NOT: Bu yazının büyük bölümü daha önce Şafak Omaç tarafından safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
İstiklal Yolundan Zafer Yoluna projemiz devam ediyor. Şimdi de Zafer Yoluna doğru yol almaktayız. Bu günden itibarende Kurtuluş Savaşına,Zafer Yoluna bir adım daha yaklaşmış olacağız. Bu gün Akşehir’ de olacağız. Sakarya Meydan Savaşı’ nın zaferle sonuçlanmasından sonra, düşmanın Afyon-Eskişehir hattının doğusunda mevzilenmesi üzerine, Alagöz Köyü’ ndeki Batı Cephesi Karargahı Akşehir’e taşınır.İşte biz bu gün Akşehir’de Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı hazırlıklarının yapıldığı Batı Cephesi Karargah Müzesini ziyaret edeceğiz ve sonrasında ordumuzun izlediği yolları takiben Kurtuluş Savaşında çok önemli yeri olan Zafer Yoluna doğru yol alacağız.
Mevlütlü Sabahı.
Konya Ovasında bir yer Mevlütlü.
Akşam mescit ve çeşmesi olan bir yerde 3-4 çadırlık bir alanda kamp yaptık. Kamp yaptığımız yer yola yakındı,belli saatten sonra trafik azalır dedik ama nafile, buranın insanları gece yola çıkıyor demek ki!!!! pek sağlıklı bir uyku uyuduğumuz söylenemez.
Ama Mevlütlü sabahı iyiydi. Olduğumuz yerde güzel bir kahvaltı gecenin mahmurluğunu üzerimizden aldı götürdü.Şimdi daha diriyiz ve yola çıkmaya hazırız.Leyleklerimizle vedalaşıp yola çıkıyoruz.

Mevlütlü – Akşehir yolu düz. Düz olması bizim bu yolu süratle almamızı sağlıyor. Mevlütlü-Akşehir arası 30 kilometre ve bu kilometreleri biz rüzgar gibi aldık.
Akşehir Ve Akşehir Evleri: Akşehir; Sultandağı’nın eteklerine kurulmuş,doğa güzelliği yönünden zengin,İç Anadolu’nun en güzel, en gelişmiş ender kentlerindendir. Akşehir,Anadolu tarihi kadar eski bir şehirdir.Tarihte kral yolu olarak bilinen ünlü ticaret yolunun Akşehir‘den geçtiği bilinmektedir. Akşehir‘de bulunan evlerin orta Anadolu bölgesinin en iyi korunabilmiş gerek sokak dokuları gerekse sivil mimarlık örneği eşsiz örnekler olduğunu görmekteyiz. Akşehir Kurtuluş Savaşı’ nda çok önemli bir yere sahiptir.Sakarya Meydan Muharebesi zaferle sonuçlandıktan sonra Batı Cephesi Karargahı Akşehir‘ e taşınmıştır.Ve Kurtuluş Savaşı hazırlıkları burada başlamıştır.
Akşehir Batı Karargah Müzesi.
Akşehir Evlerinin bulunduğu yerde aynı zamanda şehir merkezinde Akşehir Batı Cephesi Karargah Müzesi var. Bizim sabahın ilk saatlerinde sürat ile gelip gezmek istediğimiz yer tam burası.
Arzuladığımız oluyor ve müzeyi büyük bir istek ile gezmeye başlıyoruz.
Akşehir Batı Cephesi Karargahı Müzesi: Sakarya Meydan Savaşı’ nın zaferle sonuçlanmasından sonra, düşmanın Afyon-Eskişehir hattının doğusunda mevzilenmesi üzerine, Alagöz Köyü’ ndeki Batı Cephesi Karargahı Akşehir‘e taşınır. 18 Kasım 1921’ de Akşehir‘e gelen Karargah, Belediye binasına yerleşir. 24 Ağustos 1922 günü Büyük Taarruz için cepheye hareketlerine kadar bu binada çalışılır. Geçen dokuz buçuk aylık sürede, Büyük Taarruz hazırlıkları buradan yönetilir, planlar burada yapılır ve karar burada verilir. Bu arada Mustafa Kemal birçok kez Akşehir‘e gelerek çalışmaları denetler, hazırlıkları yönlendirir.
Akşehir Batı Cephesi Karargahı Müzesi: Bina, 1904-1905 yıllarında, Belediye Başkanı Bostan Bey zamanında Belediye Binası olarak inşa edilir. İki katlı olan bina, taş temelli, tuğla ve bağdadi malzemelidir. Binanın zemin katının doğu ve güney kısmında bulunan dükkanların cepheleri kapatılarak, buraya “Büyük Taarruz” hazırlıkları ve “Büyük Taarruzu” canlandıran, agrafito tekniği ile birer pano yapılmıştır. Umut ve mücadele günlerinin belgesi olan Karargah Binası, 1965 yılında Belediyenin başka bir binaya taşınması üzerine, müze olması kaydıyla Bakanlığa bağışlanır. Büyük bir onarım sonrasında, 5 Temmuz 1966 günü “Atatürk ve Etnografya Müzesi” olarak ziyarete açılmıştır. 1981 yılında yapılan onarım ve düzenleme sonrasında, esas işlevi nedeniyle bugünkü adını alır. Müzenin zemin katında İdari Bölüm yer almaktadır. Üst kat, Karargah zamanından günümüze kadar orijinal malzemesiyle kalabilen, güney köşedeki büyük oda, Atatürk’ün çalışma ve Büyük Taarruz’un kararının alındığı odadır. Bu odanın her iki yanında yer alan odalar ise, Karargah Komutanı İsmet İnönü ile Kurmay Başkanı Asım Gündüz’ün çalışma odalarıdır. İsmet Paşa’ nın balmumu heykeli çalışma masasına oturtulmuştur. Kuzey köşede yer alan odanın içerisindeki vitrinlerde Ulu Önder’ e hediye edilen ve kendisi tarafından kullanılan eşyalar ile silahları sergilenmektedir. Diğer dört odada Karargahta çalışan subayların biyografileri, Nutuk’tan alıntılar, levhalar, fotoğraflar, haritalar, belge ve silahlar teşhir edilmektedir. Kaynak: TC Kültür Ve Turizm Bakanlığı,www.müze.gov.tr.

Müze Müdürünün Brifingi:
Akşehir Batı Cephesi Karargahını büyük bir ilgi ve hayranlıkla gezdik.
O döneme ait bir çok materyal bir araya getirilip sergilenmiş.Çok büyük bir haz duydum müzeyi gezerken.Müze gezimizin sonunda Müze Müdürü Ömer Faruk TÜRKAN bizi odasına davet etme nezaketini gösterdi, çaylarımızı içerken Akşehir, tarihi, konumu,coğrafi özellikleri ile birlikte Akşehir’in Kurtuluş Savaşında ki yeri hakkında bizlere ayrıntılı bir brifing verdi.Çok yararlı bilgiler aldık.Brifing sonunda kendisine çok teşekkür ederek müzeden ayrıldık.
Nasrettin Hoca: Akşehir ve Nasrettin Hoca,özdeşleşmiş.Müze gezisi bitip, biraz alışveriş yapıp yola çıkacağız ama Nasrettin Hocaya merhaba demeden Akşehir‘i terk etmek istemedik.2 gün sonra Nasrettin Hoca şenlikleri varmış, hazırlıklar son sürat devam ediyordu.O hazırlıklar içinden geçerek yönümüzü Sultandağı’na çevirdik. Nasreddin Hoca, Anadolu Selçukluları döneminde Hortu ile Akşehir ve çevresinde yaşayan efsanevi kişi. Doğumu ;1208 Sivrihisar.Ölümü;1284 Akşehir. Nasreddin Hoca Türbesi, Nasreddin Hoca’ nın mezarının bulunduğu yapı. 1284′ te Akşehir‘de ölen ve burada defnedilen Nasreddin Hoca’ nın mezarının çevresi daha sonra türbe haline getirilmiştir.
Akşehir’ e Veda.
Akşehir’e veda edip Sultandağı’na tırmanmaya başlıyoruz.20 kilometrelik uzun bir tırmanış var önümüzde.Görüş alanımızdayken Akşehir ve Akşehir ovasını albüme koyup, Akşehir’e veda ediyoruz.
Sultandağı Tırmanışı.
Zafer Yoluna ulaşmada Sultandağı uzun bir tırmanış oluyor. Ordularımızda bu yolları kat ederek Şuhut’a varmıştı.Sultandağı’ nı tırmanırken dağın orta yerlerinde su kenarında uzun bir mola da veriyoruz. Karnımız açıkmıştı, güzel bir öğlen yemeği ve teri soğutmak iyi geldi.

Yellibel Geçidi.
Ve sonunda zirvedeyiz,20 kilometrelik tırmanış sonunda
Yellibel Geçidi’ ndeyiz. Mükafatı bu fotoğraf olsun istedim. Artık Konya bölgesinden Isparta bölgesine de geçmiş oluyoruz.Günün ikinci hedefi Yalvaç olacak.
Sultandağı İnişi.
20 kilometrelik bir tırmanışın ardından Yalvaç tarafına 10 kilometrelik sert bir iniş yapıyoruz.O sert inişin sonunda Bağkonak’ tayız.

Yalvaç.
Yeşillikler ve arası sıra hafif iniş çıkışlar arasında 20 kilometre kadar yol aldıktan sonra Yalvaç’tayız,geceyi Yalvaç’ta geçireceğiz.
Yalvaç: Rakımı 1100 metre olan Yalvaç ilçesi Sultandağı’nın eteklerine yayılmıştır.Çok eskiye dayanan bir tarihe sahiptir.İlçenin belli başlı kültürel ve doğal varlıkları, Pisidia Antiokheia Antik Kenti, Men Kutsal Alanı, Limnea Adası, Kaya Mezarları, Devlethan Camii, Yeni Camii, Leblebiciler Camii, Eski Hamam, Yeni Hamam, Hoyran Gölü’dür.

Yalvaç’a vardığımızda niyetimiz bu akşam kendimize bir mükafat verip Öğretmenevi’ nde kalmaktı. Ama olmadı,Pisidia Antiokheia Antik Kenti etkinlikleri çerçevesinde Yalvaç ziyaretçi akınına uğramış ve hiç bir yerde yer yoktu.


Ama sonra talihimiz güldü ve bir erkek öğrenci yurdunun sezon dolayısıyla boş olmasından faydalanarak kişi başı 20 TL, yanlış duymadınız kişi başı 20 TL olarak yurda yerleştik.Biraz su sıkıntısı yaşadık ama sonra o işte çözüldü.Ve keyfimize bakmaya başladık.
Bu gün Konya ovasındaki son kampımızı yapıp Akşehir Batı Karargah Müzesini gezdik.Nasrettin Hocayı andık. Sultandağı’ nı tırmandık.Tarihi ve kültürel bir şehir olan Yalvaç’a vardık.
Geceyi bu güzel ilçede geçirip,İstiklal Yolundan Zafer Yoluna projemizde yarın Şuhut’a yani Zafer Yoluna ulaşacağız.
[advanced_iframe src=”https://tr.wikiloc.com/wikiloc/spatialArtifacts.do?event=view&id=26315726&measures=on&title=on&near=off&images=on&maptype=H” width=”100%” height=”650″]