Yapımı 150 yıl süren, Akdeniz Havzası içinde en önemli ve özgün Roma Tiyatrosu olan 1800 yıllık Antik Tiyatro yamaca yaslanmış tüm cepheleriyle birlikte korunabilen bu muhteşem yapının 50 oturma sırası bulunur. Bu oturma sıraları 8 merdivenle 9 bölüme ayrılmıştır.
Pamukkale Hierapolis Antik Tiyatrosu Sahne Binası Restorasyon çalışmaları İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Müze Müdürlüğü denetiminde, İtalyan Kazı Heyeti tarafından 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı aracılığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığımızın gönderdiği 1.750.000 TL ödenekle gerçekleştirilmiştir. Restorasyon çalışmalarında Sahne Binasına ait olan 3.000‘e yakın mermer blok ve mimari süsleme parçaları tek tek incelemiş, %95 mevcut olan orijinal mimari malzeme kullanılmıştır
19 Nisan 2010 tarihinde başlayan restorasyon çalışmaları 10 Haziran 2013 tarihinde tamamlanmıştır. Türkiye’ de Sahne Binası restore edilen tek tiyatro ünvanına sahip olan Pamukkale Hierapolis Antik Tiyatrosu,yapılan bu restorasyon çalışmaları sonrası 12.000 kişi kapasitesi ile kültürel ve sanatsal etkinlikler için faal duruma gelmiştir.
AGORA: İ.S. 60 yılında meydana gelen depremden sonra Frontinus Caddesi, ile doğudaki tepenin yamaçları arasında geniş bir alanda değişim sonucu Hierapolis Ticaret Agorası olarak düzenlenir. Bu alan, depremden önce, yerleşim dışında, nekropolis ve atölye olarak kullanılıyordu, yuvarlak planlı pişirme odaları olan keramik fırınlarını ve İ.Ö. II.- İ.S. I. y.yıla tarihlenen kabartmalı megara kaseleri bulunmuştur.İ.S. II. yüzyılda bu geniş alana, 170 metre genişliğinde 280 metre uzunluğundaki, Küçük Asya’nın en geniş agoralarından biri inşa edilir.
Şehrin kuzey girişinde iyi korunmuş 3 gözlü ve iki yanına yuvarlak kuleleri olan kapı imparator Domitian a ithaf edilmiş üzerine Latince ve Grekçe yazılmış bir yazıt vardır.bu yazıttan dolayı buna Domitian kapısı veya Roma Kapısı denir.kapının MS.82-83 yıllarında yaptırıldığı bilinmektedir.bu kapıya Frontinus kapısı da denilir.
LATRINA: Deprem de yıkılmış olan bu yapı yıkıntı halinde tüm parçaları ile günümüze ulaşmıştır. Uzun ve dar olan yapı giriş kısmı dar yan taraftan iki kapı ile yapılmaktaydı. Yapı, traverten bloklardan yapılmış, ağır çatıyı taşıyan monolit dor düzenindeki sütun dizisi ile, ikiye bölünmüştür.Uzun mekanın tabanında lağım sularını caddedeki kanalizasyona taşıyan kanal bulunmaktadır.İç duvar boyunca oturmak için yapılmış, üzerinde delikler bulunan bir seki yer alır, pis suları taşıyan kanalın önüne sıhhi ihtiyaçlar için bir temiz su kanalı yapılmıştır.
FRONTİNUS CADDESİ: Mimari özelliklerinden dolayı, kapı ile birlikte yapıldığı düşünülen l4 metre genişliğindeki bu cadde (plateia), kentin ana caddesini oluşturuyordu. Caddenin ortasından üstü monolit kapak taşları ile örtülü kanalizasyon sistemi geçmektedir.
Caddenin her iki kenarında toplam uzunluğu 170 m olan dükkan, depo ve evler bulunmaktadır.
Arka tarafta görünen Hierapolis kentinin en büyük yapılarından biri olan Roma Hamamı, 1984 yılından beri Arkeoloji Müzesi olarak hizmet vermekte.
Müzede, Hierapolis, Laodikeia, Colossai, Tripolis, Attuta gibi kentlerden çıkan eserler sergilenmektedir.
18:30 gibi Pamukkaleden ayrıldım ve yoluma devam ettim.
Yaklaşık 2 saatlik bir yolculuktan sonra …
Pamukkale‘nin üzerinde güneş yavaş yavaş batarken bende Kaklık’a geldim.
[advanced_iframe src=”https://tr.wikiloc.com/wikiloc/spatialArtifacts.do?event=view&id=5434437&measures=on&title=on&near=off&images=on&maptype=H” width=”100%” height=”650″]