NOT: Bu yazının büyük bölümü daha önce Şafak Omaç tarafından
safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
İmranlı Kamp Halleri.
İmranlı’da güneş kendini göstermeden uyandık.Zaten ilçe merkezinin yanı olduğundan bu tarz yerlerde erken kalkıp işinizi halletmeniz gerek.
Önceliği kahvaltıya verdik,ben kahvaltıyı hazırlarken Ferdi soğuk suyun tadına baktı!!!!,kahvaltımızı yaptık,sonra toparlanmaya başladık.
Tabii alan yeşil alan olunca biz toparlanırken yeşilliğin asıl sahipleri de ziyaretimize gelmeye başladı.
Bu anlarda Ferdi güzel diyaloglar kurmayı da ihmal etmedi.
Veda Zamanı.
Yine klasiğimizi yaptık,İmranlı kamp yeri ayrılış fotoğrafımızı albüme koyduk.
İmranlı’dan Ayrılış.
Anadolu’nun bağrında,Kızılırmak kenarında bulunan bu küçük ilçenin meydanında bulunan ve yakın zamanda yenilendiği anlaşılan park içindeki Atatürk heykelini ziyaret ederek İmranlı’ya veda ediyoruz.
Kızılırmak.
Kızılırmak’ın doğduğu yerde olunca ve onun hemen yanında kamp yapıp geceyi geçirince Kızılırmak’ın fotoğraflarını buraya fazlasıyla koymak gerekir.Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemizde Mustafa Kemal Atatürk’ün gittiği,kaldığı yerler,kongre merkezleri,Şehitlikler,müzeler ziyaretlerimiz olduğu gibi,yurdumuzun tüm güzelliklerini de gözler önüne sermeyi bir görev edindik.
Dün bu yönde hareket ettik,bu günde aynı yolda hareket ediyoruz ve Sivas istikametine yol alıyoruz.
İmranlı’dan Çıkış.
İmranlı ilçe merkezinden ana yola çıkış yaptık,bu günkü hedefimiz Zara ve sonrasında Hafik olacak.Planlamamıza göre Hafik’te kamp yapmayı düşünüyoruz.
İmranlı’dan çıkar çıkmaz kafadan rüzgarı almaya başladık,bu gün rüzgara karşı yol alacağız bu belli oldu.
Beğendik’ te Kahve Molası.
İmranlı’dan ayrılalı fazla olmadı ama suyun olduğu her yer güzel olur ve bizimde keyfimiz yerinde olunca cezveyi ocağa sürdük.
İmranlı-Zara Yolu.
İmranlı-Zara Arası 38 kilometre ve biz bu yolun yarısından çoğunu kısa zamanda rüzgara karşı da olsa aldık.Hafif çıkış sonra da inişler yakaladık.İkinci fotoğraftaki şanlı bayrağımızı ve geldiğimiz yolu ise Ferdi’nin kamerasından böyle gördük.
Kestirme Yollar.
İmranlı-Zara yolunun 28 nci kilometresinde eski yolu gözümüze kestirdik ve hemen girdik.Şimdi yolumuz hem 2 kilometre kısalacak hem de trafiksiz sakince Zara’ya giriş yapacağız.Görselliklerin ise hepsi bizim.
Zara.
Kısa bir süre sonra öğle vakti Zara ilçesine tepeden iniş yaparak girdik.İlçe içine yine Kızılırmak üzerine yapılmış köprüden giriş yaptık.
Zara’ya giriş yaptığımızda öğle olduğundan önceliğimizi yemek işine verdik.Sorduk neresi iyi diye ve önerilen yerde ilk defa Sivas köftesi ile tanıştık.Güzeldi,fiyatı da yerindeydi ama tavsiyem, yanında neler var diye sormanız,biz sorduk ve yanındakiler ile beraber çok uygun fiyata karnımızı doyurduk.Sormazsanız kaybeden olursunuz!!!!
Yemeğimizi yedik, şimdi Zara’ yı tanıyalım.Sonra Şehitlik Ziyareti yapacağız.
Zara: Sivas İline bağlı ilçedir. İlçe doğuda Suşehri ve İmranlı, batıda Hafik, kuzeyde Koyulhisar, kuzeybatıda Doğanşar, güneyde Divriği güneybatıda Kangal İlçeleriyle komşudur. Arazi genellikle dağlık ve kırsal olmakla birlikte, Kızılırmak Havzasında verimli araziler mevcuttur, arazinin % 19.1’i tarıma elverişlidir. Kızılırmak Vadisi içerisinde kalan İlçe Merkezinde yükseklik olmakla birlikte havza içinde kalan bölgelerde ortalama yükseklik 2000 metre civarındadır.
İlçede yerleşim Kalkolitik Çağa kadar uzanmaktadır. Tödürge Gölü civarında ki Kültepe Höyüğü bu döneme ait buluntuların yer aldığı bir yerleşim alanıdır. Anadolu’nun Selçuklu egemenliğine geçmesinden sonra 13. Yüzyıl ortalarında bu imparatorluğun Vilayet-i Danışmendiye yönetim bölgesi içinde yer almıştır. Osmanlı Dönemi kayıtlarından da Kanuni Sultan Süleyman’ ın da çıkardığı bir fermanla Koçgiri Aşiretini bölgeye yerleştirdiği anlaşılmakta olup, 1856 yılında “Koçgiri” adıyla nahiye, 1870 yılında ise “ZARA” adıyla kaza merkezi olmuştur. 1888 ve 1892 yıllarında yapılan düzenlemelerde ise İlçenin statüsü İlçe olarak devam ettirilmiştir.
İlçede belli başlı tarihi ve kültürel özelliğe sahip yapılar; Kuşcu Köyü Camii, Şeyh Merzuben Türbesi, Pir Gökçe Türbesi, Tekke Köprüsü, Oyuklu Höyüğü, Lafçılar Ağılı Höyüğü ve Tepecik Höyüğüdür.
Kaynak:Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.
Zara Şehitliği: Şehitliğin Yapıldığı Tarih 1915,Şehit Sayısı 256.
Şehitlik,Birinci Dünya Savaşı’ nda Şark Cephesi’ne giden yolun üzerinde bulunan Zara’da teşkil edilen hastanede şehit olan askerlerimizin toplu halde defnedildiği Şehitlik’ tir.
Şehitlik Anıtı; 1917 yılında yapılmış, 1939 Erzincan Depremi’ nde bir kısmı yıkılmıştır. Restore edilen anıt, 1987 yılında eski haline uygun şekilde yeniden inşa edilmiştir. Şehitlikte 64 adet sembolik mezar bulunmaktadır. Kaynak:www.sehit.net.
Zara’ya Veda Ediyoruz.
Zara’ya yukarıdan dağ yolundan giriş yaptığımızdan tabelayı ancak ilçe çıkışında fotoğraflayabildik.
Öğle yemeğimizi Zara’da yedik,Zara Kültürel turu yaptık,Zara Şehitliği’ ni de ziyaret ettik şimdi yola çıkmaya, bir sonraki hedefimiz olan Hafik’ e varmak için yola revan olmak lazım.
Önümüzde 30 kilometrelik bir rüzgarlı yol var.
Sivas 58.
İllerin Karayolları ekipleri değişik bir uygulama yapmaya başlamış,bunu tesadüfen öğrendik,her ilin karayolları ekibi ilin plakasını o an var olan kilometreye taşıyarak yola dikmişler.
Bizim Sivas’a varmak için şu an 58 kilometremiz var.
Tödürge Gölü.
Zara-Hafik yolunun 12 nci kilometresinde Tödürge Gölü ile buluşuyoruz.Aşırı rüzgara rağmen Tödürge Gölü’nün görüntüsü bizi kendimize getiriyor.Bu fırtınaya,dalgalı haline,üzerinde rüzgarın oluşturduğu girdaplara rağmen çok hoş görünüyor
Tödürge Gölü; Sivas il sınırlarında olan, doğal yolla oluşmuş bir göldür. Göl, Hafik ile Zara ilçeleri arasındadır. Hafik’in 17 km doğusunda, Zara’nın 12 km batısında yer almaktadır. Sivas – Erzurum kara yolunun 50 nci kilometresindedir. Gölün yüzeyi 350 ha, en derin yeri 4 metredir.
Zara-Hafik Arası.
Tödürge Gölünden sonra 17 kilometre bu manzaraların güzelliği olmasa bitmezdi!!!!! sebebi aşırı rüzgar.
Kafadan aldığımız rüzgara meydan okuyarak Hafik ilçesine doğru yol aldık ve bir süre sonra Hafik göründü.
Hafik: Hafik, Sivas ilinin doğusunda, Kızılırmak havzasında, Sivas-Erzincan E 88 karayolu üzerinde kurulmuş bir ilçesidir. Bilinen en eski adı Hafik olup 13. yüz yılda İbni Bibi tarihinde kaydedilmiştir. 1873 yılında Koçhisar adıyla kaza olmuştur. 1926 yılında yeniden Hafik adı kullanılmaya başlanmıştır.
İşte bu özelliklere sahip 3000 nüfusa sahip ilçeye saat 18:00 civarı vardık.İlk işimiz kamp yapacağımız uygun bir kaç yer bulmak oldu.Biri ilçe içinde işletmesi olan bir çay bahçesi idi,onay aldık ama soru işaretli ama yine de biz burada kalacağız inadımız inat!!!!
Hafik Kampı.
Önce kısa bir alışveriş turu yaptık,eksiklerimizi tamamladık,ben berberin yolunu tuttum, şekil şemale girdim.
İlçe merkezindeki çay bahçesine postu serdik,işletme sahibine en son olarak hava karardıktan sonra çadırları kuracağız haberin olsun,başka yere gitmeye pek niyetimiz yok dedim,içi rahat olsun diye kendimi de kısaca tanıttım,Ferdi içinde saçları sizi ürkütmesin,öz be öz Türk ve vatanına sonuna kadar bağlıdır dedim.Rahatladılar galiba!!!!
Seslerini çıkarmadılar,bizde o arada yemeğimizi yedik ve hava kararırken çadırları kurduk,artık burası bizim.
Saat 22:00 civarı işletme sahibi çay bahçesinin kapılarını kapatıp gitti,yer tamamen bizim oldu.
Rahatmıydı? evet çok rahattı,fazla geçe kalmadık hemen deliksiz uykunun kollarına attık kendimizi….
Rahatsız eden olmadı.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu bir sonra ki gün 19 ncu günde Sivas’ta neler yaşanmış,neler görülmüş,nelere tanıklık edilmiş onlarla dolu olacak.
Onurlu bir yolda yol almanın hazzını yaşıyoruz.