NOT: Bu yazının büyük bölümü daha önce Şafak Omaç tarafından
safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
Onurluyuz, gururluyuz,çok anlamlı bir proje gerçekleştirdik ve artık projemizin sonuna geldik.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projesine 4 yıl önce hazırlanmaya başlamış,çok çalışma yapmış,her detayı hesaplamış,çok özel çalışmalar yapmıştım.4 yıl boyunca hep üzerinde iyileştirmeler ve güncellemeler yaptım.
Bu yıl Atamızın Samsun’dan Milli Mücadele ateşini yakışının 100 ncü yılında bu anlamlı projeyi gerçekleştirmenin hazzını yaşıyorum.
Kendimi bu projeye o kadar bağımlı hale getirmişim ki, en ufak aksilik olmaması için ya tek başıma gerçekleştirecek yada benimle aynı duygulara sahip biri yanımda yer alacaktı.
Ferdi Kızıl kardeşim benim yanımda olabilecek tek adamdı ve oldu.
Bana gönülden destek veren,yanımda olan,benim ile beraber yol alan,projeyi beraber gerçekleştirdiğim Ferdi Kızıl kardeşiminde sonuna kadar hakkını teslim etmeliyim.
İkimizde bu yola baş koyduk ve başaracağız dedik.
12 Haziran 2019 günü Samsun’dan Atamızın yola çıktığı yerden yola çıkıp onun izinde yol alarak,Ankara’ya girmeden önce Atamızın geceyi geçirdiği Beynam köyüne kadar gelip, bizde burada konakladık.
Bu gün 06 Temmuz 2019 yola çıkışımızın 25 nci ve son günü,bu gün çok önemli.
Vazifemizi yerine getirmenin onuru ile Atamızın huzuruna çıkacağız.
Beynam Köyünde dün Mustafa Kemal Atatürk’ün kaldığı evi ziyaret ettik ve onun gibi bu köyde konakladık,
şimdi yola çıkma ve Atamızın huzuruna varma zamanı.
(Ferdi Kızıl kardeşimin fotoğrafları da yazılarıma büyük destek olmuştur)
Beynam’ a Veda.
Gece köyün halı sahasında konakladık.Gayet rahat bir yerdi,yine gün doğarken uyandık.Şahsi temizlik ve kahvaltımızı yaptık,kahvemizi de içtik.Artık Beynam Köyüne veda zamanı geldi.25 günün klasiğini burada da yapıp ayrılık fotoğrafı çekiliyoruz.
Beynam-Gölbaşı-Ankara.
Beynam ile Anıtkabir arası 36 kilometre.
Geneli Gölbaşı’na kadar iniş olan yolu çok hızlı alıyoruz ve Gölbaşı’na çok çabuk vardık.Başka mola verme imkanı olamayacağından Gölbaşı’nda durup yarım saat kadar mola verip,ihtiyaçlarımızı giderdik.
Ankara.
Artık Ankara’dayız….. şehir merkezine giriyoruz.Mutlu sona az bir zaman kaldı.Ama önce Ankara hakkında kısa bir bilgi vermek isterim.
Ankara; ilk çağlardan itibaren, farklı medeniyetlerin hüküm sürdüğü bir coğrafya ve sürekli bir yerleşmeye sahne olan bir kent… fakat bütün arkeolojik bulgulara rağmen şehrin kim tarafından ve ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir.Ankara ve çevresinin Hititler tarafından ele geçirildiği ve bölgede yerleşik düzene geçtikleri düşünülmektedir. Hititlerden sonra bölgeye, Frigler hakim olmuştur. Lidya’ lılar,Romalılar ve 1073 yılına kadar Bizanslıların hakimiyetinde kalmıştır.Selçuklu Hükümdarı Alparslan’ ın 1071’de gerçekleşen Malazgirt Meydan Muharebesinde kazandığı zafer ile Türklerin Anadolu’ daki kitlesel yerleşimleri başlamıştır. Selçuklular, 1073’ te, Malazgirt Zaferinden iki yıl sonra, Ankara’ yı feth etmişlerdir. Moğolların Anadolu’ yu istilasının ardından, 14. yüzyıl başlarında kent İlhanlıların hakimiyeti altına girmiştir. Kent, Osmanlılar’ a geçmeden önce bir süre Ahiler tarafından yerel bir yönetimle yönetilmiştir. Nihayet, Osmanlı topraklarına dahil olan Ankara, bu dönemde de, sınır kenti işlevini sürdürmüştür.
Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı sonrasında güç kaybeden Osmanlı Devleti’ nin merkezinin İstanbul’da kalması tehlikeli görülerek başkentin Anadolu’da başka bir kente taşınması konusu gündeme gelmişti. 27 Aralık 1919’da Mustafa Kemal Paşa ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyeti Temsiliyesi, Ankara’ya gelerek bir tebliğ ile tüm mebuslara toplantının Ankara’da yapılacağını duyurmuştu.
23 Nisan 1920 tarihinde kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi, hükümet merkezini Ankara olarak ilan etmişti ve Ankara, İstiklal Savaşı’ nın idare edildiği bir merkez haline gelmişti. 13 Ekim 1923’ te çıkarılan kanun ile Ankara resmen yeni Türkiye’ nin yeni başkenti olarak ilan edildi. Böylece kentin bugünkü gelişiminin de önü açılmış oldu.
Milli Mücadele’ nin sembol şehri Ankara’da, 29 Ekim 1923 ’te Cumhuriyet’in ilanından sonra hızla imar çalışmalarına başlandı. Köklü bir tarihe ve zengin bir kültürel mirasa sahip, pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bu güzel ve kadim şehir, yapılan ilk imar çalışmalarıyla daha yeni ve farklı bir görünüme kavuşmuş oldu ve bir kent olarak gelişiminin ilk adımları atılmış oldu.
Kaynak:Ankara Büyükşehir Belediyesi.
Ankara’ya Varışımız.
Çok uzun yoldan geldik,25 günde tamamladık.Her il merkezine girerken yaptığımız pozu Ankara girişinde de yapıyor ve Ankara’ya girişimizi belgelendiriyoruz.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişi; Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 18 Aralık 1919’da Sivas’tan hareket etmiş ve 27 Aralık 1919’da Ankara’ya varmıştır. 16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan hareket edip, 19 Mayıs 1919’da Samsun’dan başlayan İstiklal yolculuğu, yedi ay sonra Ankara’da son bulmuş ve bozkırın ortasında, küçük bir kasabadan Türkiye Cumhuriyeti’ne başkent olacak Ankara’ nın temelleri atılmıştır. Bu vesile ile başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün yol arkadaşlarına minnet duygularımızı ifade ediyor ve rahmet diliyoruz.
Kaynak:Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı.
Anıtkabir.
Anıtkabir, Türk Kurtuluş Savaşı’ nın ve inkılaplarının önderi ve Türkiye Cumhuriyeti’ nin ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün, Ankara Anıttepe’ de (eski adıyla Rasattepe) bulunan anıt mezarıdır. Ayrıca dördüncü cumhurbaşkanı Cemal Gürsel de 1966 yılında devrim şehitleri bölümüne defnedilmiştir (6 Kasım 1981 tarihli Devlet Mezarlığı Kanunu 1.madde 2.fıkra gereğince, 27 Ağustos 1988’de çıkartıldı). 1973’den beri İsmet İnönü’nün kabri de Anıtkabir’dedir.
Rasattepe (Anıttepe),Anıtkabir yapılmadan önce rasat (gözlem) istasyonu bulunması dolayısıyla Anıttepe’ nin ismi Rasattepe idi. 906 rakımlı bu tepede, MÖ. 12. yüzyılda Anadolu’da devlet kuran Frig uygarlığına ait tümülüsler (mezar yapıları) bulunmaktaydı. Anıtkabir’in Rasattepe’ de yapılmasına karar verildikten sonra bu tümülüslerin kaldırılması için arkeolojik kazılar yapıldı. Bu tümülüslerden çıkarılan eserler, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ nde sergilenmektedir.
Anıtkabir projesinin belirlenmesinden sonra, ilk aşamada kamulaştırılma çalışmaları yapıldı ve 9 Ekim 1944 tarihinde yapıma başlandı. Anıtkabir’in inşası 9 yıllık bir sürede 4 aşamalı olarak 1953 yılında tamamlandı.
Kaynak:Anıtkabir Derneği İnternet Sitesi.
Atamızın Huzurundayız.
En duygusal ve en onur duyduğumuz andı.Kendimize görev edindiğimiz Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projesini tamamlamanın hazzını doruk noktada yaşadığımız andı.
Mozelenin karşısında saygı duruşumuzu yaptık,Atamızın ruhuna duamızı okuduk.
Ne mutlu bize,”Ne Mutlu Türküm Diyene”.
Anıtkabir Ziyareti.
Günlerden cumartesi sabah saatleri olmasına rağmen Anıtkabir’ e ziyaretçi akını var.Bu ziyaretçiler arasında biz de varız, bir farkla onurlu bir görevi yapanlar olarak.
Anıtkabir etrafındaki gezimiz bitti,Atamızın mozelesinde saygı duruşunda bulunduk.
Şimdi Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi gezimiz başlıyor.
Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi.
Anıtkabir’de Atatürk’ün mozelesinin bulunduğu şeref salonun altında bulunan 3 bin metrekarelik alanda kurulan Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi,özellikle farklı sergileme teknikleri ile Çanakkale,Sakarya,Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Muharebeleri’ ni, Türkiye Cumhuriyeti’ nin kuruluş yıllarını ve Atatürk dönemini çarpıcı bir şekilde sunuyor.
Tören alanından Anıt bloğuna doğru bakıldığında, sağda yer alan Misak-ı Milli Kulesi’ nin kapısından girilen müze,dört ana bölümden oluşmaktadır.Birinci bölümde Atatürk’ün özel eşyaları sergilenmekte,ikinci bölümde panorama ve yağlı boya tablolarla Çanakkale Muharebeleri ve Kurtuluş Savaşı;üçüncü bölümde ayrı ayrı tonozlarda Milli Mücadele ve devrimler anlatılmaktadır.Dördüncü bölümde ise Atatürk’e ait kitaplar ile bu kitapları okurken altını çizip notlar aldığı aldığı kısımlardan örnekler sergilenmektedir.
Misak-ı Milli Kulesi ve İnkilap Kuleleri arasındaki ilk bölümde bulunan ve Atatürk’ün özel eşyalarının sergilendiği Atatürk Müzesi, yeni sergileme tekniği ile düzenlenerek ve diğer bölümlerle birleştirilerek, Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi adını almıştır.
Kaynak;www.anitkabir.tsk.tr.
Anıtkabir’i gezdik,Atatürk Ve Kurtuluş Müzesini gezdik.
Atamızın Mozelesinde saygı duruşunda bulunduk.
25 gün önce Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Mücadele ateşini yaktığı Samsun’dan yola çıkarak bu gün Atamızın huzurunda projemizi bitirmenin onurunu yaşıyoruz.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemiz Anıtkabir’de resmi olarak nihayete ermiş bulunmakta. Ama bu çok özel ve anlamlı projemizde çok anlamlı 2 yeri de ziyaret etmeden projeyi tamamlamak istemedik.
Kurtuluş Savaşı Müzesi (I. TBMM Binası)
ve
2. TBMM Meclisi, Cumhuriyet Müzesi.
Kurtuluş Savaşı Müzesi (I. TBMM Binası) -Ankara
İttihat ve Terakki Fırkasının kulüp binası olarak düşünülen I. TBMM Binası’ nın projesi, Enver Paşa’ nın emriyle Evkaf (Vakıflar İdaresi) mimarı Salim Bey tarafından çizilmiş ve proje yapım işi Kolordu’da görevli askeri mimar Hasip Bey’ e verilmiştir. I. Ulusal Mimarlık dönemi yapılarından olan bina, 23 Nisan 1920 – 15 Ekim 1924 tarihleri arasında TBMM binası olarak kullanılmış, 1957 yılında müzeye dönüştürülmesine karar verilmiştir. Bina 23 Nisan 1961 tarihinde “Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesi” 23 Nisan 1981 tarihinde de “Kurtuluş Savaşı Müzesi” adıyla ziyarete açılmıştır. 2009 yılında, TBMM Başkanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında yapılan protokol çerçevesinde TBMM Başkanlığına devredilmiştir. Müze koleksiyonu içinde, Atatürk ve bazı milletvekillerine ait şahsi eşyalar, etnografik malzemeler, istiklal madalyaları, savaş araç ve gereçleri, Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’ nun müsveddeleri, telefon ve mors yazıcı gibi iletişim araçları ile yağlı boya tablolar bulunmaktadır.Kaynak:Ankara Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü.
2. TBMM Meclisi, Cumhuriyet Müzesi.
1923′ te mimar Vedat Tek tarafından Cumhuriyet Halk Fırkası Mahfeli olarak tasarlanan ve inşa edilen bu bina I. Türkiye Büyük Millet Meclisi binasının yetersiz kalması nedeniyle, II. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak 18 Ekim 1924′ te yeniden düzenlendi.Cumhuriyet Müzesi’ nde ülkemizdeki ilk üç cumhurbaşkanı dönemini yansıtan olaylar, fotoğraflar, cumhurbaşkanlarının özel eşyaları ile o dönemde mecliste alınan kararlar ve kanunlar sergilenir.
Yapı, Selçuklu ve Osmanlı bezeme motiflerinin yer aldığı ahşap tavan süslemesi, kemerler, saçaklar ve çinilerin yer aldığı bölümlerle bu dönemin mimari özelliklerini yansıtır. Bu meclis binası, önemli yasaların çıkarılması, uluslararası anlaşmaların imzalanması ve çok partili sisteme geçiş gibi Türkiye siyasi tarihinin önemli olaylarının yaşandığı yerdir.
II. Türkiye Büyük Millet Meclisi binası işlevini 27 Mayıs 1960 tarihine kadar 36 yıllık bir dönem boyunca sürdürdü. 30 Ekim 1981 tarihinde Cumhuriyet Müzesi olarak ziyarete açıldı.
Kaynakça: Ankara Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu.
Onurluyuz, gururluyuz,çok anlamlı bir proje gerçekleştirdik.
İkimizde bu yola baş koyduk,başaracağız dedik ve başardık.
12 Haziran 2019 günü Samsun’dan Atamızın yola çıktığı yerden yola çıkıp onun izinde yol alarak,25 günün sonunda 06 Temmuz 2019’da projemizi arzu ettiğimiz gibi Atamızın huzurunda tamamladık.Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemiz 1881 kilometrede,25 günde bitmiştir.
Ne mutlu bize,”Ne Mutlu Türküm Diyene.”
Bu anlamlı,milli duygularla yüklü projelerim bitmeyecek, devam edecek.
2020 yılı için projem şimdiden hazır,rotası da hazır,ufak tefek düzeltmeler ve çalışmalar ile olgunluk aşamasına gelecek.
2020 yılında yapacağım projemin adı da belli ama günü gelince açıklayacağım.
Onurlu,gururlu ve mutluyuz.
Atamızın çizdiği yolda,yol almaya hep devam edeceğiz.
Saygılarımla.
[advanced_iframe src=”https://tr.wikiloc.com/wikiloc/spatialArtifacts.do?event=view&id=38378083&measures=on&title=on&near=off&images=on&maptype=H” width=”100%” height=”650″]