NOT: Bu yazının büyük bölümü daha önce Şafak Omaç tarafından
safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemizin 15 nci gecesini Bayırbağ’ da geçirdik ve yola çıktığımızdan beri ilk defa gece ayazı nedir gördük.Sıkı giyinip,uyku tulumunun keyfine vardık.Dün çok yorulmuşuz demek ki,dışarıda dağlardan gelip çadırlarımızı sarsan rüzgara rağmen iyi bir uyku uyuduk,en azından ben diyeyim ama Ferdi’de uykusunu iyi almış şekilde kalktı.Bayırbağ kamp yeri için akşam karanlığında ve yol yorgunluğu ile biraz burun bükmüştük ama sabah neşemiz yerinde kalkınca hiç te fena bir yer olmadığı kanaati uyandı.
Suyun olduğu yerde hayat vardır,Bayırbağ’ da da su var.
Bu gün Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemizin 16 ncı günü. Erzincan’a yol alacak,Sakaltutan Geçidi’ nden geçip Refahiye’ye ulaşacağız,planımız bu yönde…
olması dileğiyle yola çıkmaya ve 16 ncı günde neler yapmış,neler görmüş,neler yaşamışız kaleme almaya ve haliyle yola çıkmaya hazırız.
(Proje de büyük desteği olan,benimle sabırla yol alan Ferdi KIZIL kardeşimin fotoğrafları da yazılarımı süslemekte)
Bayırbağ Kamp Yerimiz.
Gece sert esen rüzgar, sabah bir yerlere gitmiş olacak ki !!!! ortalık süt liman.Çeşmeler akmıyor ama dağdan gelip kanallardan sulama için akan buz gibi sularla elimizi yüzümüzü yıkadık,hızımızı alamadık yarı duş bile aldık.Kahvaltımızı kamp yerinde yaptık.Toparlandık ve yola çıkmaya hazırız.
Bayırbağ’ a Veda….
Bayırbağ kamp yerinden ayrılmadan önce projenin klasiği olan ayrılış fotoğrafımız da çekip yola çıkıyoruz.
Ana yola çıkmadan Üzümlü altından geçip Erzincan’a ulaşmayı hedefliyoruz,yani yine ara yollardan yol alacağız.
Altıntepe Kalesi.
Üzümlü sapağını geçtikten sonra höyük yakınından geçerken Ferdi höyüğün fotoğrafını çekerek albüme koyuyoruz.
Urartular döneminde inşa edilen Altıntepe Kalesi, Erzincan il merkezinin 15 kilometre kuzeydoğusunda yer alan yaklaşık 60 metre yüksekliğindeki bir tepede bulunuyor. Doğu Roma İmparatorluğu’ nun önemli bir merkezi konumunda olan kalenin de yer aldığı tepenin doğusunda üç nefli, zemini mozaik kaplı bir kilise yer alıyor.
Ekşisu Sazlıkları Sulak Alanı.
Ekşisu Sazlıkları Sulak Alanı: İdari olarak koruma sınırlarının büyük bir bölümü Erzincan Merkez ilçe sınırları içerisinde, az bir kısmı ise Üzümlü ilçe sınırlarında kalmaktadır.Alan 1. Derece doğal sit alanı olup ayrıca 12.06.2017 tarihinde Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan olarak tescil edilmiştir.Sazlıklar birçok kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır. Alanda toplam 38 kuş, 5 sürüngen, 2 iki yaşamlı, 7 memeli, 8 kelebek, 13 omurgasız türü tespit edilmiştir. Bunlardan özellikle su samuru, turna gibi türler önem arz etmektedir. Floristik zenginlik ve habitat özellikleri bakımından önemli bitki alanı kriterlerine sahip bir bölgedir.
Kaynak:www.Türkiye Sulak Alanları.com
Ekşisu Mesire Alanı.
Şehir merkezine 11 km uzaklıkta, eski Erzincan-Erzurum karayolu üzerinde bulunmaktadır. Ekşisu, doğal maden suyunun çıktığı, geniş park alanlarının bulunduğu, yerli ve yabancı turistlerin en çok tercih ettiği, Erzincan’ ın en gözde mesire alanlarından biridir. Burada yer alan çeşmelerden akan ve Böğert adıyla anılan maden suyu, çeşitli hastalıklara iyi gelmekte; anemi, karaciğer, mide, bağırsak ve safra yolu hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Maden suları, Erzincan Belediyesi tarafından yaptırılan tesislerde Bögert Madensuyu diye etiketlenerek şişelenmekte, yurt çapında dağıtımı ve satışı gerçekleştirilmektedir.
Erzincan.
Kamp yeri Bayırbağ’ dan Erzincan’ a kadar bir anlamda projemizin bir parçası olan kültürel gezi yaparak geldik. Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemizin güzergahında olan 9 ncu ildeyiz.
Erzincan: Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan Erzincan,Anadolu’nun
en eski kültür merkezlerinden biridir.
Nüfusu 236.034 olan Erzincan’ın yüzölçümü 11392 metrekaredir.
9 ilçesi vardır,en kalabalık ilçesi merkez ilçe,nüfusu en az
olan ise Otlukbeli’ dir. Tarihi ipek yolu üzerinde bulunmaktadır.
Atatürk’ün Erzincan’a Gelişleri.
Birinci Gelişi;Atatürk, Erzincan’a ilk olarak 1 Temmuz 1919’da gelmiştir. Erzurum Kongresi’ nde bulunmak üzere,28 Haziran 1919’da otomobille Sivas’tan Erzurum’a hareket eden Mustafa Kemal Paşa, 1 Temmuz 1919 günü Erzincan’a gelmiştir.
İkinci Gelişi;Atatürk, Erzurum kongresi dönüşünde,30 Ağustos 1919 günü öğleden sonra,Erzincan’a yakın Gazlısu’ ya (Ekşisu) geldi. Burada,Erzincan Mutasamlı, Ahz_ı Asker Kalemi Reisi,Erzincan ileri gelenlerinden bir heyet,Atatürk’ü karşıladılar. Kısa bir süre,su başında dinlenen kafile,Ekşi sudan içtikten sonra birlikte Erzincan’a hareket ettiler.Atatürk, Erzincan’da Erzurum kongresine katılan Şeyh Fevzi Efendi ile buluştu. Mutasarrıfın evinde konaklayan Atatürk, sabahleyin Mutasarrıflığa resmi bir ziyaret yaptı. Buradan belediyeye geldi ve halkla görüştü. Aynı gün Sivas’a hareket etti.
Üçüncü Gelişi;Cumhuriyetin, ilanından sonra, eşi Latife Hanımla birlikte çıktığı uzun sonbahar gezisi sırasında 29 Eylül 1924 günü Erzincan’a üçüncü defa geldi. Atatürk,ertesi 30 eylül 1924 sabahı tekrar geleceğini ve bir gece daha kalacağını söyleyerek Erzincan’dan Erzurum’a hareket etti.
Dördüncü Gelişi;Atatürk sözünde durmuştu. Erzurum dönüşü 10 ekim 1924 günü Erzincan’a tekrar geliyordu. Gittiği yerlerde karşılama töreni istemiyordu. Ancak Erzincan’da binlerce halk yine yollara, caddelere dökülmüştü. O geceyi de Erzincan’da geçirdi. Erzurum’a her gidişinde geceyi Erzincan’da geçiren Atatürk, Erzincan’ı ve Erzincanlılar her zaman sevmiş, onların vatan severliklerini sık sık övmüştür.Kaynak:Erzincan Valiliği
Erzincan Molası.
Erzincan’da mola verme ihtiyacı duyduk.Merkezdeki park en uygunuydu.Parka girince, park içindeki bir bina dikkatimizi çekti.Kapısında Millet Kıraathanesi yazıyordu,girdik içeri.Dinlendik,çaylarımız da içtik (çaylar ücretsiz),iyice soluklandık ve uzun bir tırmanışa kendimizi hazırladık.
Erzincan’a Veda.
Molamızı yaptıktan sonra Erzincan içinde eksiklerimizi tamamladık,öğlene doğru da Erzincan il merkezini terk edip,tırmanacağımız Sakaltutan Geçidi’ne doğru yol almaya başladık.
Bu arada sıcakta kendini iyiden iyiye gösterdi,bu sıcakta nasıl bir yol alacağız,tırmanış yaparken ne yaşayacağız.
Sakaltutan Yolu.
Erzincan rakım;1218,
Sakaltutan Geçidi rakım; 2160…
Bu 1000 metre tırmanış anlamına geliyor.Erzincan,Sakaltutan Geçidi arası 40 kilometre.40 kilometre tırmanış sıkıcı olacağa benziyor.
Ama tırmanış sertleşmeden öğlen yemeğimizi yemeliyiz. Hacıalipalangası mevkinde çeşme imdadımıza yetişti.Su kenarında mola verip öğle yemeğimizi yiyip, enerjimizi topladık,sularımızı tamamladık.Şimdi rahat rahat tırmanabiliriz.
Erzincan-Sakaltutan Geçidi Arası.
40 kilometrelik tırmanışın anısına 4 fotoğraf koydum (her 10 km başına 1 fotoğraf),yeterli sanırım.
Yazımı da 4 fotoğraf etrafında topluyorum.Balkanlardan Uzak Doğu ülkelerine ulaşımı sağlayan karayolu üzerinde bulunmaktayız.Trafik yoğun olarak işliyor ve biz tırmanmak ile meşgulüz.
Yorulduk,terledik,zorlandık,sıkıldık,gördüğümüz her kar tünelinin gölgesine sığındık ama yılmadık.
Vadi içinde yol alıyoruz ama hiç rüzgar yok,ara sıra durup arkaya bakıyoruz,arkadan da esinti yok.Durmak yok yola devam.
Su Mola Demek.
Geçide 10 kilometre varken canımıza can katan suyun başındayız.
Zirveye yakın konumdaki dinlenme tesisinin bulunduğu yerdeki çeşme de kısa bir mola verip enerjimizi tazeledik.
Taze canlar gibi yine yola revan olduk.
Sakaltutan Geçidi.
Ve nihayet geçitteyiz,tüm yorgunluğumuz tümden gidiverdi,şimdi bir başka alemlerdeyiz.
Sakaltutan Geçidi;Kuzeyinde Kuzey Anadolu, güneyinde Güney Anadolu sıradağlarının bulunduğu ülkemizde, ulaşımın gerçekleşmesinde geçitlerin büyük önemi vardır. Türkiye’de yük ve yolcu taşımacılığının yaklaşık % 90′ lık bir kısmının karayolları ile yapıldığı düşünülünce geçitlerin önemi bir kat daha artmaktadır. Şüphesiz ülkemizdeki önemli geçitlerden birisi de, Sakaltutan Geçidi’dir. Bu geçit, Balkanlardan Uzak Doğu ülkelerine ulaşımı sağlayan karayolu üzerinde bulunmaktadır. Bu durum Sakaltutan Geçidini uluslararası düzeye taşımıştır. Geçidin, bulunduğu güzergahta alternatif bir yolun olmayışı, karayolundaki trafik hacmini de olumlu etkilemiştir.
Sakaltutan Geçidi.
Sen o anı bilirmisin!!!! zorlanır,sıkılır,terler,nefesin kesilir,öff dersin ama sonunda zirvede her şey unutulur.Başka alemlere akarsın.
Anların en güzeli ve bu anı ölümsüzleştirmek için geçiyoruz kameranın karşısına. Sakaltutan Geçidi hatırası olsun istiyoruz bu fotoğrafın.
İniş Başlıyor.
Sakaltutan Geçidi ile Refahiye arası 30 kilometre… bu önümüzde 30 kilometreye yakın iniş var anlamında. Kademeli olarak 2160′ dan 1590′ a ineceğiz.Yolun getirdikleri ve manzarayı da albüme koyarak inişe devam ediyoruz.
Kayak Merkezleri.
5 kilometrelik bir inişle 1965 rakımdaki Akçay ve Akbulut kayak merkezlerine ulaşıyoruz.Bölge gölle beraber muhteşem bir güzellik sunuyor.
Çeşmeler Ve Fırtına.
Tırmanış anında nerede dediğimiz rüzgar iniş anında karşımıza fırtına olarak çıktı.Fırtına o kadar şiddetli ki,iniş anında bile pedal çeviriyoruz.Erzincan tarafından tırmanış anında kısıtlı olan çeşmeler, Refahiye tarafında sıklıkla karşımıza çıktı.Suların buz gibi olduğunu söylememe gerek yok.
Refahiye.
Rüzgara meydan okuyarak Refahiye girişine kadar geldik.
Refahiye;Erzincan ilçelerinden biridir. Köy sayısı 119’dur. İlçeye, Erzincan Mutasarrıfı Şefik Paşa tarafından bolluk anlamına gelen Refahiye adı verilmiştir.Refahiye’ nin rakımı 1589′ dur.
İlk işimiz etrafı incelerken, hemen Refahiye girişinde bulunan marketten eksiklerimizi tamamlamak oldu.İlk keşfimiz ilçe girişindeki okul bahçesi bizden geçer not aldı ama alternatif kamp yeri gerek bize.
Refahiye Kampı.
Market alışverişi yaptık ama onları hazırlayacak takat kalmadı.Fikir değiştirip yemeği ilçe merkezinde lokanta da yemeğe karar verdik.İlçe merkezine ilerlerken alternatif kamp yeri baktık,Kültür Merkezinin bahçesi tam aradığımız gibiydi.
Hemen sorarak öğrendiğimiz lokantanın önüne park ettik.Yemekleri söyledik ama yemekler ile beraber masaya sürekli bir şeyler getirdiler.Ne bunlar deyince ağabey bunlar ikramlarımız dedi…. vay anasını,bu akşam her halde patlayıncaya kadar yiyeceğiz.
Karnımız doydu,çayımızı içtik ve kamp yapacağımız Kültür Merkezinin bahçesine gidip çadırlarımızı kurduk.
Çadır kurma işi bittiğinde saat 21:30′ u gösteriyordu.Rüzgarın bedenimizi daha fazla titretmesine müsaade etmeden Ferdi’ de ben de çadırlarımıza çekildik.Muhabbetimizi çadırdan, çadıra sürdürdük ama kısa sürdü.
Kısa zaman da uyuya kalmışız.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu’ nda 16 ncı gün, bu gün Erzincan,Sakaltutan Geçidi ve Refahiye programımızdaydı.
Yarın yeni bir güne uyanmak üzere iyi geceler.
[advanced_iframe src=”https://tr.wikiloc.com/wikiloc/spatialArtifacts.do?event=view&id=XXXX&measures=on&title=on&near=off&images=on&maptype=H” width=”100%” height=”650″]