Bugün bayram
Erken kalkın çocuklar
Giyelim en güzel giysileri
Elimizde taze kır çiçekleri
Üzmeyelim bugün annemizi
Dün akşam erken saatte yatıp uyuduğum için sabah planlanan saatten çok evvel uyandım.
Kahvaltı esnasında yüz küsur demir atlı çocuklar gibi şendik. Çünkü bugün Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara hediye ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Bizim bayramımız.
Kamp alanında kimse kalmadığından emin olduktan sonra bayraklarımızla son kalan katılımcılar ile birlikte Sığacık’a doğru yola koyulduk.
Sığacık Cumhuriyet İlkokulu öğrencileri ile buluşarak hep birlikte hazırladıkları gösterileri izlemek için gösterilerin yapılacağı alana doğru ilerledik.
Bugün bir başka aydınlık yeryüzü
Bir başka ağaçların, evlerin yüzü
Bugün çocuklar güzel.
Bugün sokaklar güzel…
Elimizden tutan her el
Daha sağlam
Daha mavi gökyüzü;
Bayraklar daha yakın.
Bakın: geçiyor yarının büyükleri;
Şarkılar tutuyor gökleri.
Gösterilerin yapılacağı meydanda daha önceden hazırladığımız hediyeleri çocuklara vererek onları sevindiriyoruz.
Zaten Çocuk Bayramı ilk kutlanmaya başladığı yıllarda savaş sırasında yetim ve öksüz kalan yoksul çocukların bir bahar şenliği ortamında sevindirmek amacını taşımaktaydı. Onların mutluluklarını yüzlerinde görmek hiç de zor değil.
Onları mutlu görmek bizleri de mutlu ediyor.
Hazırladıkları gösterileri izlerken çocuklarla beraber 23 Nisan ‘ı kutluyoruz.
Daha sonra Serhat ağabey ile İlkay ağabey “-O iş öyle olmaz, böyle olur.” der gibi çıkıyor meydana ve herkese hünerlerini sergiliyorlar.
Daha sonra işin ustasından iki figür kapan atıyor kendini meydana.
Bir süre daha gösterileri izledikten sonra bol, bol hatıra fotoğrafı çekilerek programımıza uyarak 10.30 civarı Sığacık’tan ayrılıyoruz.
Düz yolda fazla zorlanmadan Seferihisar’a geliyoruz.
Aynı şekilde sahil boyunca devam eden düz yolda ilerlemek yerine biz Karakoç kaplıcalarının olduğu istikamete yönelerek bizi bekleyen 6–7 kilometrelik rampayı ağır, ağır aşıyoruz.
Yaklaşık yarım saatlik bir tırmanışın ardından nihayet tepe noktaya geliyoruz. Bundan sonra yapılması gereken son derece kolay, kendimizi bırakmak yeterli oluyor. Görev icabı epey geride kaldığımızdan gözden kaybolan kişilere yetişmek için yaldır, yaldır bayır aşağı iniyoruz.
2–3 kilometre indikten sonra bizde mola yerine geliyoruz. Hemen dağıtılan kumanyalardan istihkakımızı alarak afiyetle yiyoruz.
Molanın ardından sakin yolda keyifle ilerleyerek Doğanbey’e geliyoruz.
Doğanbey’den sonra artçılık görevini tamamen Urimbaba ve Mete ağabeye devrederek trafiğin kısmen arttığı yolda Ürkmez ve Özdere’yi geçerek devam ediyorum. Elbette turizm sektörünün dibe vurmadığı geçtiğimiz yıllarda yaz aylarında bu yolda çok daha fazla trafik oluyordu. Yolun bu sakinliğine sevinsem mi? ağlasam mı? Bilemiyorum.
Kamp alanına oldukça geç gitmiş olmama rağmen eğimli arazide üstün yeteneklerimi kullanarak güzel bir düzlükte çadır kurma başarısı gösterdim. (üstün yetenekten kastım, yamanma becerisi elbette. Hemen Şafak ağabeyin yanına tezgâhı kurdum.)
Bu arada bir grup arkadaş eşyalarını kamp alanına bırakarak Klaros bilicilik merkezine doğru yola devam ettiler, daha sonrada geri geldiler. Ben yorulduğumdan değil, hem daha önce Klaros’u birkaç defa ziyaret ettiğimden hem de aynı yolu gidip gelmek istemediğimden kamp alanında kalarak dinlenmeyi tercih ettim. Hem yarın sabah aynı yolu tekrar kullanacağımızdan bu olaya pek sıcak bakmadım. “-Aynı yolu üç kere kat etmek pehh!” kulağa hiç hoş gelmiyor. Gidiş dönüş farklı bir yoldan olsaydı belki düşünebilirdim.
Klaros bilicilik merkezine giden arkadaşlar geldikten sonra 20.00 gibi akşam yemeği yedik.
Yemeğin ardından meydan farklı sosyal sorumluluk projelerinde görev alan ABAK gönüllülerinindi.
Eee ucundan kıyısından bu yılkı Az Bilinen Antik Kentler turunda vazife aldığım için bende sahnedeydim. orada bir yerdeyim.
Yemeğin ve toplantının ardından her zamanki gibi ABAK ateşi yakıldı gecenin ilerleyen saatlerine kadar süren sohbet muhabbetin ardından herkes çadırına çekildi. Gün bitti.
(Bu arada bu tur esnasında mobil internet kullanmadığım için kamp temalı fotoğraf yarışmasına katılmadım. Yoksa bu fotoğraf ile sıralamayı ciddi oranda etkileyebilirdim.)
[advanced_iframe src=”https://tr.wikiloc.com/wikiloc/spatialArtifacts.do?event=view&id=13360530&measures=on&title=on&near=off&images=on&maptype=H” width=”100%” height=”650″]