NOT: Bu yazının büyük bölümü daha önce Şafak Omaç tarafından
safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
Köycük’ e Veda.
Güzel dinlendik,sabah gün aydınlanırken uyandık. Kahvaltımızı yaptık ve yola çıkmaya hazırız.Köycük’teki kamp yerine veda zamanı.Bu proje de her sabah kamp yeri ayrılış pozu gelenek haline geldi.
Kelkit.
Kamp yerinden ayrılır ayrılmaz Kelkit levhasının yanına geldik.Bu fotoğrafla da Kelkit’ e varışımızı belgelendirmiş olduk.Ferdi’de ben de ilk defa Kelkit’e geliyoruz. O yüzden ilçe merkezinde küçük bir gezi yapacağız.
Kelkit Çayı.
Kelkit Çayı ile Niksar bölgesinde tanışmıştık,yolculuğumuz uzun sürdü.Kelkit Çayını ilçe merkezinde artık son defa görüyoruz ve onunla veda ederken bir kez daha Kelkit çayından bahsetmek isterim.
Kelkit Çayı: Yeşilırmak’ ın kollarından biridir ve uzunluğu 320 km’dir. Gümüşhane’nin Çimen Dağları’ ndan kaynaklanıp Yeşilırmak’ a katılıp Karadeniz’e dökülmektedir. Gümüşhane topraklarından doğan Kelkit Çayı Suşehri yakınlarında Sivas il sınırlarına girer. Kelkit Çayı’ nın Sivas il sınırlarındaki kesimi 50 km dir.
Kelkit: 1412 rakımda bulunan Kelkit, doğusunda Köse, Batısında Şiran, Kuzeyinde Gümüşhane’nin merkez ilçesi, Güneyinde Erzincan ile çevrilidir. Genellikle düz bir arazi yapısına sahiptir. Tarıma elverişli; Özlüce Vadisi ve Koşmaşat Vadisi bulunmaktadır. Kelkit Çayı, Çimen Dağları’ ndan çıkan ve Yeşilırmak’ ı besleyen en büyük koldur. Kelkit, iklim olarak Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu Bölgesi arasında bir iklim geçişi teşkil eder. Yazları kurak, kış ve bahar ayları yağışlı geçer. 22 Temmuzda 1916 da Kelkit ilçemiz Ruslar tarafından işgal edilmiştir. Yaklaşık bir buçuk yıl Rus işgalinde kalan ilçemizde, yaşlı, çocuk, kadın, erkek demeden top yekün verilen bir mücadele sonunda Torul 14 Şubat, Gümüşhane 15 Şubat, Kelkit ise 17 Şubat 1918 tarihinde işgalden kurtarılmıştır.
Kelkit-Köse Yolu.
Bu gün 1400-1700 metrelerde uzun bir yolculuk yapacağız.Manzaradan ve yoldan anlaşılacağı üzere başlangıç aşamamız çok güzel inşallah bu güzellikte devam ederiz.Bu gün Bayburt’a varmak niyetindeyiz,planlamamız o yönde.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu.
Kelkit-Köse arası 27 kilometre ve yarısını çabuk aldık.Köse 13 km levhasına projenin stickerini ve kendi stickerlerimizi yapıştırıp yolumuza devam ediyoruz.
Köse: Köse, Gümüşhane ilinin bir ilçesidir. Etrafı Kelkit, Gümüşhane merkez ve Bayburt ile çevrilidir. Rakımı 1553 dür.1924-1954 yılları arası Kelkit’e bağlı bucak iken 1954 yılında ilçe olmuştur.
Köse Ve Yağmur.
Köse girişinde öyle bir yağmura yakalandık ki!!!! sormayın.Hem yağmur, hem fırtına. Kendimizi hemen spor salonunun bahçesine attık.Bu kameriye ise bizim can simidimiz oldu.Uzun süre burada oyalandık.Hazır bekliyoruz,öğlen yemeğimizi de yiyelim dedik.
Yol Halleri ve Salyazı Göleti.
Çok güzel bir coğrafyada yol alarak Bayburt yönüne doğru hareket halindeyiz.
O yüzden anlatmadan çok, fotoğraflar konuşsun istedim.
Bayburt Yolu.
Salyazı yakınlarına Gümüşhane-Bayburt hava alanı yapılmakta bu yoğun trafikte onun göstergesi.Bana sorarsanız bu güzelim coğrafyada hava alanına ne gerek var.
Havaalanı Bayburt’ta 40,Gümüşhane’ye 60 km uzaklıkta, gerek var mı? soru işareti??????
Kelkit-Bayburt Yolu.
Salyazı taraflarında biraz fotoğraf çekimi yapıp çeşme başında serinledikten sonra hızımızı arttırmaya başladık. Çayıryolu mevkine gelince önümüzde Bayburt’a kadar 30 kilometrelik yolumuz olduğunu görünce ve akşam üzerileri hep yağmura yakalandığımızdan işi sıkı tutup mola vermeden Bayburt’a kadar yol aldık, levhayı gördüğümüzde gerçekten yorulmuştuk.
Bayburt Hatırası.
Akşam üzeri Bayburt’a vardık.İlk işimiz Bayburt tabelası önünde hatıra fotoğrafı çekilmek oldu.Bu benim Bayburt’a 3 ncü gelişim,Ferdi ise ilk defa geliyor.Yani ben ondan tecrübeliyim.Onu gezdirmek benim üstüme vazife oldu.
Bayburt,Ata Yolu-Kurtuluş yolu Projemizin 7 nci ili.
Birinci Dünya Savaşında Bayburt: Birinci Dünya Savaşı sırasında Sarıkamış felaketi sonrasında saldırıya geçen Rus orduları 16 Şubat 1916’da Erzurum’ u, 24 Şubat 1916’da da Aşkale’ yi işgal ettikten sonra Bayburt’ a yönelmiş ve 15 Nisan-16 Temmuz 1916 tarihleri arasında cereyan eden şiddetli çatışmalar sonucunda bu bölgeyi de işgal etmişlerdir. Bayburt’ta 16 Temmuz 1916 tarihinde başlayan Rus işgali ve onların desteğinde harekete geçen Ermeni-Rum çetelerinin katliamları bölgenin sosyal, ekonomik, idari, demografik ve kültürel yapısını altüst etmiştir. Öyle ki Bayburt işgalden önce 76.842 nüfusa sahip iken, göç ve katliamlar sonucu yaklaşık olarak yarı yarıya düşerek 41.962 seviyesine gerilemiştir. Bayburt 21 Şubat 1918’de Rus işgalinden kurtarılmıştır.
Bayburt.
Ferdi’nin bisikleti yine jant teli kopardı.Günlerden Cumartesi ve akşam üzeri olduğundan jant teli arayışı yaparken aynı zamanda küçük bir kültür turu da yapmayı ihmal etmedik.Kültür turu içine akşam yemeğini de sıkıştırdık,çünkü jant telleri garanti gibi.
Bayburt: Tarihi M.Ö 3000′ li yıllara kadar uzanmaktadır.1054 yılında Bayburt Selçuklular tarafından fethedilmiştir.Bayburt 14. Y.Y. da Akkoyunlu Devletinin kuruluş ve tarih sahnesine çıkış yeri olmuştur. Akkoyunlu İdaresi 17 Ekim 1514’ te Yavuz Sultan Selim’ in veziri Bıyıklı Mehmet Paşa’ nın Bayburt’ un fethiyle görevlendirilmesine ve fethin gerçekleşmesine kadar sürmüştür. 1927’ ye kadar Erzurum’ a bağlı olan Bayburt bu tarihte Gümüşhane’ye bağlandı. 21.06.1989 tarihinden itibaren 3578 sayılı yasa ile il statüsüne kavuştu.
Bayburt Kalesi.
Bayburt Kalesi: Zigana ve Kop Dağlarından aşılarak ulaşılan Bayburt kalesi aynı zamanda Karadeniz’i Basra körfezine bağlayan ticaret yolu üzerinde bulunmaktadır. Bu yolu izleyen her seyyahın uğradığı kalenin adı, önem, ihtişamı ve günlük yaşamıyla ilgili pek çok bilgi mevcuttur. Şehrin kuzeyinde yalçın kayalar üzerinde inşa edilmiş olan kalenin kimler tarafından yapıldığı kesinlikle bilinmemektedir. İlk yapının Ermenilere ait olduğu öne sürülse de, Bağrat sülalesi zamanında (885 – 1044) varlığından söz edilen Bayburt Kalesi’ nin çok daha önce miladın ilk yüz yıllarında mahalli prens ve mücadelelerinde rol oynadığı anlaşılmaktadır.Bir müddette Akkoyunlular’ ın elinde kalan kale 1514 yılında Osmanlılara intikal ettikten sonra Kanuni Sultan Süleyman ve III. Murat dönemlerinde de büyük onarımlar görmüştür .Ayrıca bu kaleye “Çinimaçin” kalesi de denilmektedir. Kaleye bu ismin verilmesine sebep olan çini süslemelerdir.
Sanayi Ve Jant Teli.
Yemeğimizi yer yemez hemen eski sanayinin yolunu tuttuk.28 jant teli taşrada zor bulunur ama ustamız da varmış. Ferdi bu sefer 10 tane aldı,değiştirme işini kamp yerinde yapacak.Çünkü yorulduk, sanayi de fazla oyalanmanın anlamı yok.
Bayburt Kent Ormanı.
Ben daha önce Bayburt’a geldiğimden nerede kamp yapılacağını biliyorum.Sanayideki işimiz biter bitmez Bayburt’un 2 km dışında,Erzurum yolu üzerindeki Kent Ormanına geçiş yaptık.Bu gün 22 Haziran ve günlerden Cumartesi olduğundan Kent Ormanı kalabalık.Bu kalabalıkta çadır kurulmaz.
Ferdi ve ben tecrübelerimizi konuşturarak kimsenin gelmeyeceği,güvenlik görevlilerin bile göremeyeceği,tuvaleti ve suyu olan bölgeyi gözümüze kestirdik. Sonra da yakın bölgede kendimize dinlenme alanı bulduk.Yemeğimizi yedik,dinlendik,el ayak çekilmeye başladığında da yerimize geçip çadırlarımızı kurduk.Gece serin ama suyu buldun mu kaçırmayacaksın hesabı şahsi temizliklerimizi de yaptık.
Bayburt’ta Kent Ormanında güzel bir uyku alemi bizi bekliyor,bize iyi uykular.
Yarın çok önemli bir yere tırmanış yapacağız,Kop Dağı Şehitlerini ziyaret edeceğiz.Ziyaret edeceğimiz yer çok önemli.Sonra da Aşkale’ye geçeceğiz.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projesinin 10 ve 11 nci gününü elimden geldiğince kaleme aldım,12 nci günde buluşmak üzere.
[advanced_iframe src=”https://tr.wikiloc.com/wikiloc/spatialArtifacts.do?event=view&id=37909066&measures=on&title=on&near=off&images=on&maptype=H” width=”100%” height=”650″]