Saat 09:00 gibi Denizli il sınırına 1 km uzaklıktaki Ataeymir köyünden yolculuğuma başladım. karşımda aşılmayı bekleyen dağlar, tepeler var.
Yolun eğimi artmaya başladıkça yolculuğun kolay olmayacağının ilk sinyallerini almaya başladım.
Lakin yükseklere tırmanmaya başadıkça manzara da o oranda güzelleşiyor ve içimdeki merak artıyor. bu merak duygusu zorlukları aşmamdaki yegane dayanağımdı. öyle değil mi? bu yolculuğa içimdeki merak duygusunun peşinden çıkmamışmıydım.
Burada da yol çalışmaları var, umarım önümüzdeki yıllarda bu yolda yolculuk şimdi olduğundan daha kolay olacak.
Ama ne olursa olsun acaba şu tepenin ardında ne var düşüncesi gayretimi arttırıyor.
Böylesine bir rampayı tırmandıktan sonra arkama dönüp baktığım zaman, genellikle Manzaradan ziyade bir zorluğu alt etmenin gururunu yaşıyor ve kendime olan güvenimi tazeliyorum. “-Evet bu aşılmaz gibi gözüken dağı aştım eminim daha yücelerini de aşabilirim” diyorum.
10 km’yi yaklaşık bir saatte tırmandıktan sonra Yahşiler‘e geldim.
Bu noktadan sonra tırmanış bittiği için inişe geçmeden önce üzerimi değiştirip dinlendim zira oldukça terledim ve yorluldum.
Bundan sonra yolum Tavas‘a kadar 15 km düzlük. etrafı seyrederek keyifli bir şekilde yoluma devam ediyorum.
Akdağlar ve Babadağ‘ın Manzarası Müthiş. toplanmaya başlayan bulutlar ilerleyen saatlerde başlayacak yağmurun habercisi gibi.
Nihayet Tavas‘a geldim
Tavas‘tan çıktığımda vakit öğleni geçmişti
İleride bütün dağları kaplayan bulutlar beni düşündürmeye başladı.
Kilometreler ilerledikçe yağmura biraz daha yaklaşıyorum.
Saat 15:00 civarı Burdur Denizli yol ayrımına geldim.
Neyseki bugün şanslı günümdeydim yol ayrımından sonra Denizli‘ye kadar 25 km bayır aşağı gitmenin avantajını kullanarak hızlı bir şekilde yağmur bulutlarını dağların ardında bıraktım.
40 dakika sonra Denizli ayaklarımın altında.
Buraya kadar gelip siz takipçilerimi Denizli‘nin Nüfusu ve Rakımı hakkında bilgilendirmemek olmaz.