NOT: Bu yazının büyük bölümü daha önce Şafak Omaç tarafından
safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
Mesudiye Sabahı.
Dün akşam erken yatmanın ve uykumuzu almanın ödülü
sabah çok erken kalkmak oldu.Akşam Ferdi bu çeşmede bolca serinlemişti,şimdi sıra bende, sabah sabah çeşmenin soğuk sularında duş almak çok iyi gedi.
Sonra tabii ki toparlanma.
Mesudiye Kamp Yerine Veda.
Kamp yaptığımız alan çeşme başı olmasına rağmen açık alan olduğundan kahvaltımızı köy içinde yapmaya karar verdik ve kamp yeri ayrılış fotoğrafı alarak kamp yerinden ayrıldık.Ancak köy içerisinde de olmayınca Uşak’ a kadar yol alıp,Uşak girişinde park içerisinde kahvaltımızı yaptık.
Uşak Atatürk ve Etnografya Müzesi.
Kahvaltı sonrası Atatürk ve Etnografya Müzesi’ne geldik,korona virüs nedeniyle o kadar korkmuşuz ki kapıları kapalı görünce korktuk ama biz geldiğimizde 09:15 idi saat 10:00 açılacağını içerisindeki görevli söyleyince rahatladık.
Ferdi’nin arka fren balatası bitmek üzere idi, bizde Uşak içinde uygun balata aradık, zaten hepsi müzeye yakın bölgede olduklarından kısa sürede balatalara ulaştık ve tekrar Atatürk ve Etnografya Müzesinin yolunu tuttuk.
Bu sefer tam saat 10:00’da kapının önüne vardık,görevli bizi görür görmez kapıları açtı ve Atatürk ve Etnografya Müzesi gezimiz başladı.
Atatürk ve Etnografya Müzesi:Uşak İli Merkez Bozkurt Mahallesi, Hisarkapı Uluyolu’nda bulunan Atatürk ve Etnografya Müzesi’ne ait bina 1890’lı yıllarda yapılmıştır.Kaftancızadeler olarak bilinen Uşak’ın ileri gelen ailelerinden birisine ait yapı Kurtuluş Savaşı’nda karargâh binası olarak kullanılmıştır.Atatürk, Yunan Ordusu Başkomutanı Trikopis’i bu binada karşılamış, Başkomutan Trikopis’in silah ve kılıcını kurmayları İsmet Paşa (İsmet İnönü), Halit Akmansu, (Dadaylı Halit), Asım Paşa (Asım Gündüz) ile birlikte teslim almıştır. Başkomutan Trikopis esir olmasına rağmen, Atatürk tarafından Türk misafirperverliği ile karşılanmıştır.1970’li yılların ortalarında kamulaştırılan yapı 1 Eylül 1978 yılında Atatürk ve Etnografya Müzesi olarak açılmıştır.2 katlı ahşap yapının giriş katında yöresel, etnografik malzemeler, tarihi Uşak halıları ve Eşme kilimleri, eski silahlar giysiler ve diğer eserler sergilenmektedir.Üst kat ise tamamı Atatürk Müzesi olarak düzenlenmiştir. O dönemden kalma aynalar, sehpalar, koltuklar, Atatürk’e ait yatak odası ve yine Atatürk’e ait giysiler bulunmaktadır.Kaynak:Kültür ve Turizm Müdürlüğü.
Atatürk ve Etnografya Müzesi gezimiz bir saate yakın sürdü.Müzede en güzel anlar
Atatürk’ün , Yunan Ordusu Başkomutanı Trikopis’i bu binada karşılamış, Başkomutan Trikopis’in silah ve kılıcını kurmayları İsmet Paşa (İsmet İnönü), Halit Akmansu, (Dadaylı Halit), Asım Paşa (Asım Gündüz) ile birlikte teslim almıştır.İşte o anı sembolize eden balmumu heykellerin olduğu bölümdü.
Atatürk Kurtuluş Anıtı.
Atatürk ve Etnografya Müzesi gezimizden sonra Uşak gezimizin ikinci durağı var, özellikle Ferdi’nin görmek istediği Valilik meydanında bulunan Atatürk Kurtuluş Anıtı ziyareti için oraya yöneldik.
Uşak Atatürk Kurtuluş Anıtı:Anıt ; bir kaidenin üzerinde üç ana grupta toplanan figürlerden meydana getirilmiştir.Birinci grupta ,Uşak’ın Türk süvarileri tarafından kurtarılışını simgeleyen süvari figürleri bulunur.İkinci grupta,Türk ulusu’nun tutsak edilemeyeceğini,sonsuza kadar özgür kalacağını simgeleyen zafer sütunu yükseliyor.Bu sütunun önünde yerleştirilen Atatürk ile üzerinde bilim ve sanat yazan kitapları taşıyan genç kız ve genç erkek figürleri ise Cumhuriyetin kuruluşunu ve gençlere emanet edilişini,eğitime verilen önemi sembolize ediyor.Üçüncü grupta ise Türk kadınının kahramanlığının ve cesaretinin,Kurtuluş Savaşında ordumuza verdiği desteği simgeleyen kadın figürleri ve mermi yüklü kağnı yer alıyor.(kaynak:http://www.usakkulturturizm.gov.tr/TR,75314/anitlar.html)
Hep il yada ilçe merkezlerine girerken yerlerin hakkında bilgi verirdim,Uşak’a Murat Dağlarından giriş yaptığımızdan bu gün
tam tersi oldu.Atatürk Kurtuluş Anıtı’na varmışken Uşak’tan da bahsetme zamanı geldi sanırım.
Uşak: İç Anadolu ve Ege Bölgesi arasında bir geçiş bölümünü teşkil eden İç Batı Anadolu eşiği üzerinde yer alan Uşak ilinin merkez şehridir.Yunanlılar silah zoruyla Sevr Antlaşmasını Osmanlı Devletine kabul ettirebilmek için 22 Haziran 1920 tarihinde taarruza başladılar. Yunan kuvvetlerinin bir kolu Bursa tarafına, bir kolu da İzmir’in doğusuna doğru harekete geçti. 29 Ağustosta Uşak’ı işgal etti. Yunanlılar Uşak’a girdikleri zaman eşraftan ve köylülerden pek çoğunun evlerini yağmaladılar. Ayrıca işgal sırasında Yunan askerleri pek çok kişiyi öldürdü. Bu katliamda ne suç tespiti yapıldı ne de mahkeme kararı alındı. Yunanlılar işgalden sonra şehre yerleşmek için bazı evlere el koydular. Uşak’ta yerli halkı sindirmek gayesiyle nüfuzlu kişileri, Atina ve Yunan adalarındaki esir kamplarına sürdüler. Sürgüne gönderilen 300 kadar vatandaşımız 10-12 ay sürgünde kaldılar. Bunlar Kuvayı Milliyeye katıldıklarından dolayı sudan bahanelerle suçlandılar. 29 Ağustos 1920 de işgal edilen Uşak, iki yıl iki gün süren Yunan işgalinden 1 Eylül 1922 günü kurtuldu. Milli mücadele yıllarında Uşak, maddi ve manevi bakımdan zarara uğramasına rağmen, Cumhuriyet Türkiyesi’nde ilk girişimlerle sanayi hamlesini başlatmıştır.Kaynak:Uşak Belediyesi
Uşak-Ulubey Arası.
Uşak’tan sıcakla birlikte ayrıldık,Uşak-Ulubey arası 30 km,kayda değer bir şey olmadığı için fotoğraf çekimi yapmadık ama öne çıkan olayları yazabilirim.
- Aşırı sıcak altında alınan 30 km.
- Bu aşırı sıcakta magandaların kırık şişeleri zırhlı lastiğimi parçalaması.
- Yoğun sıcak altında yol alırken benzin istayonunun dondurma dolabı kurtarıcı olması.
Ulubey.
Bu küçük,sevimli ilçeye öğleden sonra vardık.İlçe merkezinde küçük bir kültür gezisi yaparken karnımızın da bayağı acıktığı ortaya çıktı.Ben Ulubey’e çok geldiğimden (5 kez) ve nerede ne yenir bildiğimden hemen bildiğim pidecinin yolunu tuttuk.Öğlen yemeğimizi burada yedik.Hazır Ulubey merkezde iken biraz Ulubey’den bahsedeyim.
Ulubey:Ulubey ve çevresinde yapılan kazılarda bölgenin M.Ö. 4000 yılından beri yerleşim yeri olarak kullanıldığı bilinmektedir. Ulubey, Ege Bölgesinin İç Batı Anadolu Bölümünde olup, İlçe kuzeyden Uşak, doğudan Karahallı, batıdan Eşme, güneyden Denizli İline bağlı, Güney, Çal, Bekilli İlçeleri ile çevrilidir. 794 km2 yüzölçümüne sahiptir. Rakımı 750 m.’dir. İlçenin kuzeyden güneye 42 km., doğudan batıya 26 km mesafesi vardır.Ulubey, merkezi bir noktada olmasından dolayı “Göbek” ismiyle anılmıştır. Ulubey, bu stratejik özelliğinden dolayı Yunanlılar tarafından 20 Ağustos 1920 tarihinde işgal edilmiştir. Böylece kıyı ile iç kesimler arasındaki bağlantı tren yolunun ele geçirilmesi dolayısıyla kontrol altına alınmıştır. Ulubey 2 Eylül 1922 tarihinde Yunan işgalinden kurtarılmıştır.Kaynak:Uşak Valiliği
Ulubey Kanyonları.
Bu gün çok sıcak,planlamamıza görede bu günü kısa tutup zamanımızı biraz dinlenmeye ayırdık,çünkü Ulubey’de, Ulubey kanyonlarında kamp yapacağız.Ulubey merkezde öğle yemeğimizi yedik,marketten alışverişlerimizi yaptık,eksik kalanlar içinde sipariş verdik,soğutulması gerekenleri buzdolabına koydurduk, ben akşam üzeri gidip alacağım.
Ve dinlenip,kamp yapıp,duş alabileceğimiz Ulubey Kanyonlarının yolunu tuttuk.
Ulubey Kanyonu: Amerika Birleşik Devletleri‘nin Arizona eyaletinde bulunan Büyük Kanyon’dan (Grand Canyon) sonra dünyanın en büyük ikinci kanyonu unvanına sahip. Uşak‘ın Ulubey ilçesinde yer alan kanyon, Ulubey ve Banaz çayları boyunca devam eden bir ana kanyon ve buna bağlanan onlarca büyük yan kanyondan oluşuyor.
Uşak şehir merkezine 33 kilometre uzaklıkta yer alan Ulubey Kanyonu, son yıllarda gerçekleştirilen tanıtım çalışmalarıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgi göstermeye başladığı doğal güzelliklerden. Ulubey Kaymakamlığı’nın 2015’te hizmete açtığı cam teras muhteşem kanyon manzarasıyla kanyonu kuş bakışı görmek için heyecan verici bir durak.
Yükseklik korkusu olanlara stresli dakikalar yaşatan cam teras, kanyonu tepeden gören manzarasıyla bölgedeki coğrafi oluşumu görebilmek için en doğru adres. Cam terasın açılmasının ardından çok sayıda ziyaretçi ağırlayan kanyonda doğa fotoğrafçıları birbirinden güzel kareler yakalıyor. Yeni evli çiftlerin düğün fotoğrafı çekilmek için de geldikleri cam teras, bölgenin hızla yükselen turizm merkezlerinden biri.Kaynak Uşak Valiliği
Dinlenme Zamanı.
Ben daha önce 5 defa gelmiştim,Ferdi ilk defa geliyor.Nerede vakit geçirilecek bildiğimden hemen kanyonun kenar bölümlerinde kendimize yer tuttuk.Burasının manzarası hem güzel, hem de gölgelik.Vaktimiz de bol,işin keyfini çıkaracak bolca vaktimiz var deyip,güzelce oyalandık. Arada bir yer değiştirdiğimiz oldu ama bir kişi hep nöbette kaldı.Ulubey Kanyonlarında manzaraya karşı günün tüm sıcaklığını serin bir yerde atlattık.Komşu balkondaki ailenin ikramını da geri çevirmedik,ekmek arası tavuk açlığımızı yatıştırdı.
Ulubey Kanyonları Kampı.
Akşam 19:00′ a kadar süren teras keyfi sonunda kamp yapmayı planladığımız alana geçtik.Eşyalarımı indirip ben ilçe merkezine emanetlerimizi almaya gittim ve yarım saat sonra döndüm.Şimdi gecelemek için gerekli faaliyetlere girişebiliriz.
Önce çadırlarımızı kurduk,çadır içlerini ayarladık.Bu arada hava kararmaya yakın el ayak çekilmeye başladığı anda da ve bizim su ile tanışma faslımızda başlamış oldu (çeşme hemen yanımızda).Sonra kameriyeye geçip,atıştırmalıklar,çerez ve içeceklerle beraber sohbeti koyulaştırdık.
Sohbet devam ederken Çal-Bekilli tarafında şimşekler çakıyordu,yavaş yavaş bize gelir diye düşünürken, birden bire fırtına ile birlikte şiddetli yağmura yakalandık.
Ferdi çadırına daldı ama ben fermuarın azizliğine uğradım.Benim çadırın fermuarı sıkışınca yaklaşık 1 saat elimle çadırın kapısını kapamaya çalıştım.1 saaatin sonunda benim sol tarafım,mat,çadırın solu sırıl sıklamdı.Çadırın içini sil,matı ters çevir ve kıyafetleri dışarı as derken 1 saatim de öyle gitti.Her neyse olacak böyle şeyler,başka neler var sabah göreceğiz (çadırı uygun yere kurmamız felaketi önledi,tepe noktası gibi).
Bu bölümde 17 ve 18 nci günlerde Kaplangı Dağında,Murat Dağında yol aldık,Uşak,Banaz ve Ulubey ziyaretleri yaptık ve Ulubey Kanyonlarında kamp halindeyiz.
Zafere Giden Yol’da yol almaya devam ediyoruz.Yarın Ulubey-Eşme-Takmak-Kula güzergahında neler olmuş göreceğiz.