Bir önceki gün yol ve doğa koşulları benden yana olduğu için gereğinden fazla yol yapıp planın önüne geçtiğim için sabah 10:00 gibi yola çıkmaktım.
Yarım saat sonra bir yol ayrımına geldim burada bir karar vermem gerekiyordu. ya anayoldan gidip aslı plana sadık kalarak Denizli‘ye gidecektim. yada anayoldan ayrılıp Karacasu istikameti üzerinden Afrodisias Antik Kenti’ne gidecektim.
Tercihimi Karacasu istikametinden kullandım.
Memleketin her yerinde olduğu gibi burada da yol çalışması var.
Saat 12:00 civarı yol üzerindeki tarlalardan göz hakkımı alıp yemek molası verdim.
2-3 km bir rampa tırmandıktan sonra saat 14:00 gibi Karacasu‘ya geldim.
Burada tek merak ettiğim tabelada rakım yazmadığı için deniz seviyesinden ne kadar yüksekte olduğumdu. işte bu tur boyunca edindiğim tecrübelerden en önemlisiydi. keşke daha çok çalışıp 1000 lira verip yüksekliği gösteren bir saat almış olsaydım. böylece G*tümün deniz seviyesinden ne kadar kalktığını öğrenmiş olurdum.
Şaka bir yana tabi ki böyle bir şey yapmadım. ben böyle bir iş için 1000 lira verir miyim, yüksekliği Google Play Store’den indirdiğim ücretsiz bir uygulama ile öğrendim.
Daha öncede bahsettiğim gibi buralar çok bereketli diyarlar. işte bu masum gibi gözüken yeşil şeylerde bir sürü insanın ölümüne sebep olacak olan sigaranın hammadesi tütün. Tütün bitkisinide ilk defa görüyorum
Dalında ilk defa görüp “-ne ulan bunlar” deyip yanıma numune alıp köylülere sorup öğrendiğim Antep Fıstığı. demek ki neymiş efendim öğrenmenin yaşı yokmuş
Yaklaşık olarak yarım saat sonra Afrodisias Antik Kenti’ne geldim.
Aphrodite tapınağı ana girişi Tetrapylon (Dört kapı)
İlk önce Stadyum olarak yapılan daha sonradan bir bölümünün Gladyatörlerin ahaliyi eğlendirdiği Arena’ya dönüştürülen yapının büyüklüğü şehrin nüfusu hakkında fikir sahibi olması için önemli bir gösterge.
Afrodisias Antik Kenti’ni ve müzeyi gezdikten sonra etrafta yağmur hafif hafif kendini göstermeye başlamıştı. yarım saat yol alıp Aydın ile Denizli sınırında bulunan Ataeymir köyüne 500 metre kala yağmura yakalandım “-ha gayret Ferdimen” deyip kendimi köy kahvesine attım. geceyide burada kurduğum çadırda geçirdim.