Sosyal medya, bilgiye anında erişim sağlayan, fikirleri yayınlamaya olanak tanıyan ve toplumsal hafızanın şekillendirilmesine katkı sunan bir platform. Ancak bu dijital dünya, bazen samimi duyguların ve kolektif hafızanın manipüle edilmesine de aracı olabiliyor. Her felaketin yıl dönümünde “#unutmadık” etiketiyle paylaşılan gönderiler de bu paradoksun en çarpıcı örneklerinden biri.
Anma Mı, Sosyal Sermaye Mi?
Felaketlerin yıl dönümünde insanlar yas tutmak, kaybettiklerini anmak veya toplumsal hafızayı canlı tutmak için sosyal medyaya başvuruyor. Ancak zamanla, bu paylaşımların amacının değiştiğine ve özellikle büyük hesaplar, kurumlar ya da fenomenler tarafından bir “gösteri” aracına dönüştüğünü görüyoruz.
Baş sağlığı dilekleri ve “unutmadık” mesajları, sıklıkla gerçek bir anma ve hesap sorma pratiğinden çok, sosyal medya etkileşimi kazanma aracına dönüşüyor. Binlerce insan aynı etiketi kullanarak gönderiler paylaşıyor, ancak gerçek hayatta değişim yaratacak bir eyleme dönüşüyor mu?
“Unutmadık” Demek Yeterli mi?
Eğer gerçekten unutmadıysak, her yıl aynı felaketin anmasını yapmak yerine neden bu felaketlerin tekrar yaşanmaması için harekete geçmiyoruz?
Depremler, maden kazaları, yangınlar, terör saldırıları ve diğer toplumsal travmalar, sıradan bir sosyal medya ritüeline dönüştüğünde, bunların arkasında yatan sorunlar gölgede kalıyor. “Unutmadık” etiketiyle yapılan paylaşımlar, gerçek bir hafıza oluşturmak yerine, anının hissiyatına kapılıp sonra bir sonraki gündeme geçme pratiğine dönüşüyor.
#Unutmadık Etiketiyle Paylaşılıp Unutulanlar
Sosyal medyada her yıl “#unutmadık” etiketiyle paylaşılan ancak zamanla gündemden düşen birçok olay var. İşte bunlardan bazıları:
Deprem Felaketleri
- Büyük depremlerden sonra “unutmadık” denilerek paylaşımlar yapılır, ancak deprem öncesi alınması gereken önlemler, bina denetimleri, afet yönetimi gibi konular hızla unutulur.
- Örneğin, 1999 Gölcük Depremi ve 2023 Kahramanmaraş Depremi sonrası büyük bir bilinçlenme dalgası oluşmuş gibi görünse de yıllar içinde ihmaller devam etti.
Maden Kazaları
- Soma (2014), Ermenek (2014) ve Amasra (2022) gibi büyük maden faciaları sonrası “unutmadık” denilerek paylaşımlar yapılır. Ancak işçi güvenliği konusunda ciddi adımlar atılmadığı için benzer kazalar tekrar eder.
Kadın Cinayetleri ve Toplumsal Şiddet
- Kadına yönelik şiddet vakaları her yıl sosyal medyada anılır, ancak sistematik değişiklikler yapılmadığı için benzer vakalar yaşanmaya devam eder.
- Örneğin, Özgecan Aslan (2015) ve Emine Bulut (2019) cinayetleri sonrası büyük tepkiler oluşmuş, ancak şiddet devam etmiştir.
Çevre Felaketleri ve Doğa Katliamları
- Orman yangınları (2021 Akdeniz yangınları), HES projeleri, doğa talanı gibi olaylar unutulmaz denilerek paylaşılır, ancak ekosistemi koruyacak politikalar uygulanmaz.
- Marmara Denizi'ndeki müsilaj sorunu gibi felaketler birkaç ay gündemde kalır, sonra unutulur.
Adalet Arayışları ve Siyasi Suikastler
- Uğur Mumcu, Hrant Dink, Tahir Elçi gibi isimler her yıl anılır, ancak davaları yıllardır sonuçlanmaz veya yeterli adalet sağlanmaz.
- Siyasi baskılar ve faili meçhul cinayetler unutulmadığı iddia edilse de zamanla üstü örtülür.
Eğitim ve Çocuk Hakları İhlalleri
- Çocuk istismarları, tarikat yurtlarındaki ihmaller veya taşımalı eğitimde yaşanan kazalar kısa süreli büyük tepki çeker, sonra yine aynı sorunlar devam eder.
- Aladağ Yurt Yangını (2016) veya serviste unutulan öğrenciler gibi trajediler tekrar eder.
İşçi Hakları ve İş Cinayetleri
- İnşaat, maden ve fabrikalarda yaşanan iş kazaları sonrası büyük kampanyalar düzenlenir, ancak iş güvenliği yasaları gerektiği gibi uygulanmaz.
- 3. Havalimanı inşaatındaki işçi protestoları (2018) gibi olaylar önce gündem olur, sonra unutulur.
Hayvan Hakları İhlalleri
-
- Sokak hayvanlarına yönelik şiddet, barınaklardaki kötü koşullar ve hayvan hakları yasası talepleri bir süre gündemde kalır, ancak çözüm için yeterli adımlar atılmaz.
Yolsuzluk ve Skandallar
- Kamu ihaleleri, rüşvet skandalları, belediye harcamaları gibi olaylar büyük ses getirir, ancak zamanla üzeri kapatılır.
Yani “unutmadık” demek, gerçekten unutmadığımız anlamına gelmiyor. Önemli olan bu olayların tekrar yaşanmaması için sürekli baskı kurmak ve gerçek değişim için harekete geçmek.
Unutmamak İçin Ne Yapmalıyız?
Sosyal medyada “#unutmadık” etiketiyle paylaşılan birçok olay, bir süre gündemde kaldıktan sonra unutuluyor ve benzer trajediler tekrarlanıyor. Elbette anmaların ve hafıza oluşturmanın önemi inkâr edilemez. Ancak bunun samimi ve gerçek bir şekilde yapılması önemli. Sadece bir hashtag paylaşıp ilerlemek yerine; Gerçekten unutmamak ve toplumsal hafızayı koruyarak değişim yaratmak için şu adımları atmalıyız:
Bilinçli ve Sürekli Takipçi Olmak
- Felaketler ve skandallar sadece yıl dönümlerinde değil, her zaman takip edilmeli.
- Medya gündeminden düştüğünde bile gelişmeleri izleyerek sorumluların hesap vermesi için baskı oluşturmalıyız.
Sosyal Medyayı Etkileşim İçin Değil, Değişim İçin Kullanmak
- Etiketler ve paylaşımlar sadece anlık duygusal tepkiler olmamalı.
- Gerçek çözümler üretmek için kamuoyu baskısı oluşturacak kampanyalara, dilekçelere ve sivil toplum faaliyetlerine destek verilmelidir.
- Felaketlerin sorumlularını sorgulayan ve hesap soran paylaşımlar yapmalıyız.
- Toplumsal hafıza oluşturacak belgeseller, makaleler, paneller gibi farklı alanlara yönelmeliyiz.
- Tekrarlanmaması için hukuki ve siyasi adımlar atılmasını talep etmeliyiz.
- Dijital ortamda aktivizmi salt bir gösteri değil, gerçek bir fark yaratma aracı olarak kullanmalıyız.
Hukuki ve Siyasi Süreçleri Takip Etmek
- Adaletin yerini bulması için sadece sosyal medyada değil, hukuki süreçlerde de baskı unsuru olmalıyız.
- Hak ihlallerinde hukuki mücadelelere destek vererek davaların takibini yapmalıyız.
Eğitimi ve Toplumsal Bilinci Artırmak
- Deprem, işçi güvenliği, kadın hakları gibi konularda eğitim programları, atölyeler ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı.
- Okullarda ve toplumsal alanlarda bilinç artırıcı projeler teşvik edilmelidir.
Sivil Toplum Kuruluşlarına ve Aktivistlere Destek Vermek
- Yalnızca paylaşım yapmak yerine, ilgili STK’lara bağış yapmak, gönüllü olmak ve aktif destek vermek önemlidir.
- Yerel topluluklarla dayanışma içinde olunmalı ve uzun vadeli projelere katkı sağlanmalıdır.
Siyasi ve Toplumsal Sorumluluk Almak
- Sorunların çözümü için politikacılara ve karar vericilere sürekli baskı yapılmalı.
- Yalnızca seçim dönemlerinde değil, her zaman yurttaş olarak hak taleplerimizi dile getirmeliyiz.
İçi boş bir ritüelin parçası olmaktansa, toplumsal değişim için adım atan bireyler olmak, gerçek anlamda “unutmamak” demektir. Eğer gerçekten unutmadıysak, bunu sosyal medyada değil, hayatın içinde göstermeliyiz.