NOT: Bu yazının büyük bölümü daha önce Şafak Omaç tarafından safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
Mahmur Dağı Sabahı.
Sabah 05:00 gibi uyandık,yerler ıslak,çadırlar nemli… tipik Karadeniz havası.Yine ağacın altına kurulup kahvaltımızı yaptık.Hazırlanmamız fazla uzun sürmedi,vakitlice yola çıkıp Ata Yolu-Kurtuluş Yolu’ nda çok şey görmek arzusundayız.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu’ nda….
Kamp yaptığımız yerden ayrılıp yine yola kavuştuk.
Yol boyu konulan levhalar bir bir karşımıza çıkmaya başladı.Samsun Büyükşehir Belediyesi Kurtuluş Yolu ile köklü bir çalışma yapmış, daha ilk dakikalarda buna şahit oluyoruz.
İkizhan,Topalhan ve Tuz Deposu….
sırası ile ulaştık buralara.Hanlar eskiden yolcuların konakladıkları yerlermiş,günümüzde tabii ki yoklar.Yalnız mevkileri buraları imiş ki levhalar konmuş. Tuz deposu ise kışın buzlanmaya karşı karayollarının depolama alanı olarak kullanılırdı.
Sis Çanları.
Sisli ve karlı havalarda yayaların ve taşıtların güzergahını kaybetmemesi için yol boyu konulmuş çanlardan birinin daha yanından geçiyoruz.Çanlar çalınmak suretiyle yolun yeri belli edilirmiş.
Kağnılar,yaylı arabalar ve çeşitli materyallerle süslenmiş yolu ve donatılmış yolda yol alarak Mahmur Dağının merkez köyüne ulaştık.Burada Mahmur Dağındaki ilk molamızı veriyoruz.
Burasının bir özelliği Çelikalan-Bilmece-Çanakçı mahallerinin kesişme noktası.Her adım atışta bir farklı mahalleye geçiş yapıyorsunuz.
Buraya Samsun Büyükşehir Belediyesi Kurtuluş Yolu’ nu kullanacaklar için dinlenme ve kamp alanı yapmış.Kamp alanında her şey mevcut,bizden sonra bu yolu kat edecekler için burası referans olur.
Çakallı İnişi.
Karşımıza çıkan bir sürü görsellik ve yol boyu konulan materyaller eşliğinde Çakallı’ya inişe geçiyoruz.
Bu iniş biraz zahmetli, yakın zamanda mıcır döküldüğünden dolayı yolda biraz sıkıntı yaşıyoruz ama her şeye değer. Gerçekten muazzam bir coğrafya da muazzam bir yolda ilerlemenin onurunu taşıyoruz.
Suyun hayat olduğunu bilen bizler,Çakallı inişinde karşımıza çıkan bu sudan kana kana içip içimizi ferahlattık,tabi Ferdi benden önce davrandığı için fotoğraf çekmek bana kalıyor.
Çeşme Çakallı girişine bir kaç kilometre mesafede.
Çakallı Panoraması.
Çakallı Köyüne girişte ve köprü geçişinde Kurtuluş Yolu ve Atatürk ile ilgili bir sürü tabloyu ve resmi görünce günün ve projenin anısına bir resmi geçit edası ile bir birimizin fotoğrafını çekip anılar arasına katıyoruz.
Ahşap Cami.
Çakallı yönünden orijinal Ata Yolu-Kurtuluş Yolu’ nu kullanarak Kavak yönüne yöneldiğimizde ilk taş köprü ile beraber Ahşap Cami ile karşılaşıyoruz.
Özellikli bir cami olması nedeniyle kısa bir bilgi vermek isterim.
Yığma yapım sisteminde inşa edilen yapı, belirli aralıklarla üst üste dizilen taşlar üzerinde yükseltilmiştir. Yapının inşasında ahşap geçme tekniği kullanılmıştır. Kitabesine göre, Hicri 1296 (Miladi 1878/1879) yılında inşa edilmiştir.
Çakallı -Kavak arası bol miktarda taş köprü mevcut.Samsun Büyükşehir Belediyesi hepsinin restorasyonunu yapmış yada yapmakta.Yol boyu çok sayıda taş köprü ile karşılaştık.
Yol çalışmaları devam etmekte.Bu yüzden Samsun Büyükşehir Belediyesi’ nin büyük çaba gösterdiği gözlenmekte.
Öğlen vakti olduğunda da bu güzel görüntülü taş köprü manzarası eşliğinde su kenarında öğle yemeğimizi de yedik.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu.
Kavak’a gelmeden önce son tepedeyiz.Yol boyu konulmuş levhalar ve yazılar eşliğinde yolumuza devam ediyoruz.
Yağmur-Kavak Ve Yaşar Doğu.
Yukarıdan yağmur eşliğinde indik Kavak ilçesine.
İlçe girişinde Yaşar Doğu parkında biraz toparlanma ve Yaşar Doğu ile ilgili materyalleri fotoğrafladıktan sonra bol yağmur eşliğinde ilçe merkezine hareket ettik.Yaşar Doğu,Kavak doğumlu olup Türkiye’nin sayılı milli güreşçilerindendir.
Kavak’ta eksik kumanyalarımızı tamamlayıp yağmurunda dinmesini fırsat bilip yolumuza devam ettik.
Büyükçukur.
Kavak’tan ayrılıp Kurtuluş Yolu levhalarını takip ederek yolumuza devam ediyoruz.Tabelalar bizi Kurtuluş Yolu’ nda tutuyor.Kah ana yola çıkıyor kah dağ yollarına giriyoruz.
Üçhanlar Köprüsü.
Kısa bir süre sonra Kurtuluş Yolu üzerinde bulunan ve restorasyonu tamamlanmış Üçhanlar Köprüsündeyiz.
Üçhanlar Köprüsü 1882-1884 yıllarında yapılan köprü eski Samsun-Ankara yolu üzerinde bulunur. II. Abdülhamit dönemi köprüsüdür.Şükran Deresi üzerinde yer almaktadır.
Diphan.
Üçhanlar’ dan sonra bir süre ana yolda yol aldık.Tekrar tabelaların gösterdiği yola saptığımızda karşımızda Diphan vardı,burada birkaç fotoğraf alıp yolumuza kısa bir tırmanış ile devam ettik.
Karadağ Sapağı.
Karadağ sapağına vardığımızda çeşmede şahsi temizliğimizi yapıp,su eksiğimizi tamamladık.
Havanın kararmasına daha vakit olmasına rağmen yağmurdan şüphelenip çeşme yakınlarda kamp yapabilecek alan baktık ve hemen gözümüze bir yer ilişti.
Karadağ Kampı.
Hemen çeşmeye yakın yerde hazırlığımızı yapıp çadırlarımızı kurmaya başladık.Daha çadır kurma işi biter bitmez bardaktan boşanırcasına yağmura yakalandık.Ferdi bir anda kendini çadırın içine attı.Ben biraz geçikmeli de olsa çadıra girebildim.Bir saat kadar yağmur yağdı,hafifleme, dinme derken 1.5 saat sonra ıslak zemine çıkabildik.
Günün güzel anlarını anlatıp,durum kritiği yaparak akşam yemeklerimizi yedik.Islak ve nemli ortamda fazla durmanın sakıncalarını bildiğimizden fazla oyalanmadan çadırlarımızın yolunu tuttuk.
Bu gün güzel bir günü sonuçlandırmanın mutluluğu ve onuru içindeyiz.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu devam ediyor.
[advanced_iframe src=”https://tr.wikiloc.com/wikiloc/spatialArtifacts.do?event=view&id=37561124&measures=on&title=on&near=off&images=on&maptype=H” width=”100%” height=”650″]