NOT: Bu yazının büyük bölümü daha önce Şafak Omaç tarafından
safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
Mat Patlağı Ve Kamp Yerine Veda.
Geceyi yine patlak mat ile geçirdim,her kalktığımda şişirdim.Sabah uyandığımda mat komple inikti.Hemen başka delik var mı diye araştırdım yoktu,demek ki dünkü iki yama tam tutmadı. Hakikaten de iyice şişirip,üstüne abanınca dünkü yama yerlerinden hafif kabarcıklar çıkmaya başladı.Hemen eski yamaları söküp,daha kaliteli yama ile ve dikkatlice yapıştırdım,sorun çıkmayacağına bu sefer eminim.Çünkü,yaptıktan sonra 3 defa test ettim.
Ben mat patlağı ile meşgulken Ferdi kahvaltı işini halletti,kahvaltımızı yaptık, toparlandık ve yola çıkmaya hazırız. Yola çıkmadan önce bir veda fotoğrafı alıyoruz.
Aşkale.
Kamp yerinden Aşkale’ye geçiş yapıp,yola devam ediyoruz.Daha önceki yazımda Aşkale’den bahsetmiştim,yine kısaca değinip yola devam edelim.
Aşkale; Erzurum’un 53 km. batısında, Erzincan’ ın 120 km doğusunda yer almaktadır. İlçenin yüz ölçümü 2300 km² dir. Doğusunda Ilıca – Aziziye ilçesi, batısında Erzincan’ a bağlı Çayırlı ve Tercan ilçeleri, kuzeyinde Bayburt, güneyinde ise Çat ilçeleri ile çevrelenmektedir.
1829,1877 ve 1916’da Rus İşgaline uğramış,03 Mart 1918’de düşman elinden kurtulmuştur.
Milli Mücadele ‘de Aşkale;
Milli Devlet’in kuruluşu aşamasında, toplanan milli kongrelerde Aşkale delegeleri aktif rol oynamıştır. Bu arada Erzurum Kongresi için teşrif eden Mustafa Kemal Paşa’nın, 3 Temmuz 1919’da Aşkale’den geçişini ve Ülkenin 29 Ekim 1923’ te Cumhuriyet yönetimine girişini coşku ile yaşayan Aşkaleli’ ler, daha sonra Mustafa Kemal Paşa’ nın Reis-i cumhur sıfatıyla, Eylül 1924 sonunda Aşkale yöresinden Yeniköy yolunu kullanarak Hasankale’ deki deprem bölgesine gidişini mutlu bir anı olarak tarihlerine kaydetmişlerdir. Kaynak:Aşkale Kaymakamlığı.
Tırmanış Başlıyor.
Aşkale’den çıkar çıkmaz tırmanmaya,günün ilk ve tek tırmanışı olan Tepebaşı Geçidi’ne doğru yol almaya başladık.
Ferdi’nin Nostaljisi…..
Tırmanış anında belli bir yere gelince Ferdi durdu,beni de durdurdu,ağabey beni burada fotoğraf çekermisin dedi.Nasıl çekeceğimi,açıları,bir sürü şey söyledi.Baştan, alt tarafı fotoğraf Ferdi bana bırak ben çekerim deyince,ağabey ben 2013’de buradan geçerken aynı bu yerde fotoğraf çekmiştim, aynısı olsun istedim deyince, işin rengi değişti.Şimdi oldu işte,zor görev ama muhakkak yapılmalı.
Aynısını çektim,zor oldu ama aynısı oldu.Ferdi’ de memnun olarak iki fotoğrafa bir arada bakarak mutlu ve mesut oldu.
Ferdi bu yolu daha önce Refahiye-Suşehri sapağına kadar kat etmiş,yani oraya kadar rehber konumunda.
Mükafatımız Tepebaşı Geçidi.
10 Kilometrelik sabah tırmanışından sonra Tepebaşı Geçidi’ ndeyiz. Bu fotoğraf tırmanışın mükafatı olsun bizlere.Her geçitte olduğu gibi burada da Ata Yolu-Kurtuluş Yolu stickeri ile kendi stickerlerimizi tabelaya yapıştırıp yola devam ediyoruz.
Erzincan İl Sınırı.
Tepebaşı Geçidinden hızla inerken karşımıza ilk ve tek tünel çıkıyor ve hemen yanı başında da tabela ve Erzincan il sınırı yazıyor. Bu tabela ile Erzurum iline veda edip Erzincan il sınırlarına giriyoruz.
Erzincan, Ata Yolu-Kurtuluş yolu projemizde 9 ncu il olacak.
Yol Manzarası Ve Tercan Baraj Gölü.
Tepebaşı Geçidi’ nden itibaren salına salına inerken çevreninde tadını çıkardık.Bu arada Tercan Baraj Göleti de görüş alanımıza girdi.
Tercan Baraj Gölü; Erzincan’ın Tercan ilçesinde Tuzla Çayı üzerinde Sulama ve enerji amaçlı yapılan Tercan Barajı ve HES bölgeye adeta hayat veriyor.Tercan Baraj Gölü’ nde yılda yaklaşık 3 bin ton balık üretimi de yapılmaktadır. Baraj gölü hemen her yıl Ocak, Şubat aylarında aşırı soğuklar nedeniyle donmaktadır.
Tercan.
38 kilometrelik yolculuğun sonunda Tercan’dayız. Tercan’a saat 12:00 gibi vardık.Önümüzde kayda değer bir yerleşim yeri olmadığından marketten alışveriş yaptık ve futbol sahasının arka bölümünde bulunan ilçe mesire alanının yolunu tuttuk.Su olunca berekette oluyor,ana menüye ilave karpuz, peynir ziyafeti yaptık ve Tercan sana teşekkür ederiz deyip yolumuza devam ettik.
Tercan;Erzincan ilinin dokuz ilçesinden biri. İlçede üç belde, yetmiş iki köy ve on yedi mahalle bulunmaktadır.
Kötür Köprüsü.
Tercan molasından 13 kilometre sonra Akyurt Köyüne varıyoruz.Burada görülmesi gereken Karasu Irmağı üzerine inşa edilmiş bir köprü var,demiryolu köprüsü ile beraber onu görüntülüyoruz, bu köprü tarihi Kötür Köprüsü.
Kötür Köprüsü; Tercan-Erzincan güzergahında Akyurt köyü sınırlarında Karasu Irmağı üzerinde yer alan köprü mevcut izlere göre 180 metre uzunluğundadır.Köprüden geriye kuzey-doğu ve güney-batı kanatlarından rıhtım yolları kalabilmiştir.Yeni yol yapıldıktan sonra eski köprü ayakları kaderine terk edilmiştir.Köprünün inşa kitabesi yoktur.Selçuk çağında ve 13. yüzyılda inşa edilmiş olması muhtemeldir.Kaynak:Tercan Kaymakamlığı.
Fırat Nehri.
Kötür Köprüsü’ nde Karasu Çayı ile Tuzla Çayı’ nın birleşmesine tanıklık ettik.İki çayın birleşmesi sonucu ise ortaya Fırat Nehri çıkıyor.Biz Erzincan’a kadar Fırat Nehri ile dolayısıyla Fırat Vadisi içinden yol alacağız.
Fırat Nehri; Erzincan’ ın Akyurt beldesinde Karasu Çayı ile Tuzla Çayının birleşmesi sonrası Fırat Nehrinin akışı başlar. Tarihte bir çok savaşa konu olan Mezopotamya’ yı oluşturan Dicle Nehri ile birlikte iki nehirden biri olan Fırat nehri Basra Körfezine dökülür. Ortadoğu’ nun hayat kaynaklarından biri olan Nehir Türkiye’ ninde önemli nehirleri arasında yer alır.Toplam uzunluğu 2800 km,Türkiye sınırlarındaki bölümü ise 1263 km’dir.
Munzur Dağları.
Fırat Vadisinin içlerine doğru ilerlerken tam önümüz sıra karlı Munzur Dağları bize bir süre görünüyor.Bu görüntüyü kaçırmadan 3 fotoğraf ile süslüyoruz. Fırat Vadisi boyunca ise yolculuğumuz devam ediyor.
Munzur Dağları: Munzur Dağları yahut Mercan sıradağları, Yukarı Fırat bölgesinde, Doğu Anadolu Bölgesi bölgesinin batısında yer alır. Torosların uzantısı olup kalkerli, dişli kütledir. Yerleşim olarak Tunceli ile Erzincan arasındaki platoda 130 km uzunlukta batıdan doğuya Avcı Dağları’na uzanır. Yüksekliği 3300 m’yi geçer.
Fırat Nehrinin geçtiği Fırat Vadisi yolculuğumuz devam ediyor,tabii ki görselliklerle beraber.Yol nehir akışına paralel ve akış yönünde olunca rampa aşağı iniş halindeyiz.
Fırat Nehri Hatırası.
Yolumuzun üzerinde Fırat Nehrinin üzerindeki köprüye çıkarak nehri daha yakından seyrettik.Bu arada Fırat Nehri hatırası da almayı ihmal etmedik.
Arkamızda görünen nehre paralel tüneller demiryolu kar tünelleri.
Fırat Vadisi.
Görselliği, akışı, her şeyi ile mükemmel bir güzellik Fırat Nehri.Bu güzellik içinde yol almak çok keyif verici.Görevim dolayısıyla Güneydoğu Anadolu’da kaldığım sürece Birecik yakınlarında Fırat Nehri ile tanışıklığım vardı ama bu sefer doğduğu topraklarda tekrar karşılaştık.
Sol tarafımızda görüş alanımızda Erzincan-Tunceli arasındaki dağları seyrederek yol aldık ve artık hedeflediğimiz Üzümlü yakınlarına vardık.Akşam olmak üzere kamp yeri arama işlerini hızlandırdık.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemizde Mustafa Kemal Atatürk’ün geçtiği yerleri,müzeleri,kongre binalarını, Şehitlikleri ziyaret edeceğimizi başlangıç yazımda belirtmiştim. Ama buraları ziyaret ederken de ülkemizin güzelliklerini de gözler önüne sereceğimizi de belirtmiştim.İşte bu gün o günlerden biri oldu.Tüm güzellikler bizim ile beraberdi.
Bayırbağ.
Üzümlü’ye girmek için daha kestirme olan Bayırbağ Köyü sapağından içeri girdik.Sapaktan dönerken mesire alanı 4 km tabelası dikkatimizi çekti.Mesire alanı demek,suyun olduğu yer demek düşüncesi ile kamp yapabiliriz düşüncesi ağır bastı. Bayırbağ Köyünde takviye kumanyalarımızı aldık,mesire alanının yerini sorduk ve yola devam ettik.Tabela ana yoldan 4 km diyordu ama biz Bayırbağ köyünden itibaren 4 km daha tırmandık. Ahhhhh!!! tabelalar,sahtekar tabelalar!!!!!.
Son 4 kilometresi tırmanış olan yol bizi çok yıprattı.
Bayırbağ Kamp Yeri.
Sonunda kamp yapacağımız dağın eteğindeki Bayırbağ Mesire alanına geldik.Beklentimizi tam olarak karşılamasa da kötü değildi.Çeşme olmasa da dağdan gelen su oluklardan buz gibi akıyordu,bu serinlememize yetti.
124 kilometrenin yorgunluğu,son 4 kilometreyi tırmanış bizi iyice yordu.Hiç vakit geçirmeden ve terimiz fazla soğumadan hızlıca yemek işini giriştik,yemeği hazır yiyeceklerden yapmak zorunda kaldık.
Fazla oyalanmadan da çadırlarımızı kurduk.Hava karardığında ise dağdan gelen rüzgarlar bayağı üşüttü,muhabbetin ve günün kıritiğine gerek duymadan çadırlarımızın yolunu tuttuk.
Bu yolculuk başladığından beri ilk defa bu gece sıkı giyinip,uyku tulumunun içine sığındığımı hatırlıyorum.
Bu gün Aşkale’den başlayan yolculuğumuz, genelinde Fırat Vadisi boyunca devam etti.Erzurum il sınırlarını terk edip,Erzincan il sınırlarında yol aldık.Yarın Erzincan’dayız.
Onurlu bir yolda yol aldığımızın bilincindeyiz.Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemizin 15 nci günüde bitti ve biz Ankara’ya kadar yol alacağız.Yarın bir başka güne uyanmak üzere iyi geceler.
[advanced_iframe src=”https://tr.wikiloc.com/wikiloc/spatialArtifacts.do?event=view&id=38064451&measures=on&title=on&near=off&images=on&maptype=H” width=”100%” height=”650″]