Aynen akşam planladığım gibi sabah erken saate yola çıktım. sabah o kadar erken yola koyuldum ki, fotoğrafta göründüğü üzere kargalar kahvaltılarını henüz bitirmişler.
Hasandağı’nın hakim olduğu dümdüz ovada kısmen düzgün asfalt yolda yolculuğuma devam ettim.
saat 08:00 gibi Aksaray–Adana Karayoluna ulaştım.
Aksaray–Adana Karayoluna ulaştıktan 1-2 km sonra Aksaray il sınırlarına girdim.
2012 yılında Ankara‘dan Konya‘ya giderken görmekten bıktığımız Sütlü Badem, Ceviz satıcılarını bu yolda da görüyorum.
Taşpınar’ gelmiştim ki dün canıma okuyan rüzgar kendisini hafif hafif hissettirmeye başladı.
Nihayet Aksaray‘a geldim.
Aksaray Arkeoloji müzesine kısa bir ziyarette bulunuyorum. müze tadilatta olduğu için malesef bahçedeki eserleri görebiliyorum.
Bir süre Aksaray‘da oyalandıktan sonra Acıgöl üzerinden Nevşehir‘e gitmeyi planlarken anayoldan ayrılıp Ihlara’ya yöneldim. Ihlara planımda olmayan bir yer olmasına rağmen buraya kadar gelmişken görülmesi gereken bir yer olduğunu düşündüm. keza daha sonra bu düşüncede haksız olmadığımıda gördüm. (bu ani karardan dolayı kendimi bir kere daha kutluyorum. :))
Rüzgarıda arkama almış olmanın rahatlığı ile kıvrıla kıvrıla giden yolda, göçmen kuşların termitleri kullanarak kilometrelerce kanat çırpmadan yol aldıkları gibi süzülerek yol alıyorum.
Ihlara’ya yaklaştıça milyonlarca yıl önce Hasandağ’dan etrafa püskürmüş olan lavların oluşturduğu kaya oluşumları göze çarpmaya başlıyor.
Son 2-3 gündür dümdüz konya ovasında sıkılmış olmam sebebiyle bu değişik oluşumlar beni heyecanlandırıyor.
Gerçi bir süre sonra dağdan taştan sıkılarak en kısa zamanda kendimi Akdeniz‘in serin sularına atmak için can atacağım ayrı mesele.
Hasan dağı ve koyun-keçi sürüsü.
Selime’ye doğru yaklaştıkça etraf yeşillenmeye başlıyor.
milyonlarca yıllık bir sürecin sonunda, 14 kilometre uzunluğundaki Ihlara vadisini oluşturan ilk çağlarda Kapadokya ırmağı anlamına gelen “Potamus Kapadukus” denilen Melendiz çayı.
Ihlara Vadisinin sonunda Selime Manastırı’nın karşısındaki Selime Sultan Türbesi gelen ziyaretçileri karşılıyor.
Aksaray, Hıristiyanlığın daha ilk yıllarında önemli bir din merkezi olmuştur. burası Ihlara vadisindeki onlarca manastırdan biri olan Selime Manastırı.
Ihlara vadisi jeomorfolojik özelliklerinden dolayı keşiş ve rahipler için uygun bir inziva ve ibadet yeri olmuştur.
Selime Manastırı’nın üstünden Ihlara Vadisinin Sonuna ve Selime Sultan Türbesi genel bakış.
Selime’den ayrılıp 1-2 km kadar rampa tırmandıktan sonra yoluma devam ediyorum. seyir tepesinden vadinin sonunun genel görünümü.
Ihlara’ya doğru yoluma devam ederken Ziga’dan geçiyorum. Ziga Kaplıcaları ile sağlık sıhhat turizmi için önemli bir yer.
İçinde bolca gönderme bulunan Lavaş Prodiksiyon için deneme çekimi Yapıyorum. Lavaş Prodiksiyon Kuru ekmek Versiyonu
Hasandağ Manzaralı Ihlara hatırası.
Ihlara vadisini gezmeyi yarına bırakarak Ihlaranın girişinde Konaklıyorum.