Vadiye merdivenlerden inerken Melendiz çayı üzerine yazılmış yazı Ihlara yazısı sizi karşılıyor.
merdivenlerin olduğu bu bölümde vadiyi izleyebileceğiniz Seyir bölümünden vadiyi yukarıdan seyretmek çok keyifli.
Ihlara Vadisi, Hasandağı‘volkanından püskürtülen lavların akarsu aşındırması sonucunda oluşan cemal şekilli bir vadidir. Melendiz çayı, milyonlarca yıllık bir sürecin sonunda, 14 kilometre uzunluğunda ve yüksekliği yer yer 110 metreye ulaşan kanyon görünümlü bu vadiyi meydana getirmiştir.
14 km uzunluğunda ki vadi Ihlara’dan başlar, Selime’de son bulur. Vadinin yüksekliği yer yer 100 –150 m dir. Vadi boyunca kayalara oyulmuş sayısız barınaklar, mezarlar ve kiliseler bulunmaktadır. Ihlara vadisi’nde kiliselerdeki süslemeler 6. yüzyılda başlayarak 13. yüzyılın sonuna kadar devam etmiştir.
Bazı barınaklar ve kiliseler yeraltı şehirlerinde olduğu gibi birbirine tünellerle bağlantılıdır.(*)
Ben haritadan gördüğüm kadarıyla Ihlara ve Belisırma köyü arasındaki vadinin orta kısmınının gezilmeye daha değer olduğunu düşünerek bu bölümleri gezererek başlıyorum. öncelikle Ihlara’ya doğru 3-4 km yürüyerek Karanlık Kale Kilisesi ve Eğritaş Kilisesi’nin olduğu kısmı gezerek geri dönerek Belisırma köyüne doğru gidiyorum.
Karanlık Kale Kilisesi’nden bir kaç kare.
Yemyeşil ağaçların süslediği patikada bir yanda kuş ve böcek sesleri diğer yanda Melendiz çayının dinlendirici sesi arasında yürümek son derece keyifli. insan burada zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor.
Eğritaş Kilisesi’nden görüntüler.
Yukarılardan düşmüş büyük kaya parçalarını gördükçe tırsmamak mümkün değil 🙂
Burada hayat ördeklere güzel 🙂
Melendiz çayı üstünde karşıdan karşıya geçmek için böyle köprüler olduğu gibi,
Fotoğraf makinelerinde zamanlayıcıyı kim icat etmişse valla helal olsun.
Belisırma köyüne 500 m. uzaklıktaki Aziz George (Kırkdamaltı) Kilisesinde Selçuklu Sultanı II. Mesud (1282 -1305) ve Bizans imparatoru II. Andronikos’un adlarını içeren 13. yüzyıla ait fresk üzerine yazılmış bir kitabe bulunmaktadır.
Bu kitabe bölgeyi ellerinde bulunduran Selçukluların hoşgörülü yönetiminin varlığını kanıtlamaktadır.
Sabah 10:00 gibi başladığım Ihlara vadisi yürüyüşümü Öğleden sonra saat 14:00 gibi bitirip Ihlara’dan ayrılıyorum. inanın ortalama 4 saat içinde 10-15 km civarından yürüdüm ama zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.
Sizlere söyleyeceğim tek şey “işi gücü bahane etmeyi bir kenara bırakıp bu güzellikleri bir an önce görmeye gelin.”
Ihlara Gülağaç üstünden Aksaray–Nevşehir karayoluna çıkıp Nevşehir İl sınırına geldiğimde saat 18:00 civarıydı.
bir saat daha pedal çevirip Acıgöle geldim ve çadır kuracak uygun bir yer bulup bir sonraki gün için dinlemeye geçtim.
[advanced_iframe src=”https://tr.wikiloc.com/wikiloc/spatialArtifacts.do?event=view&id=5716401&measures=on&title=on&near=off&images=on&maptype=H” width=”100%” height=”650″]