NOT: Bu yazının büyük bölümü daha önce Şafak Omaç tarafından safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
Akşam hafif yağmur eşliğinde Reşadiye’ ye giriş yaptık. Ben Reşadiye’de arkamızda görülen yeri işgal ettim,yani tamamını,Ferdi Kızıl kardeşimde alışveriş yaptı. Çakıldık,yayıldık buraya……
Aslında Reşadiye’de kamp yeri sorunu yaşarız düşüncesindeydik ama umduğumuzun üzerinde bir yerde güzel bir gece geçirdik.
Sabah yine günlük güneşlik bir sabaha uyandık.Olduğumuz yerde kahvaltımızı yaptık,ağırdan aldık ama yine de çabuk hazırlandık.
Bu gün Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemizin 7 nci günü,bu günkü hedefimiz 80 kilometre ilerideki Suşehri.
Bütün gün Kelkit Çayının geçtiği Kelkit Vadisinde yol alacağız.
Hazırız ve yola çıkma zamanı geldi.
(Proje de katkısı nasıl bolsa, fotoğraflarda da Ferdi Kızıl kardeşimin katkısı bol,onun fotoğraflarına da yazımda bolca yer verdim)
Kamp Yerine Veda.
Tüm geceyi geçirdiğimiz kamp yerine veda zamanı.Son bir fotoğraf alıp kamp yerinden ayrılıyoruz.
Kamp yeri güzel değil mi?Değil diyen yalan söyler.
Reşadiye’ de Kültür Turu.
Ferdi daha önce Reşadiye’ye gelmiş,akşam da alışveriş bahanesi ile biraz gezdi ama ben ilk defa geliyorum.O yüzden bu Reşadiye nasıl bir yerdir diye merakımı yenmek için Reşadiye içinde kısa bir kültür gezisi yapıyoruz.Hem millet bizi sabah sabah biraz görsün,değil mi?
Reşadiye.
Reşadiye: Anadolu’ nun orta kesiminde Kızılırmak yayı içinde kalan Kapadokya arazisi içerisinde yer alan Tokat ilinin bir ilçesidir. Kelkit Irmağının kenarında, E- 80 (D100) karayolu üzerinde şirin bir ilçedir Reşadiye. Reşadiye’ nin coğrafi özellikler bakımından çam ormanlarıyla kaplı olması, güzel ve şirin bir yer olması, kışın sert geçen iklim koşullarından fazla etkilenmemesi, köylerin konumuna göre merkezi bir yerde olması, sağlığa yararlı kaplıcalarının bulunması, Kelkit vadisi üzerindeki Şark Yolunun buradan geçmesi ilçe merkezi olarak seçilmesini etkileyen nedenlerdir. Kaynak:Reşadiye Belediyesi.
Kelkit Çayı Ve Biz.
Kültür gezimizi sonlandırdıktan sonra tekrar yola revan olmak için Reşadiye içinden geçen Kelkit Çayı üzerindeki köprüden ana yola kavuşuyoruz ve yönümüzü Suşehri istikametine çeviriyoruz.
Suşehri ziyaret edeceğimiz önemli duraklardan biri,çünkü Mustafa Kemal Atatürk 4 defa Suşehri’ne gelmiştir.
Tabela Ne diyorsa O….
Bu gün asıl hedefimiz Suşehri ama önce 41 kilometre ilerideki Koyulhisar’a varmamız gerek.Bu gün yol alacağımız Kelkit Vadisinde fazla yerleşim yeri karşımıza çıkmayacak.Muhtemelen Koyulhisar da öğle molası veririz.
Kahve Molası.
Reşadiye’den ayrılalı 1 saat kadar olmuştu ki çeşmelerin birine yanaştık.Bu bölgede bol miktarda çeşme olduğunu belirtmeden geçmeyeceğim.Su var,ortam güzel,keyiflerde yerinde… o zaman cezve ateşe sürülür.
Umurca taraflarında kaderine terk edilmiş bir ev ve yeni yapılmaya başlanmış bir çeşme. Çeşmenin suyu daha bağlanmamış ama bağlanma aşamasında.Çevresinde de vakit geçirilecek çok güzel bir yeşil alan mevcut.
Sivas İl Sınırı.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemizde 4 ncü il sınırlarını da girmiş bulunmaktayız.Bir süre Sivas bölgesinde yol alacağız, sonra ki günlerde çıkacak ama tekrar giriş yapacağız.Sivas bölgesi benim ilk defa girdiğim bölge.
Kelkit Çayı.
Öğle olmak üzere, biz sabahtan bu yana Kelkit Çayı’ nın oluşturduğu vadi boyunca yol almaktayız.Kelkit Çayı hep görüş alanımızda,arada bir fotoğraflamayı da ihmal etmiyoruz.
Kelkit Çayı: Yeşilırmak’ ın kollarından biridir ve uzunluğu 320 km’dir. Gümüşhane’nin Çimen Dağları’ ndan kaynaklanıp Yeşilırmak’ a katılıp Karadeniz’e dökülmektedir. Gümüşhane topraklarından doğan Kelkit Çayı Suşehri yakınlarında Sivas il sınırlarına girer. Kelkit Çayı’ nın Sivas il sınırlarındaki kesimi 50 km dir.
Öğle Molası.
Gökdere Köyünü geçtikten bir kaç kilometre sonra gel burada mola ver evlatlarım diyen bir atmosfer ile karşılaştık.
Çeşme gürül gürül akıyor,oturulacak gölgelikli bir yer ve püfür püfür esiyor.Zaten karnımız acıkmaya başlamıştı, hemen yanaştık çeşmeye.
Öğle yemeği için burası bulunmaz fırsat.
Koyulhisar.
Öğleden sonra Koyulhisar’dayız.
Geldiğimizi resmileştirmek için pozumuzu verip yola devam ettik. Koyulhisar ilçe merkezi yoldan içeride ve yukarıda olduğundan girmeyip, yol kenarında benzinlikte serinlemeyi tercih ettik.
Kelkit Çayı Ve Kelkit Vadisi.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projesini hazırlarken Atamızın Milli Mücadele ateşini yaktığı Samsun’dan başlayıp, onun izinde yol alarak,Mustafa Kemal Atatürk’ün kaldığı yerleri,Atatürk Müze Evlerini,Kongre Merkezlerini,Milli Mücadele Müzelerini,Şehitlikleri,kültürel alanları,vatanımın eşsiz güzelliklerini ziyaret ederek,Anıtkabir’de Atamızın huzurunda projeyi nihayete erdirmek amacındaydık.Bunu yaparken de cennet vatanımızın tüm güzelliklerini de gözler önüne sermek arzusundaydık.
Zaman zaman bu güzellikler gözümüzün önünde bir bir akmakta ve bunları paylaşmaktayım. Yukarıkale mevkii bu görsellikler için biçilmiş kaftan idi.
Kelkit Çayı.
Kelkit Çayı’ nın muhteşem görüntüsünden 2 fotoğraf.
Yol Ayrımı.
Reşadiye’den buraya kadar Kelkit Vadisi boyunca 70 kilometrelik indili,çıktılı olarak yol aldık.Reşadiye 450 rakım idi,burası 730 rakıma sahip.Zevkli bir yolculuk yaptık. Şimdi Suşehri’ne 10 kilometrelik iyi bir tırmanış yapacağız.
Yağmur Ve Fırtına.
Tırmanmaya başlar başlamaz havanın durumu bizi korkutmaya başladı.
Suşehri üzerinde kara bulutlar,şimşekler çakıyor ve yağmur var.Şimdilik yağmurdan biz nasibimizi almış değiliz ama şiddetli fırtınayı burundan yiyerek Suşehri’ne doğru tırmanış halindeyiz.
Bu 10 kilometre dayanılmaz zorlukta, bisiklet tepesinde duramadığımızdan, ittir,kaktır hesabı Suşehri’ne yol aldık.
Zafer Bizim.
Ne zafer ama…..ilçe tepesinde fırtınalar koparken biz hakkımız olanı alma derdinde,fotoğraf çekilme derdindeyiz. Ama hakkımız bu…..Ferdi daha önce Suşehri’ne gelmiş, ben ilk defa geliyorum.Ve bu gelişimizi bu fotoğraf ile belgelemiş oluyoruz.
Mustafa Kemal Atatürk 28 Haziran 1919, 01 Eylül 1919, 28 Eylül 1924, 12 Ekim 1924’de olmak üzere 4 defa Suşehri’ne gelmiştir.
Suşehri Hatırası!!!!
İlçeye yol yapımı, fırtına engeli nedeniyle ittirerek giriş yaparken sanayi girişinde lastik fire verdi.
Hemen sanayide gördüğümüz lastikçiye girdik. Girmemiz ile beraber öyle bir sağanak yağmur başladı ki!!!! söz kafi gelmez.Tabii korunaklı yerde olmak başka bir şey,dışarıda yağmur, biz ise kapalı mekanda patlayan lastiği yapmaya çalıştık ve yaptık.
Suşehri, Sular Seller İçinde….
Kamp yapılacak gibi değil, ortalığı sel götürüyor. Bizde öğretmenevini aradık,yer varmış,ayırttık. Lastik işi bitti,yağmurda azalınca öğretmenevinin yolunu tuttuk. Suşehri’nin içi de tırmanış,öğretmenevi de yukarıda,tabii yağmur durur mu? Tekrar başladı,yağmurla beraber öğretmenevine giriş yaptık.
Eşyaları odaya yerleştirdik,karnımız aç,lokantaya gidelim dedik.
Yağmur hala yağıyor,üstte parka-yağmurluk,altta şort-sandalet…..
siz manzarayı tayin edin.Tüm kafalar ve gözler bizim üzerimizde, Suşehri’ni gezdik ve yemek yiyeceğimiz yer bulduk.
Bol yağmurluda olsa Suşehri hoşumuza gitti. Öğretmenevinde kalmanın avantajını kullanıp sıcak suyun keyfini tattık,çamaşır yıkama, ıslakları kurutma….odanın halini gözünüzde canlandırın. Ama her şeye değer,biz onurlu bir yolda yol almaktayız.Bunlar yaptığımız görevin tuzu biberi. Yarın Şebinkarahisar tarafına yol alacağız. Mustafa Kemal Atatürk 11 Ekim 1924’de Şebinkarahisar’ a gelmiş,bizde onun izinde yol alan iki neferiz.
[advanced_iframe src=”https://tr.wikiloc.com/wikiloc/spatialArtifacts.do?event=view&id=37765041&measures=on&title=on&near=off&images=on&maptype=H” width=”100%” height=”650″]