safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
Katırcı Pınarına Veda.
Sabaha karşı yine yağmur yağdı,yağmurun serinliği devam ederken gün ağarmaya başladı ve bizde uyandık.Hafif hafif yağmur çiselerken toparlandık.
Yola çıkmaya hazırız,kahvaltımızı Şebinkarahisar’da yapacağız.
Geceyi geçirdiğimiz Katırcı Pınarına veda edip ilçe merkezine yöneliyoruz.
5 dakika sonra ilçe tabelasının önünde soluğu alıyoruz.
Kaynak: Şebinkarahisar Belediyesi.
Kahvaltımızı yaptık şimdi sıra kültür gezimizde ve alışverişte.
Atatürk Evi Ve Müzesi sabah çok erken olduğundan kapalı idi,maalesef içini gezme imkanı bulamadık.
Şebinkarahisar’a Veda.
Şebinkarahisar kültür turu ve ziyaretimizi bitirdik,alışverişimizi de yaptık şimdi bu eşsiz iki manzara eşliğinde yola çıkma vakti.Bu gün yolumuz Karadeniz Bölgesine has coğrafya da indili çıktılı olacak.İlk hedefimiz Alucra,sonra yol nereye sürüklerse diyorum ama bakalım bu gün ne yapacağız.
İniş halindeyiz ve yukarıdan çevredeki manzara çok daha iyi gözüküyor,biz de bu manzaraların keyfini çıkarırken bu iki fotoğrafı da albüme koyuyoruz.
Çamlıbel.
Çamlıbel köyüne kadar geneli iniş bir yolu takip ettik. Çamlıbel köyü ile beraber tırmanış başlar iken aynı zaman da Alucra Çayı ile buluşma sağlıyoruz.Bir süre Alucra Çayı ile beraber yolculuk yapacağız.
Alucra Çayı Ve Vadisi.
Alucra Çayının oluşturduğu vadi ve suladığı topraklarda tırmanarak yol almaya devam ederken havada kapatmaya başladı.
Alucra Çayı,Alucra’nın kuzeyindeki dağlardan doğup Kılıçkaya Baraj Göleti ve dolayısıyla Kelkit Çayı ile birleşmekte.
Beklenen Yağmur Geldi.
Tam Altınçevre Köyüne girerken yağmur atıştırmaya başladı,bizde hemen kahvehanenin yolunu tuttuk.Kahvehanede daha çaylarımızı söyler söylemez yağmur görüldüğü gibi bardaktan boşanırcasına yağmaya başladı.Bu durum da ne yapılır,elbette ki beklenir.Kahvaltıyı zayıf yaptığımızdan (Şebinkarahisar’daki çorba iyi değildi!!!) madem bekliyoruz yemeğimizi yiyelim dedik ve öyle de yaptık.1 saatten fazla yağmurun dinmesini bekledik.
Tavukçu İle Yolculuğumuz!!!!!
İlk Altınçevre’ de gördük onu,kahvehanedekiler bizden zannetmiş!!!! alakası yok.
Bizden önce hareket etti,yolda yakaladık onu.Elinde poşet, poşetin içinde kafası dışarıda bir tavuk.
Biz bisikletle tırmanırken oda yürüyor ama çok hızlı yürüyor.Normal olmadığını konuşmak istediğimizde anladık.
Ah Ferdi beni geri de bırakmayacaktın!!!! adam hiç susmadı,tüm hayat hikayesini ortaya döktü.
Rampa aşağı kurtulduk, rampa yukarı yine yakalandık ona.
İkinci Yağmur Dalgası.
5-6 kilometre sonra tırmanış halindeyken yine yağmura yakalandık.Köy evinin sundurmasına sığındık.Anadolu insanı bize kucak açtı,hoş geldin dedi,ayran ikram etti,yetmedi yanımıza yolluk peynir kattı.
Sağ olun bir şey istemeyiz, ihtiyacımız yok dememize rağmen,ısrar ettiler,biz eli boş göndermeyiz dediler.
Teşekkür ettik,çocuklara elimizde ufak tefek bir şeyler vardı,onları bıraktık ve yola çıktık.
Muhara Köprüsü.
Yolumuz üzerinde tarihi Muhara Köprüsü ile de karşılaştık ve resmedip albümümüze koyduk.
Tarihi İpek yolu üzerinde yapılmış 19.YY Osmanlı Köprülerindendir. Uzunluğu 36.30 metredir. Karayolları tarafından 2016-2018 yıllarında restore edilmiştir.
Yoldan Manzaralar….
Yağmurdan kaçabildiğimiz zamanlarda yol üzerinde gördüğümüz güzellikleri de albüme koymayı ihmal etmiyoruz.Bu iki güzellik onlardan bir demet.
Üçüncü Fasıl Yağmur.
Yine yakalandık yağmura,bu sefer bayağı ıslandık,açıkta yakalandık.Yol üzerinde gördüğümüz bu renkli durak biraz olsun bizi korudu.Bu seferki birinci yağmur gibi çok şiddetli ama kısa sürdü.
Tavukçu
Yağmur Sonrası.
Yağmurun tam dinmesini beklemeden çıktık yola, hafif yağmur bize artık tam koymaz oldu.
Mesudiye taraflarda bu iki güzelliği albüme koyup yolumuza devam ettik.
Alucra.
Son tepeyi tırmandık ve hemen altımızda Alucra belirdi,şimdi Alucra’ya doğru inişe geçeceğiz.
Alucra:Alucra’nın yerleşim tarihi Hitit’ lere kadar uzanmaktadır. İskitler, Kimmerler, Medler, Persler, Romalılar ve Bizans’ lılar bölgede sırasıyla hakimiyet kurmuşlardır.1876 yılına kadar Mindeval ve Kovata adında iki nahiye olarak idare edilen Alucra, bu tarihten sonra Şebinkarahisar Mutasarrıflığa bağlı bir ilçe olmuştur. İlçe merkezi, Karabörk, Kemallı, Koman köylerinde zaman zaman yer değiştirdikten sonra, şimdiki yerine yerleşmiştir.1933 yılında Şebinkarahisar’ın ilçe olması dolayısıyla Alucra Giresun iline bağlı bir ilçe olmuştur.
1 nci Dünya savaşında Alucra’da bir cephe oluşturulmuş, cephe komutanı Mareşal Fevzi ÇAKMAK karargahını bugünkü Çakmak köyünde kurmuştur. Halen bu köyde bir şehitlik mevcuttur.
Alucra’ yı ziyaretimizin nedenini son paragrafta net olarak açıkladım.Yarın ki rotamız bu doğrultu da.
Alucra Şehitliği.
Tepeden aşağı Alucra’ya doğru inerken Alucra girişinde Şehitliği gördük.Alucra Şehitlerini ziyaret etmek,ruhlarına dua etmek,saygımızı sunmak boynumuzun borcu.
Onlar vatanların için Şehit oldular,onlara minnetttarız. Alucra Şehitliğinde 12 Şehidimizin kabri var.
Bir süre Şehitliği ziyaret ettik ve sonra ilçe merkezine doğru yol aldık.
Alucra.
Giresun ilinin bir ilçesidir. Giresun iline 150 km, Gümüşhane iline 147 km, Erzincan iline 148 km uzaklıktadır. Yani üç ile uzaklığı eşit gibi.Biz artık bu küçük şirin Karadeniz ilçesine girmek üzereyiz.
Alucra’da Kamp Yeri.
İlçenin çevresinde bir sürü kamp yapılabilecek alan var.Okul bahçeleri,fazla işlemeyen otogar,futbol sahası ve yeşil alanlar.
Ama yağmur yağdı yağacak biz kapalı alan aramaktayız.Spor salonu uygundu, görevlisinden talep ettik,ilçe gençlik spor müdürü talebimize olumlu cevap vermedi.
Bizde yer problemini başka türlü çözdük,yerimizi ayarladık ve Alucra içine alışverişe geçtik.Tüm ihtiyaçlarımızı aldıktan sonra kamp yapacağımız yere geldik.
Alucra Kamp Yerimiz.
Hep futbol sahasında ya da tribünlerin üstünde kamp yapacak değiliz ya!!!! bu seferde tribünlerin altında kamp yaptık.Tercihimiz tamamen doğruymuş.Çadırları kurduktan 10 dakika sonra yağmur başladı,hemde aralıksız.Bu gün dördüncü dalga yağmur sorunsuz atlatılmış oldu,tribünlerden su sızıntısı da yok.
Bu gün kısa sayılabilecek, bir o kadarda bol yağmurlu ıslak bir gün geçirdik.Sıkıntı yok,hedefimize emin adımlarla gidiyoruz.
Bu gün 9 ncu günü de tamamladık,yemeğimizi yedik,muhabbetimizi ettik,geç vakitlerde de yağmurun sesini dinleyerek uykuya daldık.
Yarın önemli bir yere doğru hareket edeceğiz.
Ata Yolu-Kurtuluş Yol’un da yarın 10 ncu güne uyanacağız.
[advanced_iframe src=”https://tr.wikiloc.com/wikiloc/spatialArtifacts.do?event=view&id=37826323&measures=on&title=on&near=off&images=on&maptype=H” width=”100%” height=”650″]