.Çanakkale Kara Savaşları’nda, 16’ncı Kolordu Komutanlığı Karargâhı ve hastanesinin bulunduğu Gelibolu Yarımadası’ndaki Beşyol Köyü’nde şehit düşen askerlerin defnedildiği şehitlik, yıllardır ihya edilmeyi bekliyor. Şehitliğe, bulunduğu alanın yarımadanın daha önceki statüsü olan Milli Park’ın, şimdi ise Alan Başkanlığı’nın dışında kalması nedeniyle bugüne kadar ilgi gösterilmedi. Bir süre önce vefat eden Cafer Hasan’ın kişisel çabalarıyla ortaya çıkarılan Değirmentepe Mevkisi’nde 600 kadar şehidin mezarının ve orijinal mezar taşlarının bulunduğu şehitliğin içindeki ot ve çalılar geçtiğimiz günlerde Eceabat Kaymakamlığı ve Beşyol Köyü Muhtarlığı’nca temizletildi. Şehitliğin bakımsız görüntüsü ortadan kaldırıldı.Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Burhan Sayılır, Beşyol Köyü’nün, Saros Grubu Komutanlığı’nın merkeziyken, Anafartalar muharebelerinde Anafartalar Grup Komutanlığı’nın emrine giren bir yer olduğunu belirtti. Anafartalar muharebelerine katılan askerlerin Beşyol Köyü’nden geçerek dağıtımlarının yapıldığını kaydeden Doç. Dr. Sayılır, şunları söyledi:”Bugünkü Beşyol Köyü’nde Tekketepe arkasında yer alan bu şehitlik alanında, bir hastane ve bir de 16. Kolordu Komutanlığı’nın karargahı vardı. Bu karargâhın ve hastanenin hemen yanında özellikle 2’nci Anafartalar muharebesi ve Kireçtepe muharebesinde yaralanarak buradaki hastaneye getirilen ve şehit olan askerler buraya defnedilmişti. Şehitlikteki mezarlar taşlarla çevrili 3 parça halinde bulunuyor. Yaptığımız çalışmalar sonucunda 600 civarında şehidimizin buradaki mezarlarını belirledik. Tamamen şehitlerimizin defnedildiği, orijinal bir şehitliktir. Buradaki şehitliğin ihya edilmesi gerekiyor. Ayrıca Anafartalar bölgesinde buradaki muharebelerle ilgili hiçbir şehitlik yapılmamış. Bu anlamda burası ihya edildiği takdirde Anafartalar muharebelerinde şehit düşen askerlerimizle ilgili ilk şehitlik olacak.Kaynak:Sözcü gazetesinin 2016 yılı baskısı
Not: 1-Araştırmalarımda Beşyol Değirmendere Şehitliği hakkında resmi kaynaklardan bir veriye ulaşamadım.Bir tek Sözcü gazetesinin bu yazısını bulabildim.
2-Resmi kaynaklara göre Şehitlik 2019 yılının Eylül ayında tamamlanarak ihya edilmiştir.
600 Şehitimizin bulunduğu gerçek Şehitlik olan Beşyol Değirmendere Şehitliği’nden,Beşyol Köy kahvesine gidip kısa bir mola verdik.Sonrasında ise Yolağzı’na hareket ettik ve şimdi ayrılık vakti.Ferdi Kızıl, namı değer Ferdimen burada benden ayrılıyor.Ferdi’nin küçük bir sağlık problemi olduğundan Gelibolu tarafına gidip, Edirne’ye kontrole gidecek, burada ben onu azat ediyor ve geçmiş olsun kardeşim diyorum.Ben ise Eceabat’a geçip, oradan Murat Dağı’na kadar uzanacak bir tura başlayacağım.
Her projede yanımda olan,destek sağlayan ve beni yalnız bırakmayan Ferdi kardeşime selam olsun,yolu açık olsun,her zaman turlarda yada projelerde yerin hazır.2022’de kısmet ise ‘’İstiklal Yolu’’ projemiz var,hazırlıkları tamam gibi,yıl içerisinden az bir üzerinden geçerek son şeklini verir ve İstiklal Yolu projemizi de yaparak projelerimize devam ederiz,yeter ki sağlığımız ve gücümüz yerinde olsun.
[advanced_iframe src=”https://tr.wikiloc.com/wikiloc/spatialArtifacts.do?event=view&id=75549298&measures=on&title=on&near=off&images=on&maptype=H” width=”100%” height=”650″]