NOT: Bu yazının büyük bölümü daha önce Şafak Omaç tarafından safakomac.com adresinde yayınlanmıştır.
ATA YOLU-KURTULUŞ YOLU
Amacım;Atamızın Milli Mücadele ateşini yaktığı Samsun’dan başlayıp,
onun izinde yol alarak,Mustafa Kemal Atatürk’ün kaldığı yerleri,Atatürk Müze Evlerini,Kongre Merkezlerini,Milli Mücadele Müzelerini,Şehitlikleri,kültürel alanları,vatanımın eşsiz güzelliklerini ziyaret ederek,görerek,Anıtkabir’de Atamızın huzurunda bitirebileceğim bir proje ve rota oluşturmaktı ve oluşturdum.Rotanın uzunluğu 1881 kilometre.Bu projeyi 4 yıl önce hazırlamış,günü gelince yani Atamızın Samsun’a ayak basışının 100 ncü yılında hayata geçirmekti.Bu projeyi, ya tek başıma yapacak yada çok güvendiğim,aynı düşüncelere sahip biri ile beraber yapacaktım. Ferdi KIZIL; oda benim gibi tek başına takılanlardan ama böyle anlamlı projede ağabey sonuna kadar seninle beraberim,ben de geliyorum dedi.Onun desteği ve varlığı bana güç verecek.Ferdi ile 12 Haziran 2019’da Samsun’da,Atamızın karaya ayak bastığı Tütün İskelesi’ nde buluşup projeye başlama kararı aldık.
Tarihçi değiliz,tarihi yeniden yazacak ta değiliz,bu proje tamamen kendi çabalarımızla gerçekleştirdiğimiz proje.Yer ve olaylar hakkında resmi kaynaklardan faydalanarak alıntılar yapıp,diğer yol,mekan ve gelişmeler ile ilgili kendi yaşadıklarımızı,kendime göre kaleme alacağım.
Biz artık Samsun’dayız 20-25 gün kadar sürecek projeye başlama zamanı geldi.
(Bu organizasyona tur demekten ziyade proje diyorum,çünkü bir emeğin,çalışmanın ve araştırmanın tüm sonuçları burada saklı)
Tütün İskelesi.
Ferdi kardeşim benden bir kaç saat önce geldiğinden Samsun ve görülecek yerlerin keşfini kısaca yapıp, projenin başlangıç noktası olan Tütün İskelesi’ nde beni beklemeye başlamış.Otobüsten inip bende doğruca Tütün İskelesi’ nin yolunu tuttum ve Ferdi KIZIL kardeşim ile buluştuk.Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemizin resmi tabiri ile Kurtuluş Yolu başlangıç noktasından projemize başlıyoruz.
Tütün İskelesi: Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Mücadelesini başlatmak üzere 18 arkadaşıyla birlikte 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun’ a ayak bastığı iskeledir. Yüreği vatan sevgisi ile dolu bir avuç yiğidin bu kutsal yürüyüşünün başlangıcına tanıklık eden bu tarihi iskele aslına benzer şekilde yeniden yapıldı. Böylece Türk Ulusunun yeniden doğuşu olan 19 Mayıs 1919 sabahı ölümsüzleştirilmiş oldu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının iskeleye çıkışları ve onu karşılamaya giden Samsun halkı, balmumu tekniği ile birebir ölçülerde özel olarak heykelleştirildi. Kurtuluş Yolunu gezerken Kurtuluş Savaşımızın başlangıç anına da tanıklık etmiş olacaksınız. (Kaynak: Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü)
Burada Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü sitesinden alıntı yaparak Tütün İskelesi’ nin önemini açıklamış oldum.
Tütün İskelesi’ nde bir çok hatıra fotoğrafı çekilip,incelemelerde bulunduk.Yaklaşık 1 saat geçirdiğimiz Tütün İskelesi’ nden başka önemli bir noktaya hareket ettik.
Onur Anıtı.
Onur Anıtı, Samsun’un simgesi,bence tüm Türkiye’nin simgesi.
İkinci durağımız bu çok anlamlı Atatürk Anıtının yanı oluyor.Çevredeki kalabalıktan görüldüğü gibi, anıta büyük ilgi ve bol fotoğraf çeken var.Bizde ikinci durağımızda Onur Anıtı’ nı ziyaret edip, ihtişamını ve verdiği mesajı gözümüz ve gönlümüz ile gördük.
Bu giriş kısmından sonra Onur Anıtı’ nı alt fotoğrafta Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü sayfasından alıntı ile anlatmaya çalışacağım.
Onur Anıtı: Samsun’un simgesi sayılan bronz Atatürk heykeli, Samsun halkı tarafından Avusturyalı heykeltıraş H. Kriphel’ e yaptırıldı. Heykel bir Alman vapuruyla 15 Teşrinisani 1931 günü Samsun’ a getirildi. Vapurdan çıkarılan heykelle birlikte H. Kriphel ve Mayer isimli Viyana’ lı bir mühendis de Samsun’ a gelmişlerdi: Gazi Heykeli’ nin açılma töreni 15 Kânunusani 1932 Cuma günü saat 14’ te büyük bir kalabalığın katılımıyla gerçekleşti. Samsun’un Onur Anıtı olan bu heykelin kaidesiz yüksekliği 4.75 metre, kaideli 8.85 metre. Büyük bir kaide üzerinde şahlanan bir at üstünde, Atatürk, bütün heybeti ile görülüyor. Gururlu bir anlatımla batıya ve çok uzaklara dikilen bakışları azim dolu. Şahlanan atın üzerinde dimdik bir vücut oturmakta. Bu oturuşta bir korkusuzluk ve Türklüğün gücü ifade ediliyor. Sert çelik bir kol kılıca uzanmış. Kaidenin yanlarında iki kabartma ve öteki yanlarında da yazılar var. Kabartmanın birinde, iskelede sandalın yanında mermi ve cephane taşıyan insanlar görülmekte. Arkalarında, bir de top arabasının bulunması, savaş anını canlandırdığını gösterir. Diğer kabartmanın ortasında Atatürk, tüm özellikleri ile dimdik, büyük bir zafer simgesi olarak durmakta. Başı halka dönük ve halk ile el ele. Çevresi Türk Ulusu’ nun yaşlısı, köylüsü, kentlisi ile dolu. Heykelin kaidesindeki yazılar ise şöyle:
a) Vatanda Milli Mücadeleye başlamak için Gazi, 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’ a çıktı.
b) Bu heykel, Samsun Vilayeti halkı tarafından 29 Birinci Teşrin 1931 tarihinde dikildi.
(Kaynak: Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü)
a) Vatanda Milli Mücadeleye başlamak için Gazi, 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’ a çıktı.
b) Bu heykel, Samsun Vilayeti halkı tarafından 29 Birinci Teşrin 1931 tarihinde dikildi.
(Kaynak: Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü)
Bandırma Gemi Müzesi.
Onur Anıtı ziyaretinden sonraki durağımız,tarihimizde çok önemli yere sahip Bandırma Gemi-Müze Ve Milli Mücadele Açık hava Müzesi oluyor.
Bandırma Vapuru: Türkiye Cumhuriyeti’ nin kuruluşunda önemli bir rolü olan Bandırma Gemisi, 1878 yılında Glasgov’ da “Trocadero” ismiyle inşa edilmiş ve sorasında Kymi adıyla uzun yıllar yük taşımıştır. 12 Aralık 1891 yılında batan gemi çıkarılarak onarılmış ve aynı yıl içinde yeniden yüzdürülmüştür. 1894 yılında o zamanki Deniz Yolları İşletmesi anlamına gelen İdare-i Mahsusa’ya nakledilen gemi bu tarihten itibaren “Panderma” adıyla Osmanlı denizlerinde yük ve yolcu taşımaya başlamıştır. 28 Ekim 1910 tarihinde İdare-i Mahsusa adı “Osmanlı Seyrüsefain İdaresi” (Osmanlı Denizcilik İşletmesi) olunca geminin adı “Bandırma” olarak değiştirilmiş ve posta vapuru haline getirilmiştir.19 Mayıs 1919’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını Samsun’a getirdikten sonra yine posta hizmetlerine devam etmiş ve 1924 yılında “Türkiye Seyrüsefain İdaresi” tarafından hizmet dışı bırakılmıştır. 1925 yılında İlhami Söke’ ye satılan gemi aynı şahıs tarafından 4 ay içinde Haliç’te sökülmüştür. Geminin orijinal çizimleri referans alınarak yeniden yapılmış ve 07 Şubat 2005 tarihinde Bandırma Vapuru’ nun kullanım hakkı ve işletmesini devralan Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından müze haline dönüştürülerek 19 Mayıs 2006 tarihinde ziyarete açılmıştır.Kaynak:Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.
Bandırma Gemi Müzesi.
Samsun’da üçüncü durağımız olan Bandırma Gemi Müzesi’ nde de uzun bir zaman dilimi geçirdik.Geminin her noktasını inceleyip hafızamıza kazıdık.Gemi içinden de bir kaç fotoğrafı buraya koyarak neler gördüğümüz ve yaşadığımızı anlatmaya çalıştım.
Gazi Müzesi.
Bandırma Vapuru’ ndan sonraki son durağımız Gazi Müzesi.
Gazi Müze’sini gezmeden önce kısaca burası hakkında bilgi vermek isterim.
Gazi Müzesi: Mıntıka Palas Oteli, 1902 yılında Jean İonnis Mantika tarafından bir otel olarak inşa edilmiştir. İki katlı olan yapının dış duvarları yığma tuğla, iç bölmeleri bağdadî olarak yapılmıştır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Samsun’a çıktığında bu otelde kalmıştır.12 Haziran 1926 tarihinde bu bina Samsun halkı adına Mustafa Kemal Paşa’ya armağan edilmiştir.Ulu Önder’in ölümünden sonra önce kız kardeşi Makbule Atadan’ a geçmiş 1939 yılında ise 19 Mayıs Halk Müzesi olmak üzere Samsun Belediyesi’ nin sorumluluğuna verilmiştir.Üst katı müzeye dönüştürülen binanın alt katı 1985-1995 yılları arasında Oda Tiyatrosu olarak hizmet vermiştir.1997 yılına kadar Samsun Belediyesi sorumluluğunda kalan bina bu tarihten sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilerek gerekli düzenlemeler ve onarımlar yapıldıktan sonra 8 Kasım 1998 tarihinden itibaren Samsun Gazi Müzesi olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Kaynak:Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.
Kaynak:Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.
Gazi Müzesi.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu projemizde Samsun’da gezip, görüp, ziyaret edeceğimiz son yer olan Gazi Müzesi’ ni de gezdikten sonra Samsun içerisinde kendimize yemek molası veriyoruz.
Artık Kurtuluş Yolu’ ndaki yolculuğumuz başlıyor.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu.
Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919’da Milli Mücadeleyi başlatmak için Bandırma Vapuruyla Samsun’a gelişinin ardından Amasya’ya gidişinde kullandığı 98 kilometrelik güzergah, Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan çalışma ile 97 yıl sonra tekrar ortaya çıkarılmıştı.Osmanlı arşivlerindeki belgelerden ve 1957 yılına ait karayollarını gösteren haritalardan yararlanılan çalışma sonucunda “Kurtuluş Yolu” nun Samsun Büyük Şehir Belediyesi’ nce orijinal güzergahı belirlendi.Yolun korunması, güzergahın o dönemin koşullarına uygun hale getirilmesi için projeler hazırlanmasının ardından yol üzerinde bulunan tarihi binalar restore edildi, çeşmeler ve köprüler yeniden yapıldı.Samsun Büyükşehir Belediyesi’ nin ”Ata Yolu”nun bakımı, çevresindeki tarihi yapıların restorasyonu ve yol boyu kağnıların konulmasını içeren projesinin ismi ani bir kararla değiştirilerek 2017 tarihinden sonra ”ATA YOLU” ndan ”KURTULUŞ YOLU” haline getirildi.
Yol halk arasında hala ”ATA YOLU” bilinmekte ve bilinmeye devam edilmekte.
Bu projeyi hazırlarken Kurtuluş Yolu-Ata Yolu ikileminde kaldım.Hangisi olsun dedim en sonunda ikisini de kullanmayı uygun buldum.
Bu proje için en uygun olan ”Ata Yolu-Kurtuluş Yolu” isimlendirmesi bana göre en uygunu.
Ben ayrıca 98 kilometresi gün ışığına çıkarılan Ata Yolu’ nun tamamının gün yüzüne çıkarılması taraftarıyım ve arzusundayım.Bu yüzden Samsun Büyükşehir Belediyesi her türlü övgüyü hak ediyor. Çünkü bu öyle kutlu bir yol ki, bir milletin yeniden doğuşunu simgelemekte.Bu yaptığımız proje belki yeni ufuklar açar ve Ata Yolu, Samsun’dan Ankara’ya kadar orijinal olarak gün ışığına çıkarılır.
Ata Yolu-Kurtuluş Yolu,Mahmur Dağı.
Samsun’dan ayrıldığımızdan beri yağmur bizi inceden inceden ıslatarak Mahmur Dağı’ nı tırmandık.Artık günün sonuna yaklaşmaktayız.Ferdi’de ben de uzun otobüs yolculuğu ile Samsun’a geldik. Fazla oyalanmadan ve yağmur şiddetlenmeden kamp yapabileceğimiz bir yer bakmaya başladık.
Mahmur Dağı.
İkimizde tecrübeli,ikimizde ne istediğimizi bilen olduğumuzdan yoldan 200 metre kadar içeri de gönlümüze göre gözümüze bir yer kestirdik ve oraya yöneldik. Yanılmamışız Mahmur Dağında Avdan mevkinde kamp yerimiz tam da istediğimiz gibi.
Mahmur Dağı Kampı.
Bu gün kilometre olarak fazla yol almadık ama ruhen çok yol aldık.
Tütün İskelesi,Onur Anıtı,Bandırma Vapuru,Gazi Müzesi ve Ata Yolu-Kurtuluş Yolu…… ve nihayetinde Mahmur Dağı tırmanışı.
Mahmur Dağında kamp halimiz ve ilk işimiz bayrağımızı kamp yerine asmak oldu.
Yerler ıslak,ağaç altında kuru bir yer bulup önce akşam yemeği işini halledip, biraz sohbet ettik.Hava karardıktan ve otobüs yolculuğunun yorgunluğu gözlerimizden okunmaya başladığında ise herkes çadırının yolunu tuttu.
Bu gün birinci gün ve Mahmur Dağında kamp yapıyoruz. Yarın Mahmur Dağında bir süre daha yol alacağız.
[advanced_iframe src=”https://tr.wikiloc.com/wikiloc/spatialArtifacts.do?event=view&id=37529957&measures=on&title=on&near=off&images=on&maptype=H” width=”100%” height=”650″]