NOT: Bu yazının büyük bölümü daha önce Şafak Omaç tarafından
safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
Sarımsaklı Mesire Alanına akşam üzeri vardık,yemek,muhabbet ve dinlenme derken uykumuz geldi ve derin bir uykuya daldık.
Çam ağaçlarına rüzgarın vurması ninni niyetine geldi,çok iyi bir uyku uyuduk. Sabah her zaman ki gibi gün ağarırken uyandık.Çadırları toplamayı sonraya bırakıp önceliği kahvaltıya verdik.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemizde 20 günü geri de bıraktık, bu gün 21 nci gün ve projemizin önemli duraklarından birini bu gün ziyaret edeceğiz,Kayseri.
Kayseri’de görülecek ve ziyaret edilecek çok yer var.
Fazla oyalanmadan 21 nci günde neler görmüş,neler yaşamışız,nelere şahitlik etmişiz aktarmaya başlayayım.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemizin 21 nci günü başlıyor.
(Projede Ferdi Kızıl kardeşim ile nasıl berabersek fotoğraflarda da beraberiz,yazımda Ferdi kardeşiminde fotoğraflarını kullandım.)
Sarımsaklı Kampı.
Dinlenme,mesire,kamp yeri…. Sarımsaklı Mesire alanı akşam bizi misafir etti.Biraz kendisinden bahsetmek gerek.
Sarımsaklı Barajı ve Sarımsaklı Mesire Alanı.
Sarımsaklı Barajı: Sarımsaklı Çayı üzerinde inşaat edilip 1968 senesinden bu yana faaliyet göstermektedir. Taşkın koruma ve sulama amacıyla yapılmış olan barajın bendi zonlu toprak dolgu tipinde ve akarsu yatağından 38 metre yüksektir. İdeal su kotunda deniz düzeyinden 1210 metre yüksek olan baraj, 2,8 kilometrekarelik bir yüzeye ulaşır. Sarımsaklı Barajı, 65 kilometrekarelik bir alanın sulanmasına katkı sağlar.Kaynak:www.kayseri.com
Sarımsaklı Barajı Mesire Alanı: Sarımsaklı Barajı Sosyal Tesisleri veya bilinen ismiyle Sarımsaklı Mesire Alanı, Kayseri’ye 32 km uzaklıkta olup Sivas istikametindedir. Son yıllarda Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ nin gayretleri ile piknik ve kamp severler için uygun bir yer haline gelmiştir.Sarımsaklı Barajı ayrıca amatör balıkçıların sık uğradıkları bir mekandır.
Sarımsaklı Kamp Alanına Veda.
Sarımsaklı Mesire Alanından ayrılmadan önce yine ayrılık pozumuzu verip kamp yerine veda ediyoruz.
Sarımsaklı-Kayseri Yolu.
Sarımsaklı-Kayseri arası 30 kilometre civarı ve Kayseri’ye kadar iniş ağırlıklı.Kayseri’de gezilecek çok yer olduğundan biraz hızlı yol alıyoruz.
Ama trenler kadar değil !!!!
Fotoğrafı Ferdi kardeşim çekmiş,ben trenle yarış halindeyim.
Erciyes Dağı.
Erciyes Dağı,Kayseri ile özdeşleşmiş.Sivas tarafından Kayseri merkeze ilerlerken Kayseri üzerinde Erciyes Dağı bir kalkan gibi durmakta.
Erciyes Dağı; Kayseri’nin 25 km güneybatısındaki ovaların yanından birdenbire yükselen büyük kütleli bir stratovolkandır. Rakımı 3917 metredir.Yüksek derecede aşınmaya uğramış olan volkanın son olarak, Roma dönemi madeni paralarındaki betimlemelere dayanarak, MÖ 253 yılında püskürdüğü söylenebilir.
Kayseri’ye Varışımız.
Yolun iyi olması,1250 rakımlardan 1050 rakımlara iniş olması,rüzgarın etkisiz olması bizim çok seri hareket ederek Kayseri’ye varmamızı sağladı.Tabii bizim enerjimizi de göz ardı etmemeli.
Kayseri’ye giriş fotoğrafımızı da çektik.Artık Kayseri’ye giriş yapmak üzereyiz,önceliklerimizi tayin edip il merkezine doğru hareket ediyoruz.
İlk Durağımız.
Önceliği bilmek gerek!!!!! Ferdi’nin jant teli problemine kesin çözüm bulmalı,sık sık kopan jant tellerini Cengiz Bisiklette seri olarak değiştirdik.Yedekleme de yaptık,bundan sonra bir daha kopmaması dileğiyle asıl yapmamız,gezmemiz,ziyaret etmemiz yerlere gitme zamanı geldi.Ama önce Kayseri’ yi tanımak,Mustafa Kemal Atatürk’ün Kayseri’ye gelişlerinden bahsetmek gerek.
Kayseri: İç Anadolu’ nun güney bölümü ile Toros Dağları’ nın birbirine yaklaştığı bir yerde Orta Kızılırmak bölümünde yer alır. Doğu ve kuzeydoğusu Sivas, kuzeyi Yozgat, batısı Nevşehir, güneybatısı Niğde, güneyi ise Adana ve Kahramanmaraş illeri ile çevrilidir.1929 yılında yapılan Haydarpaşa – Kars demiryolu idari sınırlarından geçmektedir.
Türkiye’nin bir ili ve en kalabalık 15. şehridir. Nüfusu 1144.000 dir. 16 ilçesi vardır. Ankara ve Konya’dan sonra İç Anadolu’nun üçüncü büyük kenti ve sanayi merkezidir.Orta Kızılırmak Bölümünde, Erciyes Dağın’ ın eteklerinde modern bir il. Kayseri, 1988 yılında çıkarılan 3508 sayılı kanun ile büyükşehir unvanı kazandı. Kaynak :Kayseri Valiliği.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Kayseri’ yi Ziyaretleri.
Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk ziyareti 19 Aralık 1919:
Heyet-i Temsiliye Reisi Mustafa Kemal Paşa ve Heyet üyeleri, Kayseri-Kırşehir üzerinden Ankara’ya gitmek üzere, 18 Aralık 1919 Perşembe günü karlı bir havada, Sivaslılar’ ın sevgi gösterileri arasında Sivas’tan hareket etmişler ve 19 Aralık 1919 Cuma günü akşamı da Kayseri’ye gelmişlerdir. Kayserililer hava soğuk ve karlı olmasına rağmen; Mustafa Kemal Paşa ve dava arkadaşlarını coşkulu bir şekilde karşılamışlardır. Beraberinde Rauf Bey ve diğer heyet üyeleri ile Çifte Kümbedler’ de otomobilinden inerek Türk Bayraklarıyla süslenmiş cadde ve sokaklarda yediden yetmişe toplanan Kayseri halkının “YOLUNDA ÖLMEYE HAZIRIZ PAŞAM” sözleriyle alkışlanmışlar. Halkı selamlayarak geçen Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekiler ikametlerine tahsis olunan İmamzade Reşid Bey’in evine inmişlerdir. Ertesi gün, 20 Aralık 1919 cumartesi sabahından itibaren Mustafa Kemal Paşa, belediyeyi ziyaret etmiş, Kayseri Halkı ile ve bilhassa din adamlarıyla Raşid Efendi
Kütüphanesi’ nde toplantı yapmıştır.
20 Aralık 1919 gününü çeşitli toplantı ve görüşmelerle tamamlayan Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları, Kayseri’de ikinci tarihi günü ve geceyi de aynı evlerde geçirerek, 21 Aralık 1919 Pazar sabahı saat 9’da Kayserililere bir beyanname yayınladıktan sonra Ankara’ya gitmek üzere Mucur’a hareket etmişlerdir.
“ANADOLU VE RUMELİ MÜDAFAİ HUKUK CEMİYETİ HEYETİ TEMSİLİYE’ SİNİN KAYSERİ AHALİİ MÜHTEREMESİNE BEYANNAMESİ” adıyla Heyet-i Temsiliye namına Mustafa Kemal imzasıyla yayınlanan bu beyanname Kayserililerin atadan evlada kalan ve iftiharla, şükranla taşıyacakları çok değerli bir belgedir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün ikinci Ziyareti:Mustafa Kemal Atatürk ikinci defa; 13 Ekim 1924 tarihinde, eşi Latife Hanımla birlikte Erzurum dönüşünde gelirler. 14 Ekimde Kayseri Lisesini ziyaret ederler ve lisenin şeref defterine kendi el yazısı ile “Kayseri Lisesini, müdürüyle, muallimleriyle, bütün talebesiyle Cumhuriyetin ateşli, feyizli bir ocağı bulduk … ” diye yazarak imzalarlar.
Mustafa Kemal Atatürk üçüncü ziyareti; 20 Eylül 1928 de başvekil İsmet Paşa ile birlikte gelirler. Yeni Türk Alfabesi üzerinde görüşmeler yapılır. Belediye bahçesine kara tahta koydurarak, Kayserililer ile yeni yazı üzerinde görüşmeler yapmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün dördüncü ziyareti:Mustafa Kemal Atatürk, Kayseri’ye dördüncü defa 19 Kasım 1930’da teşrif etmiştir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 1930 yılının sonbaharında çıktığı uzun bir yurt gezisi esnasında beyaz trenle şehrimizi ziyaret etmiştir. Özellikle Kayseri Lisesini ziyaret eden, Atatürk burada derslere girmiş, öğretmen ve öğrencilerle sohbet etmiştir.20 Kasım 1930 günü sabahı Sivas’a gitmek üzere şehrimizden ayrılmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün beşinci ziyareti:Mustafa Kemal Atatürk, Kayseri’ye beşinci defa 4 Şubat 1934’de teşrif etmiştir. Gelişinin ertesi günü şehirdeki faaliyetleri yerinde görmekten memnunluk duymuştur. Bu cümleden olmak üzere; Atatürk, Tayyare Fabrikası’ nı, Talas’ı ve Kayseri Hunat Medresesi müzesini gezmiş ve ilgililerden bilgi almıştır. Hunat Hatun Türbesi kaidesi ve Camii’nin alınlığındaki Selçuklu taş işçiliğini takdir etmiştir. Müzeden çıkışında halk kendisini, fevkalade tezahüratla karşılamış ve alkışlamıştır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Kayseri’ye ilk ziyaretlerini Heyet-i Temsiliye Reisi olarak, diğer dört ziyaretlerini ise, Cumhurbaşkanı sıfatıyla gerçekleştirmiş olup, her ziyaretlerinde Kayserililer onu sevgiyle coşkuyla bağırlarına basmışlardır. O da Kayserililer’i takdir etmişlerdir.
Kaynak:Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.
Kayseri’de gezip ziyaret edeceğimiz yerler Cumhuriyet Meydanı ve kale civarında olduğundan bir birini atlamadan yolumuz üzerinde hepsini ziyaret ederek yol alıyoruz.Zaman problemi yaşamamak ve her şeyi görmek arzusundayız. Konunumuz itibari ile ilk önce yolumuz üzerindekileri yani önce kültür gezisi yapmış olacağız.
Ziyaret edeceğimiz öncelikli yerler nagivasyonumuza yüklü olduğundan sıkıntı çekmiyoruz.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemiz içinde Kayseri’de asıl ziyaret yerlerimiz
Atatürk Evi Müzesi ve Milli Mücadele Müzesi olacak ve oraya doğru ilerliyoruz.
Kayseri Kalesi: 3. yy’ da Roma devrinde yapılan ve 6.yy’ da Bizans devrinde daraltılan Kayseri Kalesi ve Surları; Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubat zamanında bugünkü şekliyle yeniden yapılmıştır. Karamanoğulları ve Osmanoğulları zamanında iki defa tamir görmüştür. Orta Anadolu da ulaşım geçitleri üzerinde bulunan Kayseri şehir merkezini koruyan kale günümüze kadar gelen eski varlığı ve zaman içinde yapılan ekleriyle bir orta çağ kalesidir. Tarihi Kayseri Şehri ve Kalesi düz bir alana kurulmuş olup Dış Kale ve İç kale olarak iki kısımdan ibarettir. İç Kale, Dış Kaleye göre daha yüksek yapılmış olması ve etrafına eklenmiş olan sur duvarları ile ayrı bir kale konumuna getirilmiştir. Dış Kale: Dış sur ve burçlardan meydana gelen şehrin korunması, yönetim merkezi ve genelde yerleşim alanını kapsamaktadır. l. Alaaddin Keykubat tarafından yapılan ve Selçuklu Devlethaneyi çevreleyen Kuzey dış Kalenin Ok Burcu ve Yoğun Burcu günümüze kadar gelebilmiştir. İç Kale: Türkler döneminde geniş değişikliklere uğramış çevre Sur ve Burçları ile Kapı Kuleleri yükseltilerek kullanım şeklinde değişiklikler yapılmıştır. Osmanlı döneminde şehrin savunulmasına ihtiyaç duyulmadığından İç kaleye de mahalleler kurulmuş olup mevcut Fatih Cami bu dönemde yapılmıştır. Kaynak: www.kayserikultur.gov.tr
Saat Kulesi.
Kayseri Cumhuriyet Meydanı’ nda bulunan, Sultan II. Abdülhamit’in emriyle 1906 yılında yaptırılan saat kulesidir.
Sahabiye Medresesi.
Sahabiye Medresesi: Selçuklu Sultanı III. Gıyasettin Keyhusrev zamanında Sahib Ali bin Hüseyin tarafından 1267-68 yılında inşa ettirilmiştir. Medresenin kitabesinde banisi (kurucusu) olarak zikredilen zatın, ünlü Selçuklu veziri Sahib Ata Fahreddin Ali olduğu anlaşılmaktadır. Kapının yanlarındaki ve üzerindeki geometrik oymalar Selçuklu son dönem işçiliğinin en güzel örneğidir.
Atatürk Evi Müzesi.
Kültür gezisini tamamladık asıl görmemiz ve ziyaret etmemiz gereken yere Atatürk Evi Müzesine geldik.Atatürk Müze Evi’ ni ziyaret etme zamanı ama önce Atatürk Müze Evi hakkında bilgimizi tazeleyelim.
Atatürk Evi Müzesi: Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi’ nde yer alan ve Raşit Ağa Konağı olarak bilinen ev XIX. Yüzyılda yapılmış Geç Osmanlı Dönemine ait eski bir Türk evidir. 13.04.1969 tarihinde tescil edilen ve 1978 yılında da Kültür Bakanlığı’ nca kamulaştırılan konak, yapılan restorasyon çalışmalarının ardından 1983 yılında “Atatürk Evi” olarak ziyarete açılmıştır.Konağın ikinci katı yeniden düzenlenerek 19 Aralık 1998 tarihinden bu yana “Atatürk Müzesi” olarak hizmet vermeye başlamıştır.Aynı zamanda konağın birinci katında Kayseri Devlet Güzel Sanatlar Galerisi idari büroları ile hizmetlerini sürdürmekte olup, zemin katında ise sergi salonu yer almaktadır.Konak, kültürel öneminin yanı sıra, Mustafa Kemal Atatürk’ün burada ağırlanması bakımından tarihi öneme sahip bulunmaktadır.19 Aralık 1919 tarihinde Mustafa Kemal Heyet-i Temsiliye adına Kayseri’ye ilk gelişlerinde bu konakta iki gece misafir kalmıştır.Müzede, (41) adet envanterlik eser sergilenmektedir.Kaynak:Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Bilgimizi tazeledik ve Atatürk Evi Müzesi ziyaretimiz başlıyor.
Atatürk Evi Müzesinde uzun zaman geçirdik,her tarafını gezdik,her materyali,her belgeyi inceledik.Öğle molasından feragat ederek bize müzeyi gezdiren, tanıtan,anlatan Atatürk Evi Müze sorumlusu Ercan beye çok teşekkür ederiz. Bize Atatürk Evi Müzesi hakkında bilgilendirme yaptı.Uzun ve keyifli bir ziyaret sonunda ayrılış vakti ve bir sonraki ziyaret yerine hareket zamanı geldi.
Milli Mücadele Müzesi.
Atatürk Evi Müzesi ziyaretimizi bitirdiğimizde öğleni çok geçmişti,hemen yanı başındaki esnaf lokantasında karnımızı doyurup Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemizin Kayseri bölümündeki ikinci önemli yere geçiş yaptık.Önce Milli Mücadele müzesini tanıyalım, akabinde gezelim.
Milli Mücadele Müzesi:
1893 yılında Kurşunlu Camii civarındaki Seyfullah Efendi Konağı’ nda “Derece-i Ula Mekteb-i Mülkiye İdadisi” adıyla hizmete girdi. Üç yıl rüştüye, 2 yıl idadi olmak üzere 5 yıl süreli bir okuldu. Öğrenci sayısının artması üzerine neo-klasik üsluptaki mevcut okul binasının temeli 1903’ te atıldı; önce birinci kat tamamlandı. 1915 yılında “Sultani”’ye dönüştürüldü. İkinci katının inşası 1916’da tamamlandı. Kurulduğu günden itibaren, Ermeni ve Rumlara yönelik kurulmuş olan Talas Amerikan Okulu ile rekabet etti. Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı okulun öğrenci sayısının azalmasına neden oldu.1921 yılında okul Ankara Sultanisi ile birleştirilip 12 yıllık tam teşkilatı yatılı sultani durumuna getirildi.
İstiklal Savaşı devam ederken 24 Temmuz 1921’de TBMM’ nin hükümet merkezini Kayseri’ye taşıma kararı vermesi üzerine lise binası TBMM toplantıları için hazır hale getirildi. Ancak Sakarya Savaşı’ nın kazanılması üzerine hükümetin Kayseri’ye taşınması kararından vazgeçildi. Okulun son sınıf öğrencilerinin tamamı eğitimlerini yarıda bırakıp cepheye gittiği ve Sakarya Muharebesi’ nde şehit düştükleri için 1921’de okul mezun vermedi. Bu kahramanlık hikayesini şair Cahit Külebi, müfettişlik yaptığı sırada okulun kayıtlarını incelerken ortaya çıkardı. Savaşta şehit düşen öğrenciler anısına okul bahçesinde bir anıt mevcuttur.
1922’de Kayseri Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak atanan ve 2 yıl görev yapan şair Faruk Nafız Bey, savaşta şehit düşen öğrencilerin anısına “Kayseri Lisesi Marşı”nı yazdı. Okulda, ileride tanınmış bir şair olacak Behçet Kemal’in öğretmeni oldu.
1923 yılında okulun adı “Sultani”den “Lise”ye dönüştürüldü. 14 Ekim 1924′ te Mustafa Kemal Paşa, eşi Latife Hanım ile birlikte çıktığı yurt gezisinde Kayseri’ yi ziyareti sırasında Kayseri Lisesi’ ni de ziyaret etti. Okulun öğrencisi Behçet Kemal’in yaptığı konuşma ile açılan törende Mustafa Kemal’i çok duygulandıran bir müsamere sergilendi. Mustafa Kemal Paşa, memnuniyetinin ifadesi olarak okula bir yağlı boya tablosunu hediye etti.
Okul, 1935-1936 ders yılında kız ortaokulu ile birleştirildi. 1959 yılında bünyesinde bir Akşam Lisesi açıldı; 1982’de Akşam Lisesi kapatıldı. 1994-1995 öğretim yılında bünyesinde “Yabancı Dil Ağırlıklı” bölüm açıldı. 2005-2006 yılında “Anadolu Lisesi” haline geldi.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında yapılan protokol neticesinde 02.05.2016 tarihinden itibaren Milli Mücadele Müzesi olarak halkımızın ziyaretine açılmıştır.
Kaynak:Kayseri Valiliği.
Milli Mücadele Müzesi ziyaretinden kareler.
Milli Mücadele Müzesi ziyaretimizi yaptık,her yeri inceledik,fotoğrafladık ve zihnimize kazıdık.
Çok yararlı bir ziyaret oldu.Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemizin önemli yerlerinden birini daha ziyaret etmenin mutluluğu ve onuru içindeyiz.
Kayseri Lisesi Şehit Öğrenciler Anıtı.
Okulun son sınıf öğrencilerinin tamamı eğitimlerini yarıda bırakıp
cepheye gittiği ve Sakarya Muharebesi’ nde şehit düştükleri için
1921’de okul mezun vermedi.Bu kahramanlık hikayesini şair Cahit Külebi, müfettişlik yaptığı sırada okulun kayıtlarını incelerken ortaya çıkardı. Savaşta şehit düşen öğrenciler anısına okul bahçesinde bir anıt mevcuttur.
Kayseri Ziyaretleri….
Kayseri’nin kendisi,Kayseri Kalesi,Saat Kulesi,Cumhuriyet Meydanı,Atatürk Evi Müzesi,Milli Mücadele Müzesi ve Kayseri Lisesi …. Kayseri’deki ziyaret ve gezimizi sonlandırmış ve görevimizi yapmış bulunmaktayız.Bu bizim için bir görev oldu artık.Bu onurlu yolda yol almanın,Atamızın izinde gitmenin onurunu taşıyoruz.
Kayseri’den Ayrılış Vakti.
Kayseri’ye girişimiz nasıl uzun zaman aldıysa, ayrılışımızda uzun zaman aldı.Büyük şehir merkezlerinde yol almanın zorluğunu yaşayarak il merkezinde yol aldık. Eksik kumanyalarımızı tamamlayıp,Kayseri dışına çıktık.Kayseri-Ankara yolunda yol almaktayız,Ankara’ya adım adım yaklaşıyoruz.
Ankara’ya 300 km gibi yolumuz kaldı.Ama önce akşam kamp yapmayı planladığımız 50 kilometre ilerideki Himmetdede’ ye varmalıyız.
Kızılırmak.
Kayseri’den ayrıldıktan 35 kilometre sonra tekrar Kızılırmak ile karşılaşıyoruz.Tırmanıp geçtiğimiz Kızıldağ’ dan doğup,gelişen,Anadolu’nun topraklarını bereketlendiren ve Bafra’da Karadeniz’e kavuşan Kızılırmak üzerinden geçiyoruz.Kızılırmak ile serüvenimiz bitmiyor,ileri ki günlerde yine karşılaşacağız.
Kızılırmak Nehri;Türkiye topraklarından doğarak yine, Türkiye topraklarından denize dökülen en uzun akarsudur. Uzunluğu 1.355 km’dir. Nehir taşımacılığı için kullanılmaz. Başlıca kolları Delice Irmağı, Devrez ve Gökırmak’ tır.
Gün Kavuşmak Üzere.
Kayseri-Himmetdede arası 50 kilometre, gün kavuşmaya yakın bu 50 km’yi tamamladık. Himmetdede büyük bir belde,önceliğimiz kamp yeri tayin etmek oldu. Kayseri’nin Kocasinan ilçesine bağlı Himmetdede kasabası Ankara istikametinde yer almaktadır. Kasabaya adını veren Himmet Dede isimli bir pir-i fanidir ve mezarı bu kasabadadır. Himmetdede’ nin mezarının bulunduğu alan aynı zamanda güzel bir parktır.Bizde ilk etapta bu parkta kalmayı planladık,Ferdi türbe tarafını kontrol ederken ben diğer tarafı kontrol ettim ama maalesef burada kalamadık.Türbe tarafına kamp yapmamız doğru olmaz,hoş olmazdı,diğer tarafta ise seyyar morg ve tabutların olması kamp yapma seçeneğini yok etti.
Morg ve tabut manzarası eşliğinde kamp…. bana uymadı,Ferdi’de bana ayak uydurmak zorunda kaldı.
Himmetdede Kampı.
Yolumuza devam ettik, Himmetdede çıkışında Kayseri-Ankara-Yozgat kavşağında yoldan az içeri de Jandarma Karakolu’ nun karşısında bize uygun bir yer bulduk.Burası Himmetdede’ nin minik sanayisinin parkı.
Yeşil alan,banklar,masalar ve en önemlisi çeşme var.Yanında gece yarısına kadar açık olan bakkalında olması da ekstra idi.
Kamp yapacağımız yer Jandarma Karakolu’ nun karşısı olunca daha sonra rahatsız edilmemek için Jandarma’ yı bilgilendirdik.Şimdi rahat rahat burada kamp yapabiliriz.
Çadırlarımızı kurduk,yol yorgunluğu temizliğimizi yaptık ve sıra tabii ki yemekte.Yerimiz mükemmel olmasa da çok iyi konumda ve emniyetli yerde,rahatsız edilmeden rahat rahat uyuyabileceğiz.
Bu gün Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemizin bir önemli durağını daha ziyaret ettik.Kayseri’de Atatürk Evi Müzesi ve Milli Mücadele Müzesini ziyaret ettik,Kayseri kültür turu da yaptık ve bu onurlu yolda 21 nci günümüzü tamamlayarak Himetdede’ de kamp halindeyiz.
Onur duyarak yaptığımız bu proje de yarın 22 nci güne merhaba deyip kararlı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz.
Yarın yeni bir gün olacak.
[advanced_iframe src=”https://tr.wikiloc.com/wikiloc/spatialArtifacts.do?event=view&id=38262125&measures=on&title=on&near=off&images=on&maptype=H” width=”100%” height=”650″]
