NOT: Bu yazının büyük bölümü daha önce Şafak Omaç tarafından
safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
Alagöz Sabahı.
Sabah gün doğarken uyandık.Sabah serinliği ile beraber çadırlarımızı toplayıp,caminin bahçesinin yolunu tuttuk.Kahvaltımızı caminin bahçesindeki kameriye de yaptık.Sonra da kahvelerimizi yudumladık.
Hala bir umut var içimizde acaba Karargah Müzesi açılır mı? ama açılmayacağını biliyoruz.Hazırlığımız bitince de yola çıkma zamanı geldi deyip ayaklandık.
Alagöz Karargah Müzesi Ve Biz.
Alagöz’ den ayrılmadan önce Karargah Müzesi önünde ayrılış pozu alıp,
Alagöz’ e veda ediyoruz.
Alagöz’ den Ayrılış.
Sakarya Meydan Muharebesi 23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihleri arasında 22 gün,22 gece sürmüş ve Haymana-Polatlı bölgelerinde olmuştur.
Biz Alagöz’ den ayrılıp bu gün,Ücret,Babayakup rotasını takip ederek Haymana’ya doğru yol alacağız.Yani bu gün bir anlamda cephe gerisinde olup cephenin güneydoğusuna doğru yol alacağız.
Doğanın Gerçek Sahipleri.
Onlara Hisarlıkaya-Ücret arasında rastladık.Pek yol vermeye niyetli değillerdi,bizde onları hiç rahatsız etmedik,bekledik ve meraya yayılmaya başladıklarında da yanlarından sessizce geçip yolumuza devam ettik.
Çeşmeler.
Kafamızda kurak bir bölge ve su olmayacağı düşüncesi vardı ama yol boyu ve köylerde bol çeşme ile karşılaşınca yüzümüz gülmeye başladı.O çeşmelerden biri de bu idi ve kana kana buz gibi suyundan içip,yedekledik.
Mola Zamanı.
Köyleri bir bir geri de bırakırken sıcakta kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.Sıcağın zirve yaptığı anlarda karnımızda acıkınca ekin tarlasının ardında yeşil bir alan bulunca hemen yemek molası verdik.Yemeğimizi yedik,biraz da keyif yaptık,ben malzemelerimi toplarken Ferdi ekin tarlasının içinde bisikletlerin yanında bana bir şeyler anlatırken bu anı kaçırmadım ve bastım makinenin tuşuna.
NOT:Ekinlere kesinlikle zarar vermedik,bisikletlerin bulunduğu alan patika yol.
Haymana.
Ücrete kadar tırmanış,Babayakup’a kadar iniş ve Babayakup Haymana arası yine tırmanış hele Haymana içine sıkı bir tırmanış sonunda Haymana girişindeyiz.
Haymana bu gün bizim ikmal noktamız ve tüm ihtiyaçlarımızı Haymana’dan alıp yolumuza devam ettik.
Haymana:Rakımı 1239 m’dir. ilçe, Ankara’nın güneyinde yer alır. İlçe topraklarının 2/3’ünü Haymana Platosu oluşturur. Ormanlık alan yok denecek kadar azdır. İlçenin sınırlarında bulunan dağlardan Karacadağ’ ın yüksekliği 1724 m, Mangaldağı 1436 m ve Çaldağı 1351 m’dir. 297,6 hektar alanda tarım yapılmaktadır.
Haymana ilçesi kaplıcaları ile de ünlüdür. Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan kaplıcaların tarihi Hitit dönemine kadar uzanır. İlçede her yıl Haziran ayı içinde “Uluslararası Haymana Kaplıca Festivali ve Kültür Şenlikleri” düzenlenmektedir.
Haymana Ziyaretçi Tanıtım Merkezi.
Sakarya Meydan Muharebesi tanıtım merkezi Haymana ilçe merkezinde ama burası da maalesef kapalı,bilgi alacak her hangi bir merci de yok.
Tanıtım merkezi hakkında da her hangi bir bilgiye ulaşamadım.Belki bir daha geldiğimde gezer ve yeterli bilgiye ulaşırım.
Gedik Yolundan.
Haymana molası ve alışverişinden sonra yönümüzü Gedik istikametine çevirdik.Önce iyi bir iniş akabinde sert bir çıkış ile çeşme başına sırılsıklam ter içinde geldik.Bu ıslaklık aşırı rutubetten ve sıcaktan,yağmur geliyor.Daha da ıslanmak ve serinlemek için çeşme ideal deyip iyice temizlendim,Ferdi’de kısmi olarak serinledi ve yolumuza devam ettik.
Yağmur.
Gedik’ e gelirken sıkı bir yağmura yakalandık, yağmur ile beraber
Gedik’ e kadar yol aldık. Gedik’ te cami avlusuna sığınarak bir süre yağmurun dinmesi yada azalmasını bekledik.Galiba yarım saat kadar oyalandık.Yarım saat sonra gök kuşağı görüntüsü ile Gedik’ten ayrıldık.
Gedik Kampı Ve Yine Yağmur.
Gedik’ten ayrıldık ama bulutlar tepemizden ayrılmadı, rüzgarda poyrazdan eserek bulutları üzerimize getiriyor.En doğru kararı verip Gedik Köyünün 500 metre ilerisinde çeşme başında kamp yapmayı uygun gördük,daha fazla ilerlemenin anlamı yok.Rüzgarı hissederek çadırlarımızı kurduk,yemekte ne yeriz,neresi kuytu diye konuşarak çadır iç malzemeleri yerleştirirken ben biraz geçe kaldım ve ani bastıran yağmur ile beraber eşyaları ve kendimi çadırın içine zor attım.Ferdi benden daha seri çadıra dalmış ağabey ne yaptın çadıra girebildin mi? sorularını peş peşe sıralamaya başladı.
Çadırdan çadıra konuşarak kimde ne varsa yemek işini çadır içinde herkes kendince halletsin deyip herkes başının çaresine baktı.Zaten yapacak başka bir şey yok,yağmur tüm şiddeti ile tepemizde.
Bu yaklaşık 2 saate yakın sürdü, sonra mı? rüzgar,yağmur el ele verip bizim diyardan uzaklaştı.
Bizde çadırdan çadıra sohbete devam ettik,ta ki birimizin sesi çıkmaz,uykuya dalıncaya kadar.
Bu gün cephe gerisi denecek yerden Haymana’ya ulaştık,bol su,ardından sıcak ve yağmur hepsini yaşadık.Şimdi Gedik köyü kırsalında çeşme başında gecelemekteyiz.
Yarın çok önemli bir gün ve yerler bizi bekliyor.